Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; takibe dayanak ilamın konusu sözleşmeden kaynaklı cezai şart ve alacak davası olup kesinleşmeden takibe konu edilebileceğini, davacı borçlunun bağıştan rücuya ilişkin itirazlarının eldeki dosyada incelenmesinin mümkün olmadığını, takibe dayanak ilamda alacak kalemlerine hangi tarihten itibaren faiz işletileceğinin açıkça hüküm altına alındığını, takip talebinin de ilama uygun düzenlendiğini belirterek haksız ve kötü niyetli devanın davanın reddini istemiştir. III....

    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın 24/2400 oranında hissesi ile 03/07/1977 tarihli dava konusu taşınmaza ilişkin eski projede gösterilen 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin satışının vaad edildiği, 03.07.1977 tarihli projede gösterilen 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 06.07.2012 tarihli projede 6, 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümler birleştirilerek 4 numaralı bağımsız bölüm halini aldığı, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin satış vaatlerinin yerine getirilmesinin imkansız hale geldiği gerekçesiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine, 160.000 USD takip alacağına ilişkin itirazin iptaline, ... takip öncesi faiz alacağına yapılan itirazın 121,65 USD'si için itirazın iptaline, ...için reddine, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Ahurlu Köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 45 parsel sayılı 711,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, bağışlama ve pay temliki nedeniyle 2/7 payı davacı ve bir kısım davalılar murisi ... Aydoğdu, 1/7 payı diğer bir kısım davalılar murisi ..., 1/7'şer payı davalılar ... (Aydoğdu) ve ..., 2/7 payı davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 273 ve 274 parsel sayılı 5000, 8200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 273 ve 274 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.01.2014 gün ve 2012/55-2014/8 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 10.04.2007 tarihli okul yapımına ilişkin bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme gereği davacılar yapılacak okulun bir kısmını bedelsiz olarak yapmayı üstlenmişlerdir. Davada, bedelsiz olarak yapılacak kısmın inşaatın % 51'i iken % 75'ine çıkarılmasının irade fesadı haline dayandığı iddiasıyla aradaki farkın idareden tahsili talep edilmiştir. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle eser sözleşmesinden değil, bağışlama sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir....

            Mahkemece, üçüncü dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarrufların ivazlı da olsa bağışlama hükmünde olduğu, haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamaların da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıl olduğu, yasal bu karine ortada iken ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek olmadığı (Yargıtay 15 Hukuk Dairesi'nin 27/12/2004 tarih, 2004/5534 esas ve 2004/6768 sayılı kararı) anlaşıldığından, tasarrufların takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptalleri yönünde kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, fazla ödemenin davalının gerçek dışı beyanına, hilesine veya memurun kendi hatasından kaynaklanan nedenlere bağlı olmadığı, davaya konu yapılan alacağın 60 günlük idari dava açma süresi içinde de idare mahkemesinde dava konusu yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK'nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80. maddelerde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/338 ESAS - 2021/646 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2018/160 ESAS- 2020/286 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : 1. Davalı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü; I. YARGILAMA SÜRECİ: Davacının Talebi: 2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında müvekkilinin ticari faaliyetlerini yürüttüğü taşınmazının mimarı projesinin çizilmesi ve bu taşınmaza ruhsat alınması vaadinden kaynaklanan ilişkiden dolayı Gaziantep 13....

                (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan belgeye değer verileceği kuşkusuzdur. (BK. 238/Son) Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'...

                  UYAP Entegrasyonu