Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2022 NUMARASI : 2022/455 Esas - 2022/429 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : DAVA :Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :10/02/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :10/02/2023 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya'da Total Akaryakıt ve Madeni Yağ Bayisi olduğunu, davalının ise zararlı gazların havaya salınmasını engellemek için dizel yakıtlı araçların kullandığı "Adlube" isimli sıvı bir karışımın üretim ve pazarlamasını yaptığını davalıdan 05/04/2022 tarihinde 360 adet beş litrelik ve bidon tankta bin litrelik olmak üzere 24.920,18 TL bedelinde Adlube satın alındığını ancak sattıkları bu malla ilgili yoğun şikayetler ve iadeler üzerine davalıdan satın alınan malın ayıplı olduğunu tespit ettiklerini belirterek sözleşmeden dönme nedeni ile 24.90,18 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve...

Taraflardan birinin esasen kanundan doğan bir sözleşmeden dönme hakkını kullanması söz konusuysa, artık dönme cezası ödenmesi gerekmez. Bir başka deyişle, dönme cezası kararlaştırılmış olması sadece buna dayanan keyfi sözleşmeden dönme bakımından rol oynar. Örnek olarak: TBK m.125 uyarınca sözleşmeden dönme hakkı doğmuş olan taraf, bu sözleşmede dönme cezası kararlaştırılmış da olsa, herhangi bir ceza ödemek zorunda kalmaksızın bu hakkını kullanabilir. (sözleşmeden dönebilir. Borçlar Hukuk Genel Hükümler, Oğuzman-Öz, 2. Cilt, 10. Bası, sy.531) Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza dönme cezası niteliğinde olup, tarafların sözleşmeden nedensiz dönmelerinin yaptırımıdır. Edimlerden herhangi birinin ya da bir kaçının yarine getirilmemesi, sözleşmeden dönüldüğünü göstermez....

    Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....

    Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....

    Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça 19.02.2014 tarihli ihtarnamede sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, dava dilekçesinde ayıp nedeniyle satış bedelinde indirim talep edilmesine rağmen, 26.12.2016 tarihli ıslah dilekçesinde yine sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde satış bedelinden indirim talep etmiş olup, ıslah dilekçesiyle bu kararını değiştiremez ise de, dava öncesinde keşide edilen 19.02.2014 tarihli ihtarnamesinde sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı kabul edilmelidir. Aracın süregelen şikayetleri nedeniyle nihayetinde motorunun değişmiş olması ve davalının pert total olan aracı hasarsız kaydıyla satmış olması da dikkate alındığında, davacının araçtan beklenen faydayı elde etmesi imkansız hale gelmiş olduğundan, somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur....

      Mad. sinde olağan üstü haller ve beklenmeyen hallerde inşaatın yapımına engel olan sebeplerin mücbir sebep olarak kabul edildiğini, müvekkil şirketin davacının mağdur olmaması adına her türlü işlem ve çalışmaları yaptığını, çaba sarfettiğini, mağduriyetlerinin giderilmesi için çözüm yolları arandığını, davacının sözleşmenin atılı maddeleri sözleşmeden dönme gereğince cezai şart talep edemeyeceğini, sözleşmeden dönme nedeniyle hesaplanacak cezanın davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava ikame edilmeden davacının dönme veya feshine dair bir beyanının taraflarına ulaşmadığı bu nedenle davanın reddinin gerektiği beyanıyla, tapu kaydına konulan tedbirin kaldırılmasının, davacıya dava dilekçesindeki taleplerinin açıklatılmasının, alacak kalemlerinin bağlı olarak beraber talep edilemeyeceğinden davanın esastan reddedilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır....

      bakımından takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına; 1.599,60 TL asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren kamu bankalarında bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına; alacağın likit olduğu gözetilerek, dava tarihindeki toplam asıl alacak (36.182,86 TL) miktarının %20 olan 7.236,57 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin bağış ile bağışlama sözünü birbirine karıştırdığını, ayrıca gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğunu, dava konusu alacak hakkında değerlendirme yaparken bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkartılması gerektiğini, nitekim mahkemenin de bu incelemenin yapılması gerektiğini kabul ettiğini, ancak bu incelemeyi eksik ve yanlış yaptığını, bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleştiğine dair 21.11.2019 tarihli dilekçe ekinde kurumlar vergisi geçici beyannamelerini sunduklarını, 2019 yıl sonu itibariyle kesin olmayan faaliyet zararlarının 8,4milyon TL ve dönem zararlarının 5,7 milyon TL olarak gerçekleştiğini, mahkemenin bir yandan dava konusunu bağışlama sözü olarak nitelendirip bağışlama sözünden dönme koşullarını irdelerken diğer yandan bunu 10.05.2017 tarihli ek rapordaki tespitlerle sınırlı yapmasının hatalı olduğunu, mahkemenin bağışlama sözünden dönülebileceğini...

          ,davacının ödediği bedelin iadesi isteminin sözleşmeden dönme iradesini yansıttığı, sözleşmeye konu eserin teslimi ve teslimini ispat külfeti davalıda olup bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü, temerrüt nedeniyle davacının sözleşmeden döndüğü, sözleşmeden dönme halinde tarafların, bir birlerine kazandırdıkları edimleri sebepsiz zenginleşme kapsamında bir birlerinden talep edebileceği, bu kapsamda sözleşmeye konu ürün davacıya teslim edilmediğinden ödenen bedelin davacıya iadesi gerektiğinin mahkemeniz taktirinde bulunduğu, Mahkemece 15.000 TL.nin tahsiline karar verilmesi durumunda taleple bağlılık gereği ,bu bedele takip tarihinden itibaren yasal faiz işleyeceği, Davalı itirazlarının, kök rapordaki görüş ve tespitlerimizden ayrılmamızı gerektirmediği..." yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Huzurdaki davada ihtilaf davacının, davalıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunacaksa miktarı konusunda toplanmaktadır....

            ,davacının ödediği bedelin iadesi isteminin sözleşmeden dönme iradesini yansıttığı, sözleşmeye konu eserin teslimi ve teslimini ispat külfeti davalıda olup bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü, temerrüt nedeniyle davacının sözleşmeden döndüğü, sözleşmeden dönme halinde tarafların, bir birlerine kazandırdıkları edimleri sebepsiz zenginleşme kapsamında bir birlerinden talep edebileceği, bu kapsamda sözleşmeye konu ürün davacıya teslim edilmediğinden ödenen bedelin davacıya iadesi gerektiğinin mahkemeniz taktirinde bulunduğu, Mahkemece 15.000 TL.nin tahsiline karar verilmesi durumunda taleple bağlılık gereği ,bu bedele takip tarihinden itibaren yasal faiz işleyeceği, Davalı itirazlarının, kök rapordaki görüş ve tespitlerimizden ayrılmamızı gerektirmediği..." yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Huzurdaki davada ihtilaf davacının, davalıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunacaksa miktarı konusunda toplanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu