Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

düşüldüğünü, sözleşmede denkleştirme süresi de bulunduğunu, tüm bu kapsamda bakıldığında davacının herhangi bir fazla mesai alacağı bulunmadığını, fazla mesai alacağı bulunmadığına göre feshin de haksız olup, kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür....

Davacının denkleştirme tazminatı istemine gelince; SK. m 23/16 ve TTK m 122 gözönüne alındığında, özellikle sigorta acentelerinin denkleştirme tazminatı isteminin koşulları, sözleşmenin sona ermesi, yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra önemli menfaatler elde edilmesi, müvekkilinin menfaatı ve hakkaniyeti ile denkleştirme ödemesinin hakkaniyete uygun olması, olarak karşımıza çıkar. Ayrıca, 1. Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK m 122/2'de denkleştirme tazminatının hesap yöntemide düzenlenmiştir. Bunun yanında, öncelikle yeni müşteri çevresi yaratıldığını, var olan müşterilerle ilişkinin pekiştirilip genişletildiğini ve bu müşteriler sebebiyle müvekkilinin önemli menfaatler elde ettiğini ispat yükü acente üzerindedir. Buna mukabil müvekkil denkleştirme talebinin hakkaniyete uygun olmadığını ve bedelin indirilmesi gerektiğini ispat yükü altındadır....

    Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE GEREKÇESİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "....Davacının hükme esas alınan bilirkişi raporu ile hesaplanan 10.902,57- TL brüt kıdem tazminatı alacağı olduğu, ödenen 9.909,05- TL'nin tenzili ile brüt 993,52- TL, net 985,98- TL bakiye kıdem tazminatı alacağı kaldığı belirlenmiş ancak davanın 28.06.2016 tarihinde ikame edildiği, dava tarihinde iş akdinin feshinin gerçekleşmediği ve davacının kıdem tazminatı talebinin muaccel hale gelmediğinden bu isteminin reddine karar verilmiştir..... Davacı her gün 13 saati aşar şekilde çalıştığını beyanla fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur. Davalı da fazla mesai ücreti alacağı olmadığını, iş yerinde 2 aylık süre ile denkleştirme sistemi uygulandığını, davacının denkleştirmeyi iş sözleşmesi ile kabul ettiğini, 2 ayın sonunda denkleştirme sonucu varsa tahakkuk eden fazla mesai ücretinin ödendiğini, işe giriş çıkışların kartlı sistem ile yapıldığını bildirmiştir....

      HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, denkleştirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinden verilen 14/03/2022 tarihli ve 2022/344 Esas- 2022/555 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptal-tescil ve denkleştirme isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, 114, 123 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle iptal-tescil isteğinin kabulüne, 321, 324, 79, 150 ve 154 parsel sayılı taşınmazlar yönünden denkleştirme talebinin kabulü ile, her bir davacı için davalı ... ...’dan 53.247,53 TL, davalılar ..... ve ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasındaki ----- tarihli ticari vekillik sözleşmesinin hukuki niteliği itibariyle ticari vekillik sözleşmesi yahut tellallık/simsarlık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığının tespiti, davacının sözleşmeye dayalı olarak kendi katkısı ile yahut davacın etkisi olmaksızın gerçekleşen işler yönünden davalının -------yaptığı tüm ticari işlere ilişkin ücret üzerinden komisyon ücret alacağı talebinin yerinde olup olmadığının tespiti ile, talep yerinde ise bu husustaki alacak miktarının ne olduğunun tespiti, davalı şirketin komisyon ücreti ödememek için bir kısım ticari faaliyetlerini gizleyip gizlemediği ile varsa bu husustaki komisyon alacak miktarının ne olduğunun tespiti, davacının TTK 122 maddesine dayalı olarak denkleştirme tazminat alacağı talebinin yerinde olup olmadığı talep yerinde ise bu husustaki alacak miktarının tespiti noktalarında toplandığı tespit edilmiştir....

          olduğu yönünde iddiası bulunan davacının, iş bu iddiasını somut delillerle ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacı yanın Fazla Mesai Alacağına İlişkin İddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi gerçeğe aykırı olduğunu, davacının müvekkil şirket nezdinde fazla mesai alacağı bulunmadığını, İşverenin haftalık çalışma süresini, günlük azami çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşuluyla, haftanın farklı günlerine farklı şekilde taksim etmesinin mümkün olduğunu, denkleştirme esasının bir gereği olarak personelin bazı haftalardaki çalışma süresi 45 saati aşsa dahi 2 aylık denkleştirme dönemi içerisinde işçinin çalışma süresi haftalık 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirilmesinin yapılabileceğini, denkleştirme esasının örtülü şekli ile dahi Yargıtay kararlarında kabul gördüğünü, müvekkil şirkette yerleşmiş uygulama gereğince işçinin yerine getirdiği tüm hizmetlere karşı alacağı ücret miktarı belirtilmiş olup bu ücretinin içerisinde fazla sürelerle çalışma, fazla çalışma, çalışılan...

          Yıllık izin ücret alacağı, genel tatil alacağı, hafta tatil ücret alacağı bulunmamaktadır. Böylesine kurumsal şirketin çalışanlarına bu alacak kalemlerini ödememiş olduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmektedir. Müvekkil şirket kurumsal bir yapıya sahiptir. Yıllardır otelcilik sektöründe boy göstermiş, çalışanlarının memnuniyetini en üst seviyede tutmuştur. Otelcilik konusundaki başarılarını da zaten bu felsefesiyle beraber en üst seviyede olan çalışan memnuniyetine borçludur. Bu nedenle fazla mesai yapan işçilerin ücretlerinin ödenmemesi gibi bir durum zaten söz konusu değildir. Davacı tarafla müvekkil şirket arasında fazla mesai ücret alacağı konusunda denkleştirme uygulaması mevcuttur. Davacı yan, fazla mesai alacağı yerine fazla mesai saatlerini serbest zaman olarak kullanmıştır....

          Davacı işçinin müvekkil işverenlik nezdinde yıllık izin alacağı bulunmamaktadır. şeklinde beyanda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacağı, ihbar tazminatı alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, resmi ve dini bayram tatil ücreti alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davaya konu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır....

          Dava değeri tespit edilen fazla çalışma alacağı olan 8.700,35 TL'ye eklendiğinde davacının talep edebileceği fazla çalışma alacağı 18.700,35 TL, tespit edilen hafta tatili alacağı 7.553,39 TL'ye dava değeri olan 5.000,00 TL eklendiğinde davacının talep edebileceği hafta tatili alacağı 12.553,39 TL, taleple bağlı kalındığında 11.164,00 TL olmalıdır. Bu bakımdan davacı istinafı yerindedir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) Diyarbakır 2....

          UYAP Entegrasyonu