Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’ın borçlu ... ...’nin kardeşi olmasına İİK'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...’ın, ağabeyi olan borçlu ... ...’nin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar ... ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi...

      Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın davalı ... ve ... yönünden kabulü ile, davaya konu; ... bulunan 1 nolu bağımsız bölümün satışının iptali ile davacı alacaklıya alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydı ile bu taşınmaza ilişkin haciz ve satış isteme hakkı tanınmasına, davanın davalı ... yönünden feragat nedeni ile reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve Mahmut vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'un davalı borçlu Kutfettin'in kardeşinin oğlu olmasına, İİK 278/ 1 hükmüne göre yapılan satışın bağışlama hükmünde sayılmasına, davacı tarafından davalı ... yönünden de davadan feragat edilmesine göre davalı ... ve davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 11.133,47 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'...

        in amcası olduğu, davalı ... ile adı geçenler arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu, 6183 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu, borçlu şirket ortak ve yöneticileri ile davalılar arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğu, adı geçenler borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu, davaya konu aracı elden çıkardığıdan, takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere aracın elden çıkarılma tarihindeki rayiç bedeli 38.000,00 TL nakdi tazminatın davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında düzenlenen nikah sözleşmesi ile 250 gram altın mehr-i müeccel olarak kararlaştırıldığı, mehr-i müeccelin, evliliğin boşanma veya ölümle son bulması haline kadar ileriye yönelik bağışlama vaadi olup, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2019/482 Esas 2019/3079 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere uyuşmazlığın Aile Hukukundan kaynaklananlardan alacak niteliğinde olmayıp Genel Hükümlere dayalı olacak istem olduğundan görevsizlik kararı verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          İş Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında dava açarak alacak talebinde bulunduğunu, yapılan yargılama sonucunda, mahkemece, tüm alacaklarının eksiksiz ödenmiş olması sebebiyle "…Sübut bulmayan davanın reddine…" karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2012/28149 esas 2012/42681 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini, kesinleşen dosya kapsamında bilirkişi raporuna göre fazla ödendiği tespit edilen 3.046,23 TL ücret, 610,28 TL ilave tediye ve 704,17 TL ikramiyeden doğan fark alacaklarına ilişkin davalıya yapılan toplam 4.360,68 TL nin ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davalının toplu iş sözleşmesi dışında da iradi ödemeler yaptığını, ödemelerde hata bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK m. 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....

              (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, 6098 sayılı TBK. nun 128. (818 sayılı BK. nun 110.) maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, 6098 sayılı TBK. nun 288. (818 sayılı BK. nun 238.) maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (TBK. nun 288/1.). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Öte yandan, murisin davacı çocukları ile arasında herhangi bir problemi olmayıp, davacı tanıklarının beyanlarına göre mirasçılardan mal kaçırmak için temlikte bulunulduğu iddiası da kanıtlanabilmiş değildir....

                Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....

                  Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK m. 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu