Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bağışlama tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede taşınmazın bağışlama amacına uygun hale getirilmemesi ve bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleşmesi gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalı Milli Eğitim Bakanlığından harç alınmasına yer olmadığına , 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 11 parsel sayılı 85,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve tapu kaydı nedeniyle, 153 ada 4 ve 10 parsel sayılı 5.571,69 ve 2.400,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, bağışlama, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 191 ada 82 parsel sayılı 8.457,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve taşınmazlarda miras payının bulunduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece satışın İİK.nın 278/3 maddesi uyarınca bağışlama niteliğinde olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu Hasan'ın eşi ile 3. kişi Serdal'ın kardeş olmalarına,’nun 278/III-1 maddesine göre bu derece yakın akrabalar arasında yapılan ivazlı yada ivazsız tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağının öngörülmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ...'nun yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 427,68 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        na 28/06/2000 tarihinde bağışladığını, bağışlama amacının, maddi durumu iyi olmayan başarılı üniversite öğrencilerinin bedelsiz olarak konaklaması olduğunu, davalının bir müddet çekişmeli bağımsız bölümü amacına uygun kullandığını, ancak, daha sonra bağımsız bölümün amacına aykırı olarak kiraya verildiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, çekişmeli bağımsız bölümün iki yıldır boş olduğu ve bu nedenle bağışlama koşuluna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....

          Sayılı işlemle murisin en büyük erkek çocuğu olan davalı Şaban Yıldız'a bağışlandığını, söz konusu taşınmaz halen davalı mirasçı adına tescilli olduğunu, celp edilecek olan tapu kayıtlardan anlaşılacağı üzere; söz konusu taşınmazın muris tarafından, davalıya "bağış" yoluyla devir ve tescil edildiği açıkça görüleceğini, söz konusu bağışlama, muris tarafından çocukları olan ve hepsi kadın olan müvekkillerimizden (belli ki; toplumda yaygın olduğu şekliyle; "kız evlatlara miras bırakmama" amacıyla) "mal kaçırma" amacıyla yapıldığının açık olduğunu, bu şekilde muris ile davalı arasında yapılan "sağlar arası bir işlemle" hepsi kadın olan müvekkillerinin saklı payları edilerek etkisiz kılındığını, dolayısıyla yapılan bu bağışlama, TMK md 565/4 gereği tenkise tabi olup, yasal mirasçılar olan müvekkillerimiz tarafından tenkisi talep edileceğini, dava konusu "bağış işleminde" müvekkilerimizin saklı paylarını ihlal edilen kısımlarının her biri için ayrı ayrı olmak üzere tenkisi için eldeki davanın...

          Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazların mal ayrılığı rejimi döneminde satın alındığını, dava dilekçesinde açıkça evlilik birliğinin sürdürülmesi ve kadının sosyal güvencesi amacıyla vekil edeni adına tescil edildiği ileri sürüldüğünü, bu işlemin açıkça elden bağışlama niteliğinde olduğunu, ayrıca tapu iptali talebinde bulunulamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların evlilik birliğinin sürdürülmesi ve kadının sosyal güvencesi amacıyla davalı adına tescil edilmesinin elden bağışlama niteliğinde olduğu ve davalının kişisel malı haline dönüştüğü, böyle bir taşınmaz için katkı nedeniyle alacak isteğinde bulunulamayacağı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 02.05.1980 tarihinde evlenmişler, 23.01.2007 tarihinde açılan davanın boşanmayla sonuçlanması üzerine, 04.12.2008 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır....

            un satış bedelini ödediğini yazılı belge ile ispatlayamadığı, 6183 sayılı yasanın 28/2 maddesi hükmü gereği yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olup, iyiniyet koşulu aranmaksızın iptale tabi bulunması gerektiği nedenleriyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece dava konusu tasarruf, tasarruf tarihine kadar olan alacak ve ferileri ile iptal edildiğinden, davacıya tasarruf tarihindeki alacak miktarı olan 4.922.370,26 TL ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi verilmesi gerekirken verilmemesi, davacı lehine 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi...

              Mahkemece davalıların kardeş olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile haciz ve satışlarına izin verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Ancak mahkemece borçlu ... tarafından diğer davalı 3.kişi ...’a yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde yapılan tasarrufun tamamının iptaline karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hüküm fıkrasının 1.bendinin sonundaki "iptaline" tümcesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ‘davacı alacaklının takip konusu vergi alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline" tümcesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 362.40.-TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 27.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  a satıldığı, İİK'nun 278.maddesi uyarınca teyze-yeğen arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu, bağışlamanın da batıl olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.3.2005 tarihli satışın tapu tashihine mahal olmadan iptaline, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın borcun doğumundan sonra 01.03.2005 tarihinde, borçlunun teyzesi olan davalılar murisi ...'a satıldığı, İİK'nin 278 maddesi uyarınca bu madde de sayılan akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin iptale tabi olduğu gerekçesiyle 01.03.2005 tarihli tasarruf işleminin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dava konusu taşınmazın daha sonra mirasçılar tarafından dava açıldıktan sonra 14.10.2008 tarihinde dahili davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu