Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır (BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89). Sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup noter tarafından düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, noter tarafından düzenleme şeklinde değil de onaylama şeklinde yapılırsa geçersiz hale gelir. Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında, davacıya ait Çorum ili Merkez ilçesi Ulukavak Mahallesi 3233 ada 9 parsel C Blok 3....

olduğu, diğer bir ifade ile projesinin uygulanabilir bulunduğu, 2-) ... yönünden, Davacının revize projede hisse satışından elde edilecek ve taşınmaz satışından elde edilecek gelirler ile Davacı şirketler yönünden kefil olunan borçlarının ödenebileceği hususunda yapılan incelemelerde kaynak ve borçlarının uyumlu olduğu, diğer bir ifade ile projesinin uygulanabilir bulunduğu, 3-) ...yönünden, İİK 297....

    zamanaşımına uğradığını, zarar görenin zararı ve sorumlusunu öğrendiği günden itibaren başlayacağını, davaya konu edilen taşınmaz 22/09/2011 tarihinde ihaleye çıkartıldığını ve bizzat taşınmazı davacılardan Figen Soyarslan’ın eşinin aldığını, ipotek takibi miraçılara yöneltilmiş olduğundan mirasçılar taşınmazın satışına ilişkin her aşamadan haberdar olduklarını, davacıların bu taşınmaz üzerindeki ipotek nedeniyle satılmasından kaynaklı tazminat taleplerini en geç taşınmazın satışından itibaren 1 yıllık sürede öne sürerek dava açmaları gerektiğini, huzurdaki davanın açıkça istirdat davası olduğunu, ancak kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava her ne ad ile adlandırılacak olursa olsun , haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olarak adlandırılsa da, sebebsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak adlandırılsada bu dava türlerinde de zamanaşımı öğrenmeden itibaren 2 yıl (eski yasa yürülüğü itibariyle 1 yıl) olacağından ve söz konusu durum davacılar tarafından öğrenileli 8 yıl...

      İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava harici taşınmaz satışından kaynaklanan bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iadesi istemine ilişkindir. Davacının iddia ettiği harici sözleşme tarafı olan muris T5 veraset ilamı dosya kapsamına kazandırılmış olup, veraset ilamı doğrultusunda murisin tüm mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Bilindiği üzere harici taşınmaz satışından kaynaklanan talepler yönünden satışa konu taşınmazın zilyetliğinin alıcıya devredilmiş olması halinde zilyetlik devam ettiği sürece zaman aşımı işlemez....

      Maddesinde ; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." düzenlemesi mevcut olup Kırıkkale ili Merkez ilçe Gürler Mahallesi 523 ada 21 parsel 3 ve 4 nolu dairelere ecrimisil ve alacak talep eden taraflar taşınmaz satışından önce iştirak halinde maliktir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı, paydaşlar arasında ecrimisil ve yapılan zorunlu masraflar nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Tarafların TMK' nın 705....

      Tapuda kayden malik olmayan kişinin tapu dışı taşınmaz satışı; "şekle aykırı olduğundan gerçersiz taşınmaz satışı kimliğinde değildir. Bir başka anlatımla; şekle aykırı olduğundan geçersiz taşınmaz satışından söz edebilmek için, taşınmazın tapuda kayıtlı olması ve maliklerinin resmi şekil koşuluna uymaksızın yaptığı bir taşınmaz satışı olmalıdır. Bu durumda davacının dayandığı satış işlemi; zilyetliğin satış suretiyle devrine ilişkindir. Zilyetliğin satış suretiyle devri ise, resmi şekil gerektirmez. Zilyetliğin devri ilerde tapu kaydını da devretmek üzere yapılmıştır. Geçersiz de olsa, devredilmeyin çalışılan bir ayni hak niteliğinde olmadığından; geçersiz taşınmaz satışlarında uygulamada kabul edilen taşınmaz iade edilmeden bedelin iadesi talebine ilişkin zamanaşımının işlemeyeceğine ilişkin içtıhat; burada uygulama alanı bulmaz. Burada eBK.m 125.(TBK.m.146) maddesindeki on yıllık genel zamanaşımı süresi geçerlidir....

        "İçtihat Metni" -Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, taşınmaz satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince verilmekle; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 20.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacının tapu iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebine gelince; Kural olarak tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle ancak sözleşmenin tarafları verdiğini geri alabilir....

            Böylelikle, davacılar tarafı olmadığı sözleşmeden kaynaklı doğrudan bir alacak hakkı kazanmıştır. Tapunun alıcılara devri arsa sahibi tarafından garanti edildiği için tapuların verilmemesi nedeniyle arsa sahibinin sorumluluğu devam etmektedir. O halde mahkemece; 27/04/2009 tarihli tutanağa göre davalı arsa sahibi ...’nın kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye düşen bağımsız bölümün satışından kaynaklı tapunun alıcılara devrine yönelik taahhüdü nedeniyle davalı yükleniciyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğu anlaşıldığından, bağımsız bölümdeki hissesi oranında sorumluluğuna gidilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş"gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş,davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istemiştir. Dava; harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak satıcıya yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir....

              Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında tapuda kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin haricen sözleşme düzenlenmiş olup anılan sözleşme kapsamında davacı alıcı tarafından davalı satıcıya taşınmazın kredisinin kapatılması amacıyla 55.000 TL nin banka havalesi yoluyla gönderildiği, sonrasında davacı tarafça ödenen bedelin iadesi amacıyla eldeki dava açılmış olup, resmi şekilde yapılmayan tapulu taşınmazların harici satım sözleşmelerinin geçersiz olduğu ve bu durumda taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zararın talep edilemeyip sadece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak birbirlerine verdiklerinin talep edilebileceğinden, mahkemece davanın kabulü kararı yerinde olduğu gibi takibe konu alacak likit nitelikte olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu