Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporları eksik iş, açık ayıp, gizli ayıp kavramlarının anlamına uygun olarak düzenlenmemiş olduğu halde, mahkemece de bu kapsamda tam bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu durumda davacının talepleri yönünden yeniden HMK 266 maddesine uygun şekilde oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulu atanmak suretiyle sözleşme konusu işte; eksik iş, açık ayıp ve gizli ayıp bulunup bulunmadığına dair rapor alınıp, niteliklerine uygun biçimde deliller de değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yetersiz rapor ve ek rapor esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, dava asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre irsaliyeli faturalar muhteviyatı malların davalıya tesliminde ihtilaf bulunmadığı, davalının süresi içinde davaya cevap vermediği, süresinden sonra verdiği 16.1.2006 tarihli beyan dilekçesinde ise ayıplı ürünlerden dolayı herhangi bir takas mahsup savunmasında bulunmadığı gibi, oluşan zarar iddiasına ilişkin açılmış bir karşı davanın da olmadığı, davacının faturalar tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, davalının ayıp incelemesi talebi ile süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı hususu dava dışı tutularak bu yönde bir incelemeye gidilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mal bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçesinde, malların ayıplı olduğunu, bu nedenle davacının alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/621 Esas KARAR NO: 2021/1370 DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/09/2021 KARAR TARİHİ: 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ------- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....

        Teknik bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı tarafa ayıp ile ilgili süresinde yapılmış ayıp ihtarının bulunmaması, ayıbın kabulü halinde dahi ayıp nedeni ile davalının ne kadarlık zararının oluştuğu hususlarının davalı tarafından somut olarak ortaya konulmamış olduğundan ayıp iddiasının ve varsa ayıptan kaynaklı tenzili gereken tutarın davalının ispatına muhtaç olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir....

        Teknik bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı tarafa ayıp ile ilgili süresinde yapılmış ayıp ihtarının bulunmaması, ayıbın kabulü halinde dahi ayıp nedeni ile davalının ne kadarlık zararının oluştuğu hususlarının davalı tarafından somut olarak ortaya konulmamış olduğundan ayıp iddiasının ve varsa ayıptan kaynaklı tenzili gereken tutarın davalının ispatına muhtaç olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir....

          Dava, ticari alım satıma konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle alacak talebine ilişkindir....

            Ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. Ayıp ihbarı, “maddi olay” niteliğinde olduğundan tanık delili dahil her türlü yasal delillerle kanıtlanabilir. Bu sebeple, mahkemece davalının savunması değerlendirilerek, davacıya ayıp bildirimine ilişkin delillerini sunabilmesi için davalıya olanak verilmeli ve sunulan ya da sunulacak delillere göre ayıp ihbarının yapılmış olduğunun anlaşılması halinde; uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle inceleme yaptırılarak, kazandaki ayıbın açık ya da gizli ayıp olup olmadığına ilişkin bilirkişi kurulundan rapor alınması ve yapılan ayıp ihbarının, ayıp derecesine göre süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü halinde ise, ayıbın giderilmesi bedelinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın çözüme bağlanması gerekmektedir....

              yapılan yazışmanın ise yukarıda beyan edildiği üzere makinenin teslim tarihinden 3 gün sonra olduğu, mahkememizce uzman bilirkişi heyetinden alınan rapor ile de bu hususun sabit olduğu, makinenin ilk alındığı tarihten 3 gün sonra yapılan yazışmaların ayıp ihbarı olarak değerlendirilmesi gerektiği, zira tacirler arası ayıp ihbarının herhangi bir şekil şartına tabi olmadığı, kaldı ki ayıp ihbarı olmadığının kabulü halinde dahi davacı tarafça sıfır olarak alınan davaya konu makinenin garantili olmasının gerekeceği, her ne kadar davacı vekili yazılı olarak bir garanti sözleşmelerinin elinde olmadığını beyan etmiş ise de cihazın kullanılmamış/sıfır olduğunun dosya kapsamında sabit olduğu, bu durumda garanti süresi içerisinde davacının ayıp ihbar külfetinin dahi bulunmadığı, bilirkişi raporunda teknik bilirkişinin yapmış olduğu tespitlerden makinenin satın alınma amacını karşılamadığı, ayıplı olduğu, beklenen faydayı sağlamadığının tespit edildiği, dosya kapsamında yapılan mali incelemede...

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilen zarar tam olarak tespit edilmiş olmasına rağmen belirsiz alacak davası şeklide dava açıklamasında hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, mahkemece ayıbın öğrenildiği tarihin hatalı olarak değerlendirerek ayıp ihbarının makul sürede yapıldığını belirttiğini, davacının TTK 23/1-c ve TBK m.223/2 gereğince makul sürede ayıp ihbar bildiriminde bulunmadığını, davacının ayıbı 17/09/2018 tarihli ikinci ve üçüncü ekspertiz raporu ile öğrenmiş olup ayıp ihbarını ise 16/10/2018 tarihinde yaptığını, 1 aylık sürenin makul süre olarak değerlendirilemeyeceğini, Yargıtay 19. HD'nin somut uyuşmazlığa benzer olayında 1 aylık ihbar süresinin derhal kavramı içinde yorumlanamayacağının belirtildiğini, davacının basiretli bir tacirin yapacağı şekilde ticari hayatın gereklerini yerine getirmeyerek ağır kusurlu davrandığını belirterek istinaf talep etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın menfi tespit talebi yönünden kısmen kabul kısmen reddine, alacak talebi yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu