WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vasiyetnamenin iptali yönünden verilen ilk karar kesinleştiğinden bu talep yönünden davanın reddine karar verildiği, davacıların miras bırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirdikleri, bu nedenle saklı paylarını isteyebilecekleri gerekçesiyle davaya tenkis davası olarak devam edildiği, davacıların saklı paylarının murisin yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruf ile ihlal edildiği sabit olduğundan sabit tenkis oranının hesaplandığı, kararın verildiği tarih itibariyle bilinen toptan eşya fiyat endeksleri uygulanmak suretiyle murisin ölüm tarihi itibariyle taşınmazların ürünlü değerleri esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda; tenkis davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı ... yönünden her bir davacı için 207.882,66’şar TL, davalı ... yönünden ise 138.115,53’er TL tenkis alacağına hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’un bir kısım taşınmazlarını oğlu davalıya satış suretiyle temlik etmesi üzerine Bornova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 1987/418 Esas sayılı tenkis davasının kabulle sonuçlanıp, lehine tenkise karar verildiğini, ancak davalının kendilerine tenkis bedelini ödemediğini, yine mirasbırakan ...un düzenlediği vasiyet nedeniyle açtığı tenkis davasında da İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/402 esas sayılı kararı ile kabul edildiğini, tenkise hükmedildiğini, ancak tenkis bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek, 30.000,00.-TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın zaman aşımından sonra açıldığını, tenkise dair kararların kesinleştiğini, taraflar arasında kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu vakıaların daha önceden İzmir 2....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 ... ... Medeni Kanunu'nun 559 ve 571 inci maddeleri. Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup davacıdan davanın başında saklı payının ihlal edilip edilmediğini, ihlâl edilmiş ise bunun miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2017 NUMARASI : 2005/326 E, 2017/415 K DAVA KONUSU : Alacak veya Tenkis KARAR : Antalya 8....

        F.. tarafından terditli olarak açılan Tapu İptal Tescil – Sebebsiz Zenginleşmeden Doğan Alacak Davasının HMK 167 Maddesi Uyarınca iş bu yargılama dosyasından tefrikiyle , farklı bir esasa kaydına; tefrik edilip ayrı bir esasa kaydolan dava dosyasında vasiyetin iptali ve tenkis davasında verilen kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekirken; mirasçı H.. F.. tarafından açılan vasiyetnamenin iptal ve tenkisi davasıyla mirasçılık sıfatı bulunmayan R.. F.. tarafından terditli olarak açılan Tapu iptal Tescil – Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Alacak davasının birlikte görülüp sonuçlandırılması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, Tapu iptal tescil ve alacak istemine yönelik verilen karara yönelik taraf vekillerinin sair temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır....

          Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, davacıdan davanın başında saklı payının ihlal edilip edilmediğini, ihlâl edilmiş ise bunun miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

            Mahkemece çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak muris muvazaasının söz konusu olduğu, diğer taşınmazlarla ilgili olarak ise tenkis şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm tesis idilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde ise tenkis davası açmışlar, 22.9.2011 tarihli celsede ise tapu iptali ve tescil yönünden taktiri mahkemeye bırakmakla birlikte sağlar arası tasarrufların tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece öncelikle davacılara çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlar yönünden talepleri açıklattırılmalı, tapu iptali ve tescil mi yoksa tenkis mi talep ettikleri kesin olarak belirlenmeli, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

              Tenkis istemine gelince, dinlenen tüm davacı tanıklarının taşınmazın muris tarafından satın alınıp davalı adına tescil ettirildiğini bildirmeleri karşısında işlem tenkise tabi ise de, murisin bu tasarrufu TMK 565/4. maddesinde düzenlendiği üzere saklı payı zedeleme kastı ile yaptığı ispatlanamadığından tenkis isteminin reddedilmesi de bu gerekçe ve sonucu itibari ile doğrudur. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2018/1593 Esas, 2018/11038 Kararı, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2012/6500 Esas, 2012/12110 Kararı) Somut davada mahkeme gerekçesinde tenkis hükmü açısından bilirkişi raporlarına atıf yapılarak tenkis alacağının hesaplandığını tenkis davasının kabulüne karar verildiği açıklanmıştır. Dosya kapsamı incelendiğinde birçok keşif yapıldığı taşınmaz değerleri ve sabit tenkis oranının tespiti için birçok bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır. Mahkeme hükmünden ise hangi rapora itibar edildiği davalılardan alınan tenkis bedellerinin hangi rapora dayandırıldığı bulunan tenkis bedellerinin nasıl hesaplandığı anlaşılamamaktadır....

                CEVAP Davalı, ekonomik durumunun iyi olduğunu, dava konusu taşınmazın satın alındığı tarihte değerli bir taşınmaz olmadığını, mirasbırakanın taşınmazı hem ileride ihtiyaçlarında kullanmak hem de hayır işleri yapmak için temlik ettiğini, annesi tarafından davacının eğitimi ve yıllarca yurtdışında kalması için ciddi bir harcama yapıldığını, dava konusu devrin ise muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Beykoz 2. Asliye Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/204 E., 2018/419 K. sayılı ilamı ile temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, salt bedeller arasındaki farkın muvazaanın kanıtı olamayacağı, ispat yükü kendisinde olmayan davalının taşınmazı alacak ekonomik ve sosyal gücü olduğu yönünde deliller sunduğu, satışın gerçek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

                  UYAP Entegrasyonu