Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 14.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış, 290. maddesinde de koşullu bağışlamaya yer verilmiş buna göre; “bağışlamanın bir koşula bağlanarak” yapılabileceği ifade edilmiştir. 288. maddesinde “bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, “şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden bağışlama hükmündedir....

      Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....

        alacak miktarı ile tasarruf konusu malın değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir....

          Dava konusu olayda taşınmazların tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinde yazılı miktar esas alınması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            in borçlunun eşi olmasına, İİK'nun 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Kabule göre de tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Dava konusu olayda taşınmazların tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır....

              Dava konusu olayda taşınmazların tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinde yazılı miktar esas alınması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                Dava konusu olayda taşınmazların tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinde yazılı miktar esas alınması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Dava konusu olayda taşınmazların tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinde yazılı miktar esas alınması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                    Dava konusu olayda taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde maktu olarak alınması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu