Dava, sözleşme konusu ürünün ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve ürün bedelinin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; alım-satıma konu malın satım işlemi sırasında gizli ayıplı olup olmadığı, davacı lehine seçimlik haklarını kullanma şartlarının ve bu arada diğer zararları isteme koşullarının şartlarının oluşup oluşmadığı, noktalarında toplanmaktadır....
HUKUK DAİRESİ Dava, taraflar arasında elektrik tesisatı yapım işini konu alan eser sözleşmesi dolayısıyla davalı lehine ipotek edilen taşınmazın cebri icra yoluyla satılmış olması nedenine dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde alacak (taşınmaz bedelinin iadesi) istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıdan 1300 adet inşaat iskele direği satın alındığını ve bedelinin ödendiğini, ancak 200 adet direğin eksik olduğunu, bu durumun tutanak ile tespit edildiğini, teslim edilmeyen malın bedelinin müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek 3.800 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satıma konu direklerin eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, müvekkilinin imzasının olmadığı tutanağın kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İş sayılı ihtiyati tedbir kararı alındığını ileri sürerek Finansal Kiralama Sözleşmesine konu mülkiyeti müvekkili şirkete ait malın aynen iadesine, aynen teslimde fiili imkansızlık oluştuğu takdirde mal bedelinin Finansal Kiralama Sözleşmesinde belirlenmiş olan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde müvekkiline gönderilen Beşiktaş 3.Noterliği'nin 05/03/2009 tarih ve 07758 Yevmiye nolu fesih ihtarnamesinin tebliğinin usülsüz olduğunu savunarak sözleşmenin feshine dayanarak açılan istirdat davasının reddine, ihtiyati tedbir kararı ile alınan sözleşme konusu malın müvekkili şirkete teslimine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili senette malen kaydı bulunduğunu, bu kaydın malın teslim edildiğini gösterdiğini, aksinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini savunmuştur. Eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde eserin teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü yükleniciye aittir. Davacı iş sahibi şirket verdiği bonolarla iş bedelini peşin olarak ödediği halde, davalı yüklenici şirket sacların teslim edildiği konusunda bir belgeyi dosyaya koymamıştır. Verilen bonolarda malen kaydının bulunması bonoların mal karşılığı verildiğini gösterir. Eser sözleşmesine konu teşkil eden malların teslim alındığını göstermez. Eser sözleşmesine konu teşkil eden sacların teslim edildiğinin davalı yüklenici tarafından ispat olunması gerekir. İspat yükü kendisinde olmayan davacı iş sahibinin mahkemenin hatırlatması sonucu zorunlu olarak yemin teklifinde bulunması ve bunun sonucuna göre uyuşmazlığın çözülmesi doğru olmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2020/38 DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) KARAR TARİHİ: 07/10/2021 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili 03/06/2021 tarihli dilekçesi ile; taraflarınca 06.08.2018 tarihinde malın iadesi davası açıldığını, yargılama sonucunda 2018/746 E. 2019/646 K. 05.07.2019 tarihli kararla bu davanın reddedildiğini, BAM 16. Hukuk Dairesi 2019/2834 E. 2019/2810 K....
Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu hastane yazılımı ve bakımı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış haksız fesih sonucu irad kaydedildiği belirtilen teminat mektubu ve ödenmeyen bakiye iş bedeline ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece hakediş bedeli yönünden de dava reddedilmiş ise de mahkemece bu konuda yeterince araştırma yapılmamıştır. Oysa ki; davalı idare tarafından haklı nedenle sözleşme feshedilmiş olsa da fesih tarihine kadar yapılmış olup iş sahibinin kabul ettiği işlerin bedelini yüklenici sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince isteyebilir. Bu konuda değerlendirme yapılıp yüklenicinin isteyebileceği alacak miktarının belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;-Dava konusu zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğundan hukuki yarar yokluğu söz konusu olup eksik işlemli olduğunu, -Müvekkilinin temerrüt durumu bulunmadığını, feshedilen sözleşme konusu malın finansal kiralama sözleşmesine konu edilmesi halinde denkleştirme durumu söz konusu olmasına rağmen kabul anlamına gelmemekle birlikte dava sonucu müvekkili aleyhine çıkan kararda müvekkilinin ödemiş olduğu 30'a yakın taksidin denkleştirme ilkesince düşülmediğini, istinaf başvurularının kabulüne kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davada asıl talebin malın iadesi olduğunu, malın iadesine karar verilmesi halinde verilecek hükmün bir miktar paranın ödenmesine yönelik olmayacağını kararın hukuka uygun olduğunu, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Dava konusu zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğundan hukuki yarar yokluğu söz konusu olup eksik işlemli olduğunu, -Müvekkilinin temerrüt durumu bulunmadığını, feshedilen sözleşme konusu malın finansal kiralama sözleşmesine konu edilmesi halinde denkleştirme durumu söz konusu olmasına rağmen kabul anlamına gelmemekle birlikte dava sonucu müvekkili aleyhine çıkan kararda müvekkilinin ödemiş olduğu 30'a yakın taksidin denkleştirme ilkesince düşülmediğini, istinaf başvurularının kabulüne kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davada asıl talebin malın iadesi olduğunu, malın iadesine karar verilmesi halinde verilecek hükmün bir miktar paranın ödenmesine yönelik olmayacağını kararın hukuka uygun olduğunu, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Sözleşme, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere niteliğince bir eser sözleşmesi olup; ....... tarafından yüklenici, .... tarafından ise iş sahibi sıfatıyla imzalanmıştır.Yüklenici davalı ......., sözleşmede gösterilen koşullarla açılır çatı yapımı montojı ve teslimi konusunda 33.500,00 TL + KDV olmak üzere yapımını yüklenmiştir. Davalı ise davacının sözleşmeye konu işi tam olarak yerine getirmediğini beyan etmiştir. Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan ....08.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı yüklenicinin edimini fen ve sanat kurallarına göre ve sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, Tüketicinin Korunması Hakkındaki 4077 sayılı Kanun'un .... maddesine göre malın, ayıplı mal ve ayıplı hizmet olarak kabul edilebileceğini, açılır kapanır çatı isisteminin işlevsizliği nedeniyle davacıya iade edilmesi gerektiği, bu nedenle yüklenicinin alacağının doğmadığını açıklanmıştır....