ayıplı olarak değerlendirilebileceği, ayıp sebebiyle oluşan bu hasarın giderilmesi işleminin davalı tarafa ait olduğu, hasar bedelinin takribi KDV dahil 7.500,00 TL olabileceği, silolardaki sensör sorununun çözülememesi gizli ayıp olarak değerlendirilebileceği ve ayıp nedeniyle maddi zararın 6 silo için KDV dahil 12.000,00 TL olabileceği'' kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir....
Mahkememizce bilirkişi raporunun denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli oluşu sebebiyle tarafların itirazlarına itibar edilmeyerek rapora itibar edilmiştir. Dava konusu olayda uygulanması gereken kanun hükümleri 6098 sayılı TBK hükümleri olup, davacı alıcı TBK'nın 227.maddesi uyarınca ayıp nedeniyle seçimlik haklarını aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteme şeklinde kullanmıştır. Sonuç olarak araçta ayıp bulunduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, davacı taraf söz konusu ayıbı süresi içerisinde davalı şirket yetkili servisine bildirmiş, ancak bir sonuç elde edememiştir. Ayıbın niteliği gereği alıcının araçtan yararlanamamasını sürekli kılabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir....
İlk derece mahkemesince;iki ayrı makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış,tarafların tanıkları dinlenmiş,neticeten bilirkişi İbrahim Can Üncü'nün raporundaki aracın ayıplı olarak davacıya satıldığı ve ayıp oranında indirim bedelinin 15.500- tl.olduğu yönündeki görüş benimsenerek davalının bu tutardaki ayıp oranında indirim bedeli ve işlemiş faizinden sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle "davanın kısmen kabulüne, Antalya Genel İcra Dairesi'nin 2020/86439 Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 15.500,00TL asıl alacak, 58,53TL işlemiş faiz yönünden devamına, asıl alacak için takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine" şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun madde 219'a göre; "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu...
sebebiyle siparişlerini zamanında yetiştiremediklerini, düzenledikleri 31.05.2013 tarihli 10.343,70 TL tutarında reklamasyon faturasının davacı tarafından iade edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, davaya konu ----- ve ------ plakalı araçların ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı, aracın kullanılmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığı, bunun sonucunda varsa davacının ayıp nedeniyle yapılan onarımlar kapsamında kısmi dava olarak 5.000,00 TL, varsa araçların serviste kaldığı süre boyunca kullanılamaması sebebiyle kazanç kaybı kapsamında kısmi dava olarak 500,00 TL, varsa araçlardaki ayıba bağlı değer kaybı kapsamında belirsiz alacak davası olarak 500,00 TL, değişik iş dosyası kapsamında yapılan 1.750,00 TL masrafa yönelik tazminat davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir....
Eserdeki ayıp ya eserin teslimi sırasında iş sahibinin kolaylıkla görebileceği niteliktedir veya eserin tesliminden sonra ve kullanılması sırasında ortaya çıkan niteliktedir. Bunlardan ilkini açık ayıp ikincisine ise gizli ayıp denilmektedir. Eser ister açık ayıplı isterse gizli ayıplı olarak iş sahibinin teslim edilmişse Borçlar Kanununun 359 ve 362. maddeleri gereğince iş sahibinin ayıp ihbarında bulunması gerekir. Aksi takdirde iş sahibi mevcut eseri olduğu haliyle kabul etmiş sayılır. Ayıp kavramına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Özellikle davacı vekilinin 31.03.2011 tarihli duruşma tutanağına geçirilen sözlerinden davacının eseri teslim aldığı, teslim aldığı tarihten sonra herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca eser mevcut haliyle kabul edilmiş sayılacağından, davanın dinlenme olanağı yoktur....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı-karşı davalı tarafça, davalı-karşı davacı tarafa 07-10-17-18-30/07/2013, 30/08/2013, 24-26/02/2014 ve 07-17/03/2014 tarihlerinde ürünlerin teslim edildiği, ürünlerin davalı-karşı davacı tarafından ... laboratuvarlarında analizlerinin 11.06.2014 tarihinde istendiği ve raporun 13.06.2014 tarihinde düzenlendiği, çentik darbe deneyi raporunun ise 03.07.2014 tarihinde istendiği ve aynı gün içinde raporlandırıldığı, davalı-karşı davacının ise ürünlerde ayıp bulunduğuna ilişkin ihtarını davacı-karşı davalı şirkete 18.08.2014 tarihinde çektiği, buna göre davalı-karşı davacı ürünlerde ayıp bulunduğunu en geç 03.07.2014 tarihinde öğrenmesine rağmen, bu süreden yaklaşık 46 gün sonra davacı-karşı davalıya ayıp ihbarında bulunduğu, ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığı, bu sebeple icra takibinde talep edilen satış bedelini ödemesi gerektiği, icra takibinde talep edilen bedelin likit olduğu, karşı davadaki taleplerin ise ayıp ihbarının...
Vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı tarafça ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, delil tespiti işlemi kapsamında alınan bilirkişi raporunun bu davada delil olarak kullanılamayacağını, davaya konu araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, bir ayıp olsaydı dahi davadaki talebin garanti şartlarına aykırı olduğunu, davaya konu araçta bir ayıp olsaydı dahi yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesinin talep edilemeyeceğini, davaya konu araçtaki arızanın onarıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava satılan maldaki ayıp iddiasına ilişkin olarak nispi bir değişim yahut bedelden indirim istemine ilişkindir. Davacı taraf ... Bursa Bayisi ... Otom İnş. İş Mak.İnş.Het.Nak. ve Tur....
Uyuşmazlık, davalının ödeme ve ayıp olgularına dayalı savunma ve delilleri uyarınca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan açık hesaptan kaynaklı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı üzerine olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (2) gün içinde, açıkça belli değil ise alıcı malın teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirip mal ayıplı çıkar ise bu süre içinde ayıbı ihbar etmelidir. Ayıp ihbarının yapıldığını ispat yükü de alıcıdadır. Eldeki davada; davalının malları teslim almasına rağmen süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, başka bir söyleyişle usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır. Ayıp ihbarının sözlü yapılması tarafların tacir olması nedeni ile geçerli değildir. Süresinde ve usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapılmadığına göre ayıp savunmasının dinlenme olanağı yoktur....
Bu itibarla her ne kadar davacı tarafından eser sözleşmesinden dönülerek uğranılan maddi ve manevi zararların tazminini talep etmiş ise de; 16/03/2023 tarihli bilirkişi raporu da nazara alınarak dava konusu kapılardaki ayıpların kabul edilemeyecek derece ayıplı olmaması sebebiyle davacının TBK 474 vd. maddeleri gereğince sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından ayıp ihbarının süreside olması sebebiyle ayıp sebebiyle uğranılan zararların davalıdan tazminini talep edebileceği, ----- tarihli raporda davacının ayıp sebebiyle uğramış olduğu toplam zararının 31.374,60-TL olduğunun belirtildiği anlaşılmış, anılan miktar üzerinden davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ile davacının ayıp sebebiyle uğramış olduğu toplam 31.374,60-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin sair tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir....