Davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ve eldeki davadaki dava ve cevap dilekçelerine göre davadaki uyuşmazlık davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, fatura konusu eserin ayıplı imal edilip edilmediği, ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ileri sürülüp sürülmediği ve davacının icra takibine konu fatura sebebiyle alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....
Davalı yan bakiye borçtan ayıp nedeniyle sorumlu olmadığını savunmuştur. Öncelikle ayıp ihbarı yönünden yapılan değerlendirmede tanık ...'ın anlatımlarında eserin ayıplı olduğu hususunda ayıp ihbarında bizzat bulunduğunu belirtmesi karşısında ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığı kabul edilmiştir. Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda eserin ayıplı olduğu tespit edilmiş, ancak kök ve ek bilirkişi raporu ile ara karar gerekleri yerine getirilmediğinden aldırılan kök ve ek raporu itibar edilememiştir. 05/12/2023 tarihli bilirkişi raporu ise gerekçeli denetime elverişli olaya bu mevzuata uygun kabul edilmekle hükme esas alınmış olup rapora göre eserdeki ayıbın imalat aşamasından kaynaklandığı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu kabul edilmiştir....
Davalı vekili, davacının zeytinleri bizzat görerek, muayene ederek aldığını, iddia edildiği gibi ayıp olmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde süresinde usulüne uygun olarak yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, kaldı ki, davacıya satılan zeytinlerin satım anında ayıplı olduğunun da ispatlanamadığı, zeytinlerin davacının elinde uygun muhafaza edilmemesi ve süresinde işlem görmemesi sebebiyle bozulduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
geçemediğini, mallarda gizli ayıp bulunduğunu, ihbar olunan ...'...
Söz konusu davanın garanti süresinin dolmasından yani garanti süresi kapsamı olan 2 senenin dolmasından sonra açıldığından iş bu davanın zaman aşımı sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... D. İş sayılı dosyasındaki raporda belirtilen sebeplerden dolayı söz edilen aksaklıklar sebebiyle maldaki bir ayıptan söz edilemeyeceğini, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
esnasında servis tarafından genleşme kabı değişimi ve yağ giderme işlemi yapıldığı ve bu işleminde aracın soğutma sistemlerindeki problemlerin ehil konumda bulunan yetkili servisçe bilinebilecek olması sebebiyle araçtaki ayıp mahkememizce gizli ayıp olarak kabul edilmemiş ve bu sebeple araçtaki ayıp açık ayıp olduğundan TTK 23/1-c maddesi gereğince, davacı tarafın ayıbı, davalıya süresinde bildirmemesi sebebiyle davacının davalıdan bir tazminat alacağının olmadığına karar verilerek, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı -----cevap dilekçesinde; davacı şirket---- satın almış olup, ---tarihinde de dava açıldığını, davacının dava ve talep ettiği hak ve alacakları,------ uyarınca satıştan itibaren------- yıllık, zamanaşımına tabi olduğunu, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığından davanın reddin gerektiğini, dava dilekçesinde sıralı olarak bildirilen arızaların ; hor kullanma, araç bakımlarını zamanında yaptırmama veya servis dışında bakım yaptırma, talimatlara uygun orijinal ürün----- bağlı davacı kusur ve ihmallerinden kaynaklı olduğundan müvekkilim satıcının bir sorumluluğu olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iddia edilen ve ileri sürülen ayıplar gizli ayıp niteliğinde olmayıp açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu tür ayıpların ---- maddesi uyarınca teslimden itibaren ---- gün içinde satıcıya ihbar zorunluluğu olduğunu, süresinde ve usulüne uygun olarak tarafımıza ayıp ihbarı yapmadığı için davacı satılanı ayıpları ile...
, sadece ---- ve e-posta yazışmalarının sunulduğu, söz konusu yazışmaların usulüne uygun ayıp bildirimi olarak kabul edilemeyeceği, taraf iddia ve beyanları kapsamında davacı tarafça ürünün arızalandığı bildirimin davalıya iletildiği, sonrasında davalının 08/09/2022 tarihinde ürünü teslim alarak üründeki arızayı incelediği ve 13/09/2022 tarihli servis formunda yazılı olduğu üzere arızanın, kullanımdan kaynaklandığı tespiti sonrası ürünün davacıya 23/09/2022 tarihinde teslim edildiği ve akabinde iş bu davanın açılmış olması sebebiyle cihazın satıcıya teslimi ve hatta açılan davanın ayıp ihbarı niteliğinde olduğu kabul edilse -ki aksinin kabulü TMK m.2 anlamında kötü niyet teşkil ettiği kabul edilse bile TBK m.223/2 hükmü gereğince söz konusu ihbarın hemen yapılması gerektiği, davacının ayıbın fark edilmesinden sonra ne kadar süre içerisinde ihbarın yapıldığını ispat edemediği, huzurdaki davanın da servis tarafından yapılan işlemden 5 ay geçtikten sonra açılmış olması sebebiyle davacının...
Mahkemece tutulan tutanak ile ürün kutusunda hasarın bulunduğu ve üründeki ayıbın açık ayıp olup, 2 günlük süreden sonra ayıp ihbarında bulunduğu gerekçesiyle TTK'nun 23/c maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu televizyonun 06.08.2013 tarihinde davacı tarafa teslim edildiği dosya içeriğindeki kargo şirketine ait teslim tutanağından anlaşılmaktadır. 2013 yılı Ramazan Bayramı 08.08.2013 günü başlamakta olup, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu gözden kaçırılarak fatura tarihi olan 05.08.2013 tarihinden itibaren sürenin işletilmesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının, toplam değeri 7.403,26 TL olarak hesaplanan akülerdeki ayıbı ilk defa delil tespit raporunun kendisine tebliği edildiği 30.11.2012 tarihinde öğrendiği ancak davanın açıldığı 31.12.2013 tarihine kadar davalıya ayıbı ihbar etmediği, ayıp ihbarının bizzat alıcı tarafından yapılması gerektiğinden delil tespitini yapan Mahkemece bilirkişi raporunun satıcıya tebliğ edilmesinin ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle 7.403,26 TL değerindeki aküler bakımından da süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı sonucuna ulaşılmış ise de ayıp ihbarı şekle tabi olmayıp içeriği itibariyle karşı tarafın ayıptan haberdar olmasını sağlayan her tür ve şekildeki ihbarın ayıp ihbarı olarak kabulü mümkündür....