WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gücünde Kararname’ye koşut olarak yapılan düzenleme 4956 sayılı Yasa ile eklenen ek geçici 18. madde ile getirilmiş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, 02.08.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurup 20.04.1982- 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgeleyen ve bu sürelere ilişkin prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde ödeyen sigortalıların belgeledikleri sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği, 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalı olma niteliğini taşımaları halinde sigortalılık başlangıç tarihleri ile hak ve yükümlülüklerinin 04.10.2000 tarihinde başlayacağı hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın “sigortalılığın başlangıcı” başlıklı 7. maddesi ile “sigortalı bildirimi ve tescili” başlıklı 8. maddesinde, gelir vergisi yükümlüsü olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma...

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," karşı istinaf inceleme görevinin 12-13-14-43....

    Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre ise, “Bu Kanuna tabi sigortalılık, Şirketlerle ilgisi kalmayanların, -çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/b-3. maddesine göre, “bu Yasanın kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı sayılırlar....

      tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 3165 sayılı Yasa ile değişik 24.maddesinin 1/d bendine göre,Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Limited şirketlerin ortakları bu kanuna göre sigortalı sayılır.Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre ise, bu kanuna tabi sigortalılık, Şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/b-3.maddesine göre, Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma...

        Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde " 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit),kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar, " 19. maddesinde "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dahil) verilen hüküm ve kararlar " ve 30. maddesinde " İmalatçının sorumluluğuna ilişkin davalar (Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesine göre sorumlu olan ve sorumlu olmasına rağmen tüketici ile akdi ilişkisi bulunmayan imalatçı, ithalatçı...

        Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. ve devamı maddeleridir. 5510 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.Anılan düzenleme ve devamındaki “Sigortalılığın Başlangıcı” başlığını taşıyan 7. madde hükümlerinde, “...kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar” olarak nitelendirilen çalışanlardan “sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten...

          Uyuşmazlık konusu husus; kooperatif yönetim kurul başkanı olan davacının, kooperatife ait işyerinde hizmet akdi ile çalıştırılıp çalıştırılmayacağı hususuna ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nu 98. maddesi, Madde 98 – Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. 5510 sayılı Kanun’un 4-b/3. fıkrası; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları… 5510 sayılı Kanun’un 53/5. fıkrası; Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir....

            Öte yandan, 5510 sayılı Yasa'nın 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin alt 3. bendinde; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarının, 4/b kapsamında sigortalı olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacının ortağı olduğu limited şirketten 5510 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi kapsamında çalışma bildirilmiş olup bu kapsamda yukarıda anılan Yasa maddeleri gereğince davalı Kurum işleminin yerinde olduğu dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, davacının ortağı olduğu şirketlerden birinin 31/12/2004; diğerinin ise 31/12/2009 tarihinde vergi kaydının silinerek faaliyetinin sona erdiği, davacının 01/10/2008 ile 31/12/2009 tarihleri arasında SGDP prim yükümlüsü olduğu, 31/12/2009 tarihinden sonra SGDP yükümlüsü kabul edilemeyeceği, toplam 3.729,11TL dışında kalan asıl alacak ve faiz için sorumluluğu doğmakla, bu tarihlerin dışında kalan ve Ticaret Sicil kaydının devam ettiği gerekçe gösterilerek çıkarılan dönem için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya Bağ-Kur kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının Şti. şirketi ortaklığının 02/05/2000 tarihinde başladığı, bu şirketin mükellefiyet kaydının 31/12/2004 tarihinde resen terk ile sona erdiği, kaydının ise 25/09/2013 tarihinde terkin edildiği, Şti....

                Tarafından alacağa mahsuben taşınmazı alabileceği noktasında müzekkere yazıldığını, ancak ihale alıcısının müvekkiline açmış ve kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığını, sıra cetvelinde bulunan ihtiyati haciz sonrası müvekkilinin takibe itiraz ettiğini ve hakkında icra işlemlerinin durduğunu ihtiyati haczin hacze iştirakinden söz edebilmek için öncelikle kesinleşmiş bir icra takibi ve bu takip sonucu konulmuş kesin haczin varlığının gerektiğini, ancak buna rağmen alacağı varmışcasına alacağa mahsuben taşınmazı aldığını, taşınmaz için yapılan kıymet taktiri ve satış ilanının usulüne göre müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihalenin ses ve görüntü alınmadan yapılmasının da yine usule aykırı olduğunu ve ihalenin feshini gerektirdiğini, ihale tutanağı üzerinde bir çok hususta eksiklikler olduğunu belirterek davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu