Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçerli olmayan bir akit dolayısıyla ödenmiş bulunan pey akçesinin (kaporanın) geri verilmesi, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istenebilir.Somut olayda; taraflar arasında şifahi olarak gayrimenkul alım satım sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme gereği 20.000,00 TL nin banka aracılığı ile kapora olarak ödendiği anlaşılmaktadır.Buna göre, davaya konu sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan kaporaya ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. O halde; mahkemece, taraflar arasında gerçekleşen geçersiz taşınmaz satışı sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya 20.000,00 TL ödendiği ve geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğu belirlenmekle; davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Ancak ortada geçersiz bir sözleşme olsa bile taraflar birbirlerine verdiklerini geri alacaklardır. Ne var ki, 10.07.1940 tarih, 2/77 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere “haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz.” (6098 s.TBK m 97, mülga 818 s. BK m. 81). 10.04.1940 tarih, 2/77 sayılı YİBK uyarınca taşınmazı haricen satan, satıştan kaynaklanan aldığı parayı iade etmedikçe verdiğini geri isteyemeyeceği, harici satış senedinde gösterilen satış bedeli ile varsa zorunlu ve yararlı giderler üzerinden hapis hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verileceği kural olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra geçersiz harici satış sözleşmesi nedeniyle yanlar verdiklerini sebepsiz zenginleşme (haksız iktisap) veya mülkiyet (TMK 683.md)) davasıyla geri isteyebilirler....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün temyizi üzerine, miktar yönünden temyiz dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın yasal süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dava, konut satışından kaynaklı eksik ve ayıplı işler nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi 3....

      Somut olayda davacının daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda dava konusu taşınmazın sahte vekaletnameyle dava dışı ...’ya satışından dolayı davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve taşınmaz davacı adına tescil edilmiştir. Bu nedenle ... ile yapılmış ipotek akdine istinaden banka lehine tesis edilen yolsuz tescile dayalı ipoteğin de kaldırılması gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 20.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Gerçekten de, davacıya ait 894 parsel sayılı taşınmazdaki 438 nolu bağımsız bölümün birlikte hareket eden davalılar tarafından üçüncü kişiye satışından sağlanan bedelin davacıya ödenmediği benimsenerek davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından; davalıların yerinde olmayan öteki temyiz itirazlarının reddine. Ne var ki, davacı ile davalılardan ... arasında 15.7.2013 tarihinde düzenlenen ve davacı tarafça da imzası inkar edilmeyen "Anlaşma-İbraname" başlıklı harici belgenin salt taraflar arasında yapılan ödemeleri gösteren geçerli bir belge olarak değerlendirilmesi gerekirken; TBK'nun 21. maddesi kapsamında değerlendirilip, anılan maddeki koşulları taşımadığından bahisle tümden geçersiz sayılması doğru değildir....

          Davalının esasa yönelik sebeplerinin incelenmesiyle ,somut olayda; taraflar arasında yazılı olarak harici taşınmaz satış sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme uyarınca 5.000,00 TL kapora bedelinin davacı alıcı tarafından davalı satıcıya ödendiği, davacının taşınmazın satışından vazgeçtiği, satışın gerçekleşmediği her iki tarafın da kabulündedir. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz satışına ilişkin sözleşme adi yazılı olarak yapılmış olup, resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir.Yargıtay'ın yukarıdaki emsal kararında ve benzer konularla ilgili diğer kararlarında da belirtildiği gibi, harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, davalı -satıcı aldığı kaporayı iade ile yükümlüdür....

          Somut olayda; kooperatiften hisse satın aldığını gösterir 09.12.1993 tarihli belge resmi biçimde yapılmadığından geçersiz olup davacı, geçersiz sözleşmeye dayanarak ödediği bedelin tahsilini istemektedir. Bu durumda, 7.6.1939 günlü ve 1936/31 esas 1939/47 karar sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, BK. nun 66. (TBK. nun 82.) maddesindeki zamanaşımı süresi uygulanmaz. Aynı kanunun 125. (TBK. nun 146.) maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise, ifanın imkansız hale gelme tarihidir.O halde, zamanaşımı ifanın imkansız hale geldiği tarihten, yani taşınmazın 3. şahsa satışından itibaren işlemeye başlar. Davacının ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, geçersiz araç satışından kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Bu doküman 5070 Sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taralar arasında düzenlenen taşınmaz satışına ilişkin geçersiz sözleşme uyarınca ödenen bedelin tahsiline ilişkin olup, davacı ödediği bedeli istemektedir. Bu hali ile dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                A.Ş. arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin adi yazılı şekilde olması nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye göre herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğunu, davalı şirket tarafından taşınmazın dava dışı 3. kişiye satılarak tescilinin sağlanması nedeniyle davalı şirketin sözleşme gereği davacıya karşı edimini yerine getirmesinin imkansız hale geldiğini, davacının senet bedellerini davalı ...A.Ş'ye, 270.000,00 TL bedeli ise davalı ... A.Ş.'ye ödediği, bu durumda davacının Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi nedeniyle yapmış olduğu ödemeleri davalı ... A.Ş.'...

                  UYAP Entegrasyonu