Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. (TBK 223/2). Anılan Yasa hükümleri karşısında, dava konusu araçta kilometre sahteciliğine ilişkin ayıp, olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarabilecek bir ayıp değildir. Nitekim, alınan bilirkişi raporlarında kilometre ile oynamanın gizli ayıp niteliğinde olduğu vurgulanmıştır. Mahkememizce, dava konusu aracın ayıplı olması sebebiyle ayıp oranında bedelden indirim yapılması gereken alacak tutarının hesaplanması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İ.T.Ü ' de görevli Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi 05/05/2024 tarihli raporunda, nispi metod yöntemine göre ayıp nedeniyle bedelden indirim istenebilecek tutarın 7.900.00 TL olduğunu hesaplamıştır. Yargıtay 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 28/06/2012 tarihinde davalı....A.Ş. şirketinden bir adet kamyon satın aldığını, kamyonu aldıktan kısa bir süre sonra aracın arızalanarak 2 kez servise gittiğini, motorun arıza sebebiyle sökülüp onarımın yapıldığını, aracın onarılmasına rağmen artık orjinalliğini kaybettiğini, üretim hatasından kaynaklanan bu ayıp neticesinde bedelden ayıplı mal sebebiyle indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, ayıptan satıcının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, araçtaki onarım sebebiyle aracın değerinin düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ......
ve davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....
Aksi takdirde, bu hükmün yaptığı gönderme sebebiyle aynı yasanın 249. maddesi uyarınca kiracının kiralayanın ayıba karşı tekeffül borcu sebebiyle bazı hakları kullanması söz konusu olur. O halde davalı, gerek icra takibine itiraz dilekçesinde gerekse mahkemede yaptığı savunmalarında ayıplı teslimi nedeniyle kira bedelinden indirim istediğini, itiraz ettiği takip konusu alacağın bir kısmını bunun için alıkoyduğunu bildirdiğinden bu savunma üzerinde durulmalıdır. Hasılat kira sözleşmesinde kiralayanın ayıba karşı sorumlu tutulmasında aranan en önemli koşul kiracının ayıp ihbarında bulunmasıdır. Kiracının ayıp ihbar bildirimi kiralayana ayıba karşı tekeffül sebebiyle haklarını kullanacağını bildirmesi demektir. Ancak belirtilmelidir ki ayıp, meydana çıkınca kiracı aktin sonunu beklememeli, ayıpları makul bir süre içerisinde kiralayana ihbar etmelidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı iş sahibi davalı yükleniciyle aralarında kendisine ait binanın dış boyası, mantolama imalâtı, terasın ısı ve su izolasyonunun yapımı konusunda sözleşme imzaladıklarını, ne var ki, davalı yüklenicinin hatalı imalâtı sebebiyle daireye yağmur sularının sızıntı yaptığını, dairenin boya ve badanasının zarar gördüğünü yeniden yapımı bedeli olan 6.651,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkindir....
mahsubuna, müvekkil şirketin ortaya çıkan zararı talep edilen alacak miktarından fazla olduğundan, davacının talep ve davasının tamamen reddine, alacak davasına ilişkin haklarının saklı tutulmasına, haksız icra takibi sebebiyle davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Noterliği'nin 06.01.2020 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğu sabittir, ancak bu noktada çözümlenmesi gereken dava konusu araçta ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunuyor ise açık veya gizli ayıp olduğudur. 6102 sayılı TTK ve 6098 sayılı TBK hükümlerine göre, ilk bakışta, çıplak gözle bile bakıldığında anlaşılabilen veya basit bir muayene veya inceleme ile tespit edilen ayıp, açık ayıp, basit bir inceleme ile anlaşılamayan ve kullanma ile ortaya çıkan ayıp ise gizli ayıp olarak tanımlanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı araçta imalattan kaynaklanan gizli ayıp bulunduğunu, sözkonusu ayıbın giderilemediğini ve araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını belirterek, aracın misli ile değiştirilmesine, eğer bu mümkün değilse araç bedeli olan 97.492,01-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarı yapmadığını, zamanaşımının dolduğunu, servis işlemi sonrasında sözkonusu araçta bir arıza kalmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu ajandalardaki ayıp gizli ayıp niteliğinde olduğundan mahkemece davalının zımni kabulü ile davacının sorumluktan kurtulduğuna yönelik kanaatinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporu gereğince ajandaların gizli ayıplı olduğunun belirlendiğini, gizli ayıp olması sebebiyle gizlenen ve usulüne göre gözden geçirilme sırasında fark edilemeyecek olan ayıp niteliğinde olduğundan sorumluluğun devam edebileceğini, ajandalardaki ayıp ağır kusur niteliğinde olduğundan davalının sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığını, satıcının ağır kusurunun sonuçlarının TBK'nın 225. maddesinde düzenlendiğini, ağır kusurlu olan satıcının sorumluluktan kurtulamayacağını, ajandaların 192 sayfa olması gerekirken 176 sayfa olmasının davaya konu ajandaların ajanda niteliğinden çıkması anlamına geldiğini, davalının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, ajandaların ajanda olma niteliğinde bulunmadığından...
İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 19.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın daha önce 3. bir kişiye satıldığının ancak aracın sürekli arıza vermesi sebebiyle iade edildiğinin tespit edildiğini, aracın satım bedeli karşılığında müvekkili tarafından verilen bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satım bedelinin iadesine aksi takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satıma konu biçerdöverin 2. el olduğunu davacının bildiğini, biçer döver tam ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....