Maddeye göre; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle basit veya gerçek usulde vergi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar ve Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortakları sigortalı olarak kabul edilir. Söz konusu hükümler doğrultusunda, şirket ortakları yönünden kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı 22.02.2001-10.01.2014 tarihleri arasında şirket ortağı olduğundan, söz konusu şirket ortaklığı devam ettiği sürece sigortalısı olarak kabul edilmesi ve SGDP kesilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işlemi yerindedir....
itibaren,...e) İflasına karar verilmiş olan tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarının, özel işletmenin veya şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflasına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı,... tarihten bir gün önce, sona erer.1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre, ......sigortalılığı için öngörülen temel unsur; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmadır.Bu bağlamda, devam eden limited şirket ortaklığı ve .......üyeliği, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın karinesini teşkil eder. 5510 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma...
Mahkemece; 5510 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesindeki borçlanma hakkının ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarına tanındığı; muhtarlıkta geçen sürelerin borçlanılamayacağı; yine, 5510 sayılı Kanunun geçici 8 ve geçici 21 inci maddelerindeki düzenlemeler gözetildiğinde, Kurum’a, daha öncesinde kayıt ve tescili bulunmayan davacının, 01.10.2008 tarihi öncesinde muhtarlıkta geçen sürelerde sigortalı sayılmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Kanununun 4. ve devamı maddeleridir. 5510 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; … b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; 3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, … sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan düzenleme ve devamındaki “Sigortalılığın Başlangıcı” başlığını taşıyan 7. madde hükümlerinde, “...kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar” olarak nitelendirilen çalışanlardan “sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten” itibaren sigortalı sayılacakları belirtilmiş, 9....
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinde, “Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; a) Esnaf ve sanatkârlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, b) Kollektif şirketlerin ortakları, c) Adi Komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, d) Limited şirketlerin ortakları, e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, f) Donatma iştirakleri ortakları, g) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları, Bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir....
Noterliğinin ...tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, hesap katının davalıya tebliğ edilmediği, davalının takip tarihi olan 20/07/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı tarafından davalı ...yönünden nakdi kredilerden kaynaklanan alacak açısından takip tarihinden öncesine dayalı işlemiş faiz talep edilmediği, takip tarihi ile ödeme tarihi arasında davacı bankanın tahsilat sağladığı, Borçlar Kanunun 100. Maddesi uyarınca yapılan tahsilatların düşümü sonucunda; ... nolu kredi kartından kaynaklanan asıl alacak miktarının dava tarihi itibariyle 11.480,36-TL olarak takip tarihi itibari ile ise 11.130,21-TL olduğu, dava tarihi itibariyle bu krediden kaynaklı asıl alacak miktarının davacının takipteki ve dava tarihindeki asıl alacak miktarını aştığı, alacağın takip tarihindeki miktarına göre belirlenmesi gerektiği ve asıl alacak 11.130,20-TL ye %28,08 temerrüt faizi ve %5 Bsmv uygulanması gerektiği, ... ve ... numaralı taksitli kredi hesabından dolayı BK nun 100....
nakdi alacak yönünden 2.110.442,78 TL asıl alacak ve 2.296,94 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.112.739,72 TL, ... nolu ticari krediden kaynaklanan nakdi alacak yönünden 912.376,46 TL, ... nolu nakde dönen gayrinakdi krediden kaynaklanan alacak yönünden 500.000,00 TL, ... nolu nakde dönen gayrinakdi krediden kaynaklanan alacak yönünden 250.000,00 TL, ... nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan nakdi alacak yönünden 244.687,81 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, 10/11/2016 tarihli teminat mektubu nakde dönüşmekle 1.000.000,00 TL'ye 27/09/2018 tazmin tarihinden itibaren %72 oranında faiz uygulanmak suretiyle tahsili ve yargılama aşamasında davacı banka tarafından yapılan tahsilatların infazda dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile alacak likit olmakla davacı lehine hüküm altına alının miktarın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
BSMV olmak üzere toplam 13.296,32TL alacaklı bulunduğu, 03.07.2019 takip tarihinden itibaren, ...No.lu kredi kartından kaynaklanan 10.220,95 TL asıl alacak üzerinden 5464 s.y.nın 26. Md. Doğrultusunda T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenmiş olan yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV. Uygulaması gerektiği, davalı asıl borçlu ...Dış Tic. Ltd. Şti. ile müteselsil kefil ...’dan 03.07.2019 takip tarihi itibariyle ; davacı bankanın ..., ... No.lu tek hesaplarından kaynaklanan nakit alacak için davalı ... Ltd. Şti.’nden takip tarihi olan 03.07.2019 tarihi itibariyle ; 49.099,54 TL anapara alacak, 6.920,13 TL işlemiş faiz , 258,95 TL. BSMV olmak üzere toplam 56.278,62 TL alacaklı bulunduğu, 03.07.2019 tarihinden itibaren, ... ve ...No.lu tek hesaplarından kaynaklanan 49.099,54 TL asıl alacak üzerinden ( aylık %2,65) yıllık %31,08 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV. Uygulaması gerektiği, davacı bankanın ... No.lu ticari krediden kaynaklanan nakit alacak için davalı ... Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Görev uyuşmazlığı Hakimin nitelemesine göre belirlenir. Mahkeme davayı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası olarak nitelemiştir. Bu davaların temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. Dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde " 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit),kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar," ve 12. maddesinde " 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinden (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi) kaynaklanan ve kasko sigortası ile ilgili rücuan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, " şeklinde düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 6....