TALEP ARTIRIM/ Davacı vekili 23/09/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile; dava dilekçesinde netice-i talep bölümündeki fazlaya dair haklar saklı tutularak 1.000,00 TL istemli komisyon prim kaybı alacağı taleplerini rapor kapsamında 42.820,86 TL arttırıldığını ve komisyon farkı alacağı taleplerinin 43.820,86 TL olarak tahsiline karar verilmesini, dava dilekçesinde netice-i talep bölümündeki fazlaya dair haklar saklı tutularak 1.000,00 TL istemli komisyon alacağı taleplerinin rapor kapsamında 4.738,14 TL arttırıldığını ve komisyon alacağı taleplerinin 5.738,14 TL olarak tahsiline karar verilmesini, iş bu alacaklarının yanı sıra dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve harcı da aynı tarihte yatırılmıştır....
E) HUKUKİ SEBEP ve GEREKÇE; Dava, çalışılan döneme ilişkin fazla mesai ücreti alacağı ile feshe ilişkin kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması talepli işçi alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince talep ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince, hüküm altına alınan her iki alacak talebi ile ilgili olarak istinaf itirazında bulunmuştur. Davalı vekilinin, fazla mesai talebi ile ilgili olarak istinaf itirazları incelendiğinde; İlk derece mahkemesince taraf tanıkları beyanları alınmakla birlikte, bilirkişi tarafından, davalı yanca delil olarak sunulan imzalı devam çizelgeleri esas alınarak yapılan hesaplama esas alınarak fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. (Davacı yanca karar istinaf edilmemiştir.) 4857 SY'nın 63/2. maddesinde: ".... Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının iş kuracağını belirterek işten ayrıldığını, davacının çalışması halinde genel tatil, hafta tatili ve diğer ödemelerinin yapıldığını, işyerinde 01.04.2013 tarihinden itibaren denkleştirme prensibinin uygulandığını, alacak taleplerinin yerinde olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir....
Acentenin denkleştirme istemini ileri sürmesi bir irade beyanıyla gerçekleşecek olup bu beyanda bulunulmaması halinde acenteTTK 122.madde de doğan hakkını kaybetmektedir.Dolayısıyla denkleştirme miktarı kadar alacak hakkı kazanmanın ön koşulu , irade beyanının yöneltilmesidir.Bu kurgu göstermektedir ki denkleştirme istemi hakkı tipik bir bağımlı ve kurucu yenilik doğuran haktır.Yenilik doğuran haklar için öngörülen süreler hak düşürücü süre niteliğindedir.(Burak Sak-Denkleştirme İstemi Sorunları, Yüksek Lisans tezi s.181) Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi Beyoğlu ... Noterliği'nin 29/12/2017 tarihli fesihname/azilname ile sonlandırıldığı, davanın ise 09/04/2020 tarihinde açıldığı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde denkleştirme isteminin ileri sürülmediği anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararda isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin hak düşürücü süre öngörülmediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
alacağı talebinin kısmen kabulüne, asıl davada denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) talebinin reddine, birleşen davanın ise bütünüyle reddine karar verilmiştir....
alacağı talebinin kısmen kabulüne, asıl davada denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) talebinin reddine, birleşen davanın ise bütünüyle reddine karar verilmiştir....
Ödeme" adı altında ödendiğini, dolayısıyla davacı işçinin davalı işverenlik nezdinde böyle bir alacağı bulunmadığının sabit olup davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın davalı işverenlik nezdinde fark maaş alacağı bulunmadığını, davalı işverenliğin tüm ödemeleri banka aracılığı ile gerçekleştirdiğini, davacı yanın davalı işverenlik nezdinde bu yönde bir alacağı bulunduğunu, maaş bordrolarından da anlaşılacağı üzere asgari geçim indiriminin davacı yana ödendiğini, bu nedenlerle davacı yanın asgari geçim indirimi alacağı taleplerinin reddi gerektiğini, davacı işçinin, davacı yanın yıllık izin haklarını 20/07/2015- 04/08/2015 tarihleri ile 03/10/2014- 17/10/2014 tarihleri arasında kullandığını, kullanmadığı yıllık izin hak edişinin ise Temmuz 2017 maaş bordrosunda ödendiğini, bu sebeple davacı yanın bu yönde bir alacağı bulunmadığını, davacının davalı işverenlik nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının haksız ve mesnetsiz davasının tümden reddi gerektiğini talep...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacı işçinin istifa ederek kendi isteğiyle işten ayrıldığını, denkleştirme nedeniyle fazla mesai alacağı olmadığını, ayrıca fazla mesai ücretin aylık ücrete dahil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin ücretlerin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine davacı tarafça haklı olarak fesh edildiği buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ayrıca fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacağı da olduğu ancak ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti alacakları olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı taraf temyiz etmiştir....