Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alıcının, sözlesmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satıs bedelinin indirilmesine karar verebilir.     Satılanın degerindeki eksiklik satıs bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözlesmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle degistirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir."   Somut olayımızda davacı TBK nın 227/1 maddesindeki sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmıştır. Dosyada bulunan d.iş raporunda davaya konu makinenin gizli ayıplı olduğu, yine mahkemece hükme esas alınan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda da makinenin gizli ayıplı olduğunun ortaya konulduğu, her iki raporun birbirini teyit eder nitelikte olduğu dolayısıyla ilk derece mahkemesince makinenin ayıplı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır....

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin motor kaputu üzerindeki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.800,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      -TL’sını ödediğini, sözleşme gereğince müvekkiline kat irtifakı tapusu verilmesine rağmen konutun tamamlanarak teslim edilmeden şirketin iflasına karar verildiğini, müvekkilinin iflas masasına alacak kayıt istemlerinin reddedildiğini ileri sürerek, ödenen satış bedelinden arsa bedelinin mahsubu ile bakiye 67.240,00 TL asıl alacak, 827,00 TL tapu gideri, 1.935,00 TL KDV, 10.824,36 TL gecikme cezası ile ödeme tarihi ile iflas tarihi arası işlemiş faiz alacağının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği için istemin reddedildiğini, BK'nun 108.maddesine dayalı seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanan davacının ancak menfi zararını isteyebileceğini, arsa bedelinin davacıya iadesi gereken miktardan düşülmek suretiyle alacağın hesaplanması gerektiğini, müflis şirketin ihtarnameyle temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece, iş bedelinin bu yönteme göre hesaplanmaması doğru olmamıştır. 2- Dönme cezasının hüküm altına alınabilmesi için de, sözleşmeyi fesheden tarafın fesihte tamamen haksız olması gerekir. Somut olayda, davacı iş sahibi ödemelerini zamanında yapmadığı için haksız ise de, davalı yüklenici de taahhütname uyarınca 60 gün içerisinde vermeyi taahhüt ettiği teminatı fesih tarihine kadar vermediği için kusurludur. Bu durumda, sözleşmenin feshinde her iki taraf da kusurlu görüldüğünden, mahkemece sadece iş sahibinin kusurlu olduğu kabul edilip, dönme cezasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 3- Sözleşme uyarınca iş bedeline gecikme halinde ödenmesi gereken akdî faizin, iş bedeline uygulanmaması da isabetsiz olmuştur....

          K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının 2147 sayılı Yasa'dan yararlanması gerektiğinin ve "yurt dışındaki işinden ayrılma ve dönme şartı" aranmaksızın 01.04.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile "2147 sayılı Yasa gereğince davacının yurt dışında çalıştığı işyerinden ayrılma ve yurda dönme şartı aranmaksızın hak kazandığı 1.4.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, davacı ile Kurum arasındaki sataşmanın bu şekilde giderilmesine, (davacının herhangi bir işyerinde çalışmadığı da dikkate alınarak)" hükmedilmiştir....

            Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK'nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını "sözleşmeden dönme" yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir....

              Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Ltd. Şti’nin ithalatçısı olduğu Opel marka aracı, 15.09.2003 tarihinde diğer davalı ... Otomotiv San. ve Tic....

                  KARŞI OY Dava sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Sözleşmede davalıya tek taraflı fesih hakkı tanınmış ise de, davalı ancak bu hakkını haklı sebebin varlığı halinde kullanılabilir. Davalı haklı sebepleri ileri sürüp kanıtlayamadığı için sözleşmenin haksız fesih edildiği anlaşılmaktadır. Telegol programı için düzenlenen diğer sözleşmelerde de davalının sözleşmenin feshinde haklı olmadığı kabul edilerek sözleşmedeki cezai şartın tahsiline karar verilmiştir (11 HD. 2016/3618 E – 2017/2305 K.). Bu sözleşmelerde ki cezai şart dönme cezası niteliğinde olup, davacıların bu cezai şart dışında başka ücret istememesi mümkün değildir. Ancak davaya konu sözleşmede dönme cezası bulunmadığından, davacının yeni iş bulacağı tarihe kadar geçecek makul süre için ücret isteyebileceğinin kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu