Fıkrasında; " Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." ifadelerine yer verilerek ticari davalar bakımından arabuluculuk özel bir dava şartı haline getirilmiştir. Davanın tarafların tacir olması ve dava konusu satım sözleşmesinin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça telefonun ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talep edilmiş ise de; talebin niteliği gereği alacak istemini taşıdığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmıştır....
TL(bilirkişi tarafından davacının talep ettiği miktar aşılmak suretiyle bu alacak 5.287,23 TL olarak hesaplanmıştır.) ve davacınn takipte talep ettiği 940,61 TL kdv(bilirkişi tarafından davacının talep ettiği miktar aşılmak suretiyle bu alacak 951,70 TL olarak hesaplanmıştır.) , davacının Merkezi Takip Sisteminin ......
talebinin mahkemece haklı görülmemesi halinde hakimin takdir hakkını kullanabileceğini, ayrıca sözleşmeden dönme durumunda TBK'nın 229....
TBK'nın 475. maddesine göre Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme ve tazminat isteme hakkı bulunduğundan ve sözleşmeden dönme halinde taraflar ifa yükümlülüğünden kurtulacaklarından, yüklenicinin bakiye iş bedelini talep etmesine olanak yok ise de talep halinde ve varsa şartları dahilinde yaptığı imalatın bedelini talep edebilir. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalı -karşı davacının istinaf sebepleri yerinde değildir....
Nakit bedel karşılığı eser sözleşmelerinde tek taraflı bir irade açıklaması olan dönme beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Bu nedenle nakit bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönmek için dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Kesin veya dönme sözcüğü kullanılmasa da işin parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir. Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etme yükümlülüğündedir....
Mahkemece, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin B.K 163 maddesindeki temlik sözleşmesi niteliğinde olduğundan geçerli olduğu, satıma konu bağımsız bölümün tapudan devrinin yapılmamış olması davacıya sözleşmeden dönme hakkını vermeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 8.04.2008 tarihili sözleşme geçerlidir. Davacıya, dava konusu bağımsız bölümün tapusu verilmediği gibi ne zaman verileceği de açıkça belli değildir. Hal böyle olunca, davacı, davalı yüklenici ile yaptığı sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunun kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.7.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnşaatın deprem olmasa dahi kalan sürede tesliminin yapılamayacağı aşikar olduğuna ve yüklenici de inşaatı terk ettiğine göre, BK'nın 358/1. maddesi uyarınca, davacı arsa sahiplerinin vadeden önce dahi sözleşmeden dönme haklarının doğduğu da gözönüne alındığında, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davacılar yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Taraflar arasında 26/05/2017 tarihinde sözleşme yapıldığı, sözleşme konusu ürünlerde yanmazlık özelliğinin bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen 03/09/2018 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/326 KARAR NO : 2023/269 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/04/2022 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, tekstil alanında faaliyet gösteren, alanında başarılı bir şirket olup ticari faaliyeti kapsamında, davalı ..... A.Ş.'nin düzenleyicisi olduğu ve ........