WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesinin 2008/1212-2011/220 sayılı alacak ilamı ile davalı ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacağı, resmi bayram ücreti alacağı, izin ücreti alacağına hükmedildiği; izin ücreti alacağı dışındakilere en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verildiği görülmüştür. Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; faiz olarak bazı alacaklara %18 banka faizi tahakkuk ettirildiğini, bu oranın fahiş ve haksız olduğunu belirterek %18 mevduat faizine ilişkin alacak kalemleri yönünden takibin kısmen iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Vakıfbank ve Halk Bankası'ndan müzekkere ile ilgili faiz oranları getirtilmiş; buna göre hesap yapılan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur....

    İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra emrinin dayanağı olan ilamda sehven maddi tazminat denilmekte ise de, davanın tazminat davası olmayıp bir alacak davası olduğunu ve alacağın mahiyetinin de faiz olduğunu, ilama konu alacak faiz alacağı olduğundan, söz konusu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığını, alacaklının dava açılmasına sebebiyet veren taraf olduğunu, yargılama giderlerinin tümüyle karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini iddia etmiştir. C....

      Taraflar arasında imzalanan borcun tasfiyesi ve sulh protokolü başlıklı ilk protokolde ...ATM'nin 2007/110 E sayılı dosyası ile karara bağlanan 148.000Euro asıl alacak ve 6.610 Euro yargılama gideri olmak üzere toplam 154.610 Euro alacağın davacılara ödenmesi, 11.05.2010 tarihli ikinci protokolde ise 34.477 EUro faiz alacağının davacılara ödenmesi taraflarca kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 19.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda, ilk protokolde belirlenen 148.000EUro asıl alacak ile 11.05.2010 tarihli protokolde belirlenen 34.477 Euro faiz toplamının sulh olunan miktar olduğu belirtilerek 182.477 Euro üzerinden vekalet ücreti hesaplanmıştır. Ancak davalı avukat yönünden ilk protokol uyarınca vekalet ücreti alacağı hesaplanması gerekirken ayrıca faiz alacağını düzenleyen 2. protokolde ödenmesi karalaştırılan faiz miktarının vekalet ücreti alacağı hesabında dikkate alınması yerinde değildir....

        ATM'nin 2007/110 E sayılı dosyası ile karara bağlanan 148.000Euro asıl alacak ve 6.610 Euro yargılama gideri olmak üzere toplam 154.610 Euro alacağın davacılara ödenmesi, 11.05.2010 tarihli ikinci protokolde ise 34.477 EUro faiz alacağının davacılara ödenmesi taraflarca kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 19.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda, ilk protokolde belirlenen 148.000EUro asıl alacak ile 11.05.2010 tarihli protokolde belirlenen 34.477 Euro faiz toplamının sulh olunan miktar olduğu belirtilerek 182.477 Euro üzerinden vekalet ücreti hesaplanmıştır. Ancak davalı avukat yönünden ilk protokol uyarınca vekalet ücreti alacağı hesaplanması gerekirken ayrıca faiz alacağını düzenleyen 2. protokolde ödenmesi karalaştırılan faiz miktarının vekalet ücreti alacağı hesabında dikkate alınması yerinde değildir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektir....

          İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf sebebi hüküm ile gerekçe arasında reddolunan işlemiş faiz alacağı tutarı yönünden yapılan çelişkiye ilişkindir. Davacı vekili tarafından hükümdeki çelişkinin HMK'nın 304. maddesi uyarınca tashihi için ilk derece mahkemesine 28.08.2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru, HMK'nın 304. Maddesinde tashih ve 305. Maddesinde belirtilen tavzih şartlarının bulunmadığından reddine dair 06.11.2020 tarihli ek karar verilmiştir. Gerçekten de ilk derece mahkemesince kararın gerekçesinde dava konusu ilamsız icra takibinde reddolunan işlemiş faiz alacağı miktarı 51,45 TL olarak belirtildiği halde hükmün 1. No'lu fıkrasının 3. Bendinde "51.045,00" TL işlemiş faiz alacağı yönünden takibin iptaline karar verilmek suretiyle HMK'nın 297. maddesine aykırı bir biçimde takip konusu reddolunan işlemiş faiz alacağı yönünden çelişki yaratılmıştır. Öncelikle, İİK'nın 67/2....

