Davalı vekili, müvekkilinin 3.520,00 TL faiz alacağı yönünden takibe itiraz ettiğini, itiraz edilmeyen 2.100,00 TL anapara yönünden takibe devam edildiğini ve müvekkilinin itiraz edilmeyen 2.100.00 TL ana para borcunu ve borç masraflarını ödediğini, ödenen miktarın anaparaya değil gecikme faizlerine mahsup edildiğini, ödenen miktarın, gecikme faizinden düşülmesinin doğru olmadığını, kooperatifçe gecikme faizlerine yapılan itirazın iptali için yasal 1 yıllık süre içerisinde mahkemeye başvurulmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan 2.100,00 TL asıl alacak ve 500,00 TL faiz alacağı bulunduğunun bilirkişi raporu kapsamı ile sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İş Mahkemesinin 17/07/2019 gün 2017/488 E 2019/459 K sayılı ilamına dayalı olarak takip yapıldığını, takibe dayanak ilamda kıdem tazminatı, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı kalemlerine 08/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına karar verildiğini, icra emrinde faiz oranları belirtilmediğinden söz konusu alacak kalemlerine ilişkin faiz hesaplanmasına hata olduğunu beyanla, bu alacak kalemlerine ilişkin faiz tutarının bilirkişi aracılığı ile hesaplanarak fazla talep edilen kısmın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı- alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle;İcra takip programı üzerinden otomatik olarak yapılan hesaplama doğrultusunda talepte bulunduklarını, davacının iddia ettiği şekilde fazla faiz talep edilmesinin söz konusu olmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi nedeniyle de bu durumun anlaşılacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
bulunulduğu ve dava tarihi olan 16.03.2010 tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.655,74 TL asıl alacak ve 1356,54 TL de faiz alacağı bulunduğu anlaşıldığından takibin 12.655,74 TL asıl alacak ve 1.356,54 TL faiz olmak üzere toplam 14.012,28 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacak olan 12.655,74 TL'ye dava tarihi 16.03.2010 tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yıllık %8,75 TL'den fazla olmamak üzere avans faizi uygulanmasına, alacak yargılama sonucunda belirlenmiş olup likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden ise davalı-karşı davacı tarafça ispat olunamayan karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin verdiği yemek tabldotlarından dolayı davalıdan, faturaya dayalı bakiye 15.510,18 TL alacağı olduğunu, davalı aleyhine Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/23523 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatını dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacının alacak iddiasını ispatlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı davacının teslim alan bölümünde imzalı olan irsaliyelerle teslim ettiği faturalı mallardan dolayı davacı tarafça da itiraz edilmeyen raporda belirtildiği gibi 13.946,42.TL asıl alacak ile 404,83 TL işlemiş faiz alacağı olduğu halde davalının takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının Kadıköy 2....
Mahkemece kısa kararda; “Açılan davanın kısmen kabulü ile 3.830,00 TL kira alacağı ve işlenmiş faiz yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine, bakiye alacak ve işlenmiş faiz yönünden takibin devamına” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise “Açılan davanın kısmen kabulü ile 3.830,00 TL 03/01/2014 tarihli kira alacağı ve işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, bakiye alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine” karar verilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında ikinci kez açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
-TL 06.01.2014 ayına ait kira alacağı olmak üzere toplam 14.000,00.TL asıl alacak ile aylık %10 üzerinden 6.276,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.276,00.-TL’nin tahsili amacıyla 16.01.2014 tarihinde icra takibi başlatmıştır. Mahkemece, itirazın kısmen kabulü ile 14.000,00.-TL asıl alacak ve 935.00-TL işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın iptali ile toplam 14.935,00.-TL üzerinden takibin devamına karar verilerek, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir. İİK.nun 67. maddesine göre borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesinin kabulü halinde borçlu, diğer tarafın talebi üzerine takip tarihi itibariyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekir....
Somut olayda, davacının yasadan kaynaklı ilave tediye ve Toplu İş Sözleşmesinden doğan ikramiye alacakları birbirinden ayrı alacak kalemleridir. Her bir alacak davası aynı zaman da bir tespit hükmü de içermektedir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesindeki 500,00 TL talebinin ne kadarının ilave tediye ne kadarının ikramiye alacağı olduğu açıklattırılarak bu iki farklı alacak kalemi ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmaksızın ilave tediye ve ikramiye alacağı için toplam miktar üzerinden alacağa hükmedilmesi hatalıdır. 3-Kabul şekli bakımından da; İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir....
Somut olayda, davacının yasadan kaynaklı ilave tediye ve Toplu İş Sözleşmesinden doğan ikramiye alacakları birbirinden ayrı alacak kalemleridir. Her bir alacak davası aynı zaman da bir tespit hükmü de içermektedir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesindeki 500,00 TL talebinin ne kadarının ilave tediye ne kadarının ikramiye alacağı olduğu açıklattırılarak bu iki farklı alacak kalemi ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmaksızın ilave tediye ve ikramiye alacağı için toplam miktar üzerinden alacağa hükmedilmesi hatalıdır. 3-Kabul şekli bakımından da; İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir....
Somut olayda, davacının yasadan kaynaklı ilave tediye ve Toplu İş Sözleşmesinden doğan ikramiye alacakları birbirinden ayrı alacak kalemleridir. Her bir alacak davası aynı zaman da bir tespit hükmü de içermektedir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesindeki 500,00 TL talebinin ne kadarının ilave tediye ne kadarının ikramiye alacağı olduğu açıklattırılarak bu iki farklı alacak kalemi ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmaksızın ilave tediye ve ikramiye alacağı için toplam miktar üzerinden alacağa hükmedilmesi hatalıdır. 3-Kabul şekli bakımından da; İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir....
Somut olayda, davacının yasadan kaynaklı ilave tediye ve Toplu İş Sözleşmesinden doğan ikramiye alacakları birbirinden ayrı alacak kalemleridir. Her bir alacak davası aynı zaman da bir tespit hükmü de içermektedir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesindeki 500,00 TL talebinin ne kadarının ilave tediye ne kadarının ikramiye alacağı olduğu açıklattırılarak bu iki farklı alacak kalemi ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmaksızın ilave tediye ve ikramiye alacağı için toplam miktar üzerinden alacağa hükmedilmesi hatalıdır. 3-Kabul şekli bakımından da; İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir....