Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Taşınmaz belli bir bedel alınarak davalıya satıldığından bu bedelin davacı tarafından iadesi gerekir. Aksi takdirde davacı sebepsiz zenginleşecektir. Davacıya iadesi gereken bedel ise taşınmazın satışının yapıldığı sırada ödenen tutarın dava tarihindeki güncelleştirilmiş değeridir. Mahkemece bu değerin ne olacağı bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, bu arada bulunacak değere göre mahkemenin görevi düşünülmeli, şayet bulunacak değer sulh mahkemesinin görevinde kalmakta ise bu miktar davalıya ödenmek üzere davacıya depo ettirilmeli, istek bu şekilde hüküm altına alınmalıdır. Değinilen bu yönün gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 29.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Ancak; Taşınmaz belli bir bedel alınarak davalıya satıldığından bu bedelin davacı tarafından iadesi gerekir. Aksi takdirde davacı sebepsiz zenginleşecektir. Davacıya iadesi gereken bedel ise taşınmazın satışının yapıldığı sırada ödenen tutarın dava tarihindeki güncelleştirilmiş değeridir. Mahkemece bu değerin ne olacağı bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, bu arada bulunacak değere göre mahkemenin görevi düşünülmeli, şayet bulunacak değer sulh mahkemesinin görevinde kalmakta ise bu miktar davalıya ödenmek üzere davacıya depo ettirilmeli, istek bu şekilde hüküm altına alınmalıdır. Değinilen bu yönün gözardı edilmesi bozmayı gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirket kayıtlarına göre davalının 31.12.2010 tarihi itibariyle 815.739,75 TL davacıdan alacaklı olduğu, ancak davalının davacı şirkete gönderdiği 18.01.2011 tarihli mutabakat mektubunda davacıya 48.437,12 TL tutarında borçlu olduğunu bildirdiği, davacının mutabakat mektubunu kabul ederek imzaladığı, davalının şüpheli alacaklar hesabının 233.483,90 TL lik kısmının sökülmeyen demirbaş bedeli olduğu, davacının davalıya gönderdiği 28.10.2010 tarihli ihtarname ile iadesi gereken emtiaların derhal teslim alınması aksi halde bu malların yediemin deposuna verileceğinin ihtar edildiği, bu bedel ile 617.872,04 TL tutarında işlememiş süreye ilişkin kira alacağına ilişkin kesinleşmiş bir kararın olmadığı, bu nedenle davalı adına tahakkuk etmiş bir alacak olarak değerlendirilmeyeceği, bu haliyle takas mahsuba konu olamayacağı, ayrı bir dava konusu olduğu, infaz sırasında değerlendirilebileceği, davacının nakliye bedeline ilişkin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 17.05.2010 tarihinde 18.195 Euro karşılığında, 36.127,34 TL ödeyerek Elcek adı verilen ortopedi operasyonlarında kullanılan iki adet motor aldığını, motorların zaman zaman arızalandığını, en son 10.01.2012 tarihinde tamir için davalıya tutanak karşılığı teslim edildiğini, 09.08.2012 tarihinde motorların iadesi aksi halde bedellerinin talep edileceğinin ihtar edildiğini ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin 10.01.2012 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı, dava değerini ıslah etmiştir....

          Bu durumda, araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre, zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi hususunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            O halde mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı HMK’nın 281/2. maddesi uyarınca bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle, montajı yapılan ve çıkarılan HDR cihazlarının söküldüğü 08.10.2007 tarihindeki ayıplı haliyle değerinin tespit edilerek, bu bedel iş bedelinden mahsup edilmeli, bilirkişi kurulu tarafından zararın tespitinin mümkün olmadığının saptanması halinde ise; mahkemece mülga 818 sayılı BK'nın 42/2. maddesi de gözetilmek suretiyle takdir olunacak uygun bir miktar zarar bedeli belirlenerek iş bedelinden mahsup edilmeli, bu yönteme göre belirlenecek bakiye iş bedeli ve bu bedel üzerinden işlemiş faiz yönünden dava kabul edilmeli, fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur....

              HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı İ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ürünün bedel iadesi istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptâli davası olup, mahkemece verilen kabul kararı davalı ..... ve Tic. A.Ş. vekilince yasal süresi içeresinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir....

                    Mahkemece, 2.500.000.000 liranın dava tarihinden itibaren yasal faizle tahsiline karar verilmiş; hüküm, heriki tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava trafikte kayıtlı aracın haricen satışı nedeniyle, ödenen bedelin iadesi talebiyle açılmıştır. Haricen yapılan araç satışları Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince geçersiz olup, taraflar sebepsiz iktisap hükümlerine göre aldıklarını aynı anda iade ile yükümlüdürler. Davacı aracı iade etmeden, ödediği bedel için faiz iteyemez. Bu nedenle Mahkemece asıl alacağa faiz yürütülmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne varki bu yalışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması, HUMK'un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

                      UYAP Entegrasyonu