          Mahkeme tarafından yapılacak iş, faizi talep edilen her bir alacak kalemine ilişkin asıl alacağın tamamı ile tahsil edildiği tarih taraflardan sorulup belgeler İcra müdürlüğü ve sair ilgili yerlerden getirtilerek her bir alacak kalemine ilişkin olarak asıl alacağın tamamı ile tahsil tarihi tespit edilip, eldeki davanın tarihinde tamamen tahsil edilmemiş alacak kalemleri için faiz alacağının, zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığı ve yerindeliği, faiz başlangıç tarihi gibi tarafların iddia ve savunmalarının dikkate alınması gerekip gerekmediği ve dosyadaki bilirkişi raporlarının doğrulukları da denetlenerek faiz alacağı olduğunun tespiti halinde hüküm altına almaktır. Faiz alacağı, diğer davada ıslah konusu edilmiş her bir alacak kalemi için yukarıdaki şekilde ayrı ayrı değerlendirilmelidir....

            faiz ibaresine de yer verilmeksizin sadece faiz istenmişse, kanunî faiz istendiğinin kabulü gerekir. “...İlk davada talep edilmeyen faiz alacağının sonradan zamanaşımı süresi içinde istenmesi mümkündür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı-k.davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne,9.000 TL kira alacağı ile 495,62 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından faiz ve fazlaya ilişkin haklara yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde özetle, “...2006 yılından 1.000 TL kira parası ile 2007 yılı Nisan ayı kirası 1.000 TL, Mayıs ayı kirası 2.000 TL, Haziran ayı kirası 2.000 TL,Temmuz ayı kirası 2.000 TL ve Ağustos ayı kirasının yarısı olan 1.000 TL'nin vadelerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte toplam 9.000 TL 'nin faizleri ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalıdan tahsilini...” talep etmiştir....

                -TL.nin müvekkili bankaya 08.02.2004 tarihinde yatırıldığını, Bankalar Kanunu’nun 104. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımının söz konusu olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının takip talebinde asıl alacak için harç yatırdığını, faiz alacağını ayrı bir kalem olarak gösterip talep etmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının davaya konu icra takip dosyasında 687.50.-YTL. bakiye alacak için icra takibi yaparak bu bedelin harcını yatırdığı, faiz talep etmesine rağmen 11.02.1994 tarihi ile takip tarihi arasındaki faiz alacağı miktarını belirtmediği ve harcını da yatırmadığı, faiz alacağı için usul ve yasaya uygun icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde, 687.500.000.-TL. alacağın 11.02.1994 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ve diğer fer’ileriyle birlikte tahsili istenmiştir....

                  İcra Müdürlüğünün 2016/2106 esas sayılı dosyasında talep edilen faiz oranı ile genel kredi sözleşmesindeki faiz oranı arasındaki fark olan %25,86 oranında faiz işletilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Faiz, asıl alacağa bağlı fer'i bir haktır. Asıl alacağın ödenmesiyle birlikte faiz alacağı da sona erer. Asıl alacak devam ettiği sürece faiz alacağının asıl alacaktan ayrı olarak takip ve dava konusu edilmesi mümkündür. Aynı şekilde faizin belli bir dönemde işleyen bölümünün de asıl alacaktan bağımsız olarak istenmesi olanaklıdır. Asıl alacağın ödenmesi için açılan davada faizin hiç istenmemiş veya faizin kısmen istenmiş olması ve fazlaya ilişkin faiz hakkının saklı tutulmamış bulunması, daha sonradan faiz alacağı yönünden ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez....

                  UYAP Entegrasyonu