Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih, 2021/187 Esas ve 2021/553 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden karar verilmesi gerekmekle, 2.1- Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Yenimahalle 1....

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin iptali ve alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 16/10/2018 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi, Karşı taraf davalılar adına gelen olmadı....

    Kefaletten dönme" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 599 uncu maddesinde, kefaletten dönme düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki malî durumunun, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulması veya malî durumunun kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğunun ortaya çıkması hâlinde, kefilin alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebileceği belirtilmiştir." şeklinde açıklanmıştır. Bu hüküm uyarınca, belirli koşullar altında kefilin kefaletten dönmesi mümkündür. Koşullar gerçekleştiğinde kefilin, kefaletten dönme tarihine kadar olan borçlardan sorumluluğu devan ederken, dönme tarihinden sonra doğacak borçlardan sorumluluğu doğmayacaktır (Yargıtay 11. HD, 94/05/2015 tarih, 2015/4978 E., 2015/6275 K.)....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın hatalı tespit edildiğini, davanın 6502 sayılı kanun kapsamında çözümlenmesi gereken konut teslimine davet edilen alıcının bu davetten sonra sözleşmeden dönme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğunu, davacının sözleşmeden kendi iradesi ile sebep göstermeksizin dönmesi nedeniyle, %2'lik kesinti yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerektiğini, yerel mahkemece Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulandığını, davacının sözleşmeden dönmesinin kötü niyetli olduğunu, davacı alıcının teslime davet edildikten sonra sözleşmeden dönme hakkını kullanması Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen hakkı kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya Beşiktaş 16....

    Bağışlamadan dönme, bağışlayanın tek taraflı, bağışlanana varması gerekli bir beyanıyla bağışlamayı geriye yürürlü olarak ortadan kaldırmasıdır. Dönme hakkı, bir hukuksal ilişkiye son veren yenilik doğurucu haklardandır. Ne var ki bağışlayan, ancak TBK 295. maddedeki koşullardan birinin varlığı halinde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Somut olaya ilişkin dosya içeriğinde, davalı bağışlanan davacı bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlediği ya da davacı bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davrandığı yolunda bir kanıt bulunmadığından bağıştan rücu koşullarının olayda gerçekleştiği kabul edilemez. Mahkemece, davacının bağıştan dönme koşullarını taşımadığı gözetilerek bu kalem isteğinde reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

      Sayılı dosyası kapsamında tarafımızca başlatılan icra takibinin ödenmeyen bakiye alacak olan 98.450 TL üzerinde davalı tarafın yaptığı haksız itirazların iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "...Müvekkilin, davacı ... İnşaat Turizm San. Tic. Ltd....

        Yüklenicinin temerrüdü sonucu iş sahibi TBK'nun 125/2 maddesi gereğince tanınan seçimlik haklarda sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. TBK'nun 124. maddesindeki süre verilmesini gerektirmeyen durumlar dışında yüklenicinin temerrüdü halinde iş sahibinin yükleniciye TBK'nun 123. maddesi gereğince uygun bir süre verildikten sonra sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması mümkündür. TBK'nun 124. maddesinde, borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesini etkisiz olacağının anlaşılması, borçlunun temerrüdü sonrasında borcun ifasının alacaklı için yararsız kalması ve borcun ifasını belirli bir zamanda veya belirli bir süre içerisinde gerçekleşmemesi üzerine ifanın artık kabul edilmeyeceğinin sözleşmeden açıkça anlaşılması hallerinde süre verilmesinin gerekmediği düzenlenmiştir. Anılan hükümde sayılan hallerden birinin bulunması halinde, iş sahibi yükleniciye tekrar mehil vermeden dönme hakkını kullanabilecektir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/125 KARAR NO : 2022/585 DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 02/03/2021 KARAR TARİHİ : 27/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; ... tarihli satış sözleşmesi ile karşı taraf şirketin ... şubesi tarafından “... “ özellikli tablette bulunan gizli ayıbın hile ile gizlendiğini, tabletin davacı şirkete satılmış olması nedeniyle davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı ürünün bedel iadesini, bedel iadesinin mümkün olmaması halinde ürünün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine karar verilmesi, ve temerrüt tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiz işletilmesi talep etmiştir. Davacı vekilinin mahkememizin ... tarihli duruşmasına katılmadığı anlaşıldığından ... tarihinde takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir....

            Dava noterde satışı yapılan aracın trafik kaydında ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle devrin alınamadığı ve iadesi ile bedelin tahsili iddiasıyla açılmış alacak istemine ilişkindir. Davaya konu aracın 09.07.2002 tarihinde noter huzurunda davalı tarafından davacıya satışının yapıldığı, davacının 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusunda bulunduğu trafik kaydındaki ihtiyati tedbir nedeniyle davacı adına tescilin gerçekleşmediği dosyadaki belgelerden anlaşılmıştır. Dava 19.10.2010 tarihinde açılmış olup, davacı araçta bulunan hukuki ayıbı 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusu sırasında öğrenmiştir. Bu tarihten sonra dava tarihine kadar aracı kullanmaya devam ettiği gibi satıcıya karşı da ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda aracı mevcut haliyle kabul etmiş sayılır. Akitten dönme hakkını kullanamaz. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....

              Maddeden kaynaklanan dönme hakkını kullanabileceğini, müvekkilinin bu dönme hakkını saygı ile karşıladığını ve davacının dönme hakkından kaynaklanan haklarını ifa edeceğini belirtilerek, dönme nedeni ile şirkete ödemiş olduğu 260.000,00 TL nin kendisine yasal sürede iade edildiği bildirildiğini, buna rağmen mahkemece müvekkilinin temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ayrıca 6098 sayıl TBK 125 madde gereğince seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeni ile sadece verildiğini talep edebileceği ve menfi zararını talep edebileceği halde, davacının müspet ve menfi zarar ile munzam zarar taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde temerrüte düşmüş olarak kabul etmesi ve davacının talebine uygun kira kaybı, munzam zarar ve faizin tahsili kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde davacının sözleşmeden haksız olarak dönmesine rağmen mahkemenin kira ve tazminat taleplerini kabul...

              UYAP Entegrasyonu