Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, davacıdan davanın başında saklı payının ihlal edilip edilmediğini, ihlâl edilmiş ise bunun miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2017 NUMARASI : 2005/326 E, 2017/415 K DAVA KONUSU : Alacak veya Tenkis KARAR : Antalya 8....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ARAÇ KAYDININ İPTALİ-TENKİS-ALACAK Dava, muvazaalı devredilen menkul malın tescilli araç kaydının iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine göre davacı tarafın öncelikli talebi menkul malın devrinin muvazaalı olduğu iddiasına yönelik olup bu konuda verilen red kararını temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Ancak, 4. Hukuk Dairesi'nce aidiyet kararı ile dosya Dairemize gönderilmiş olduğundan, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE 17.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece tenkis davalarında öngörülen hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir. istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2018/1593 Esas, 2018/11038 Kararı, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2012/6500 Esas, 2012/12110 Kararı) Somut davada mahkeme gerekçesinde tenkis hükmü açısından bilirkişi raporlarına atıf yapılarak tenkis alacağının hesaplandığını tenkis davasının kabulüne karar verildiği açıklanmıştır. Dosya kapsamı incelendiğinde birçok keşif yapıldığı taşınmaz değerleri ve sabit tenkis oranının tespiti için birçok bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır. Mahkeme hükmünden ise hangi rapora itibar edildiği davalılardan alınan tenkis bedellerinin hangi rapora dayandırıldığı bulunan tenkis bedellerinin nasıl hesaplandığı anlaşılamamaktadır....

        Mahkemece, icra takibine konu toplam alacak üzerinden...182/son uyarınca tenkis yapılarak 2500 TL alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyizi yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında yazılı biçimde düzenlemiş taşınmaz satışına yönelik tellallık sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin geçerli olduğu, davacının sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği, davalı satıcının ise haklı bir neden olmaksızın satıştan vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Düzenlenen sözleşmenin 3. maddesinde alıcı veya satıcının vazgeçmesi halinde vazgeçenin hem kendi hemde diğer tarafın ödeyeceği komisyon ücretinden sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır....

          CEVAP Davalı, ekonomik durumunun iyi olduğunu, dava konusu taşınmazın satın alındığı tarihte değerli bir taşınmaz olmadığını, mirasbırakanın taşınmazı hem ileride ihtiyaçlarında kullanmak hem de hayır işleri yapmak için temlik ettiğini, annesi tarafından davacının eğitimi ve yıllarca yurtdışında kalması için ciddi bir harcama yapıldığını, dava konusu devrin ise muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Beykoz 2. Asliye Mahkemesinin 04/12/2018 tarihli ve 2017/204 E., 2018/419 K. sayılı ilamı ile temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, salt bedeller arasındaki farkın muvazaanın kanıtı olamayacağı, ispat yükü kendisinde olmayan davalının taşınmazı alacak ekonomik ve sosyal gücü olduğu yönünde deliller sunduğu, satışın gerçek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Altsoyun Denkleştirme Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 1/c bendinde de; "Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların" temyiz edilemeyen kararlardan olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla davacı tarafından temyiz isteminde bulunulan bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı HMK'nın 362/1-c bendine göre kesin nitelikte olduğundan davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nun 370. maddesine dayalı altsoyun denkleştirme alacağından kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar ... ve ... vekili ve davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz harca tabi olup hükmü temyiz eden davalılar ... ve ... vekili tarafından eksik temyiz harcı yatırıldığı anlaşılmışsa da, dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alındığına ilişkin kayıt ve belge dosyada yer almamaktadır....

                Mirasbırakan tenkise tabi olan tek bir kazandırmada bulunmuşsa, bu kazandırma saklı payın ihlali ölçüsünde tenkis edilir. Tenkise tâbi hem ölüme bağlı kazandırma hem de sağlararası kazandırma mevcut ise saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruflar, TMK’nın 563 ve 561. maddeleri uyarınca kendi içinde orantılı olarak tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruf yapılmamış veya ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı paya tecavüzü ortadan kaldırmaya yetmemişse, sağlararası kazandırmaların tenkisine geçilir. Sağlararası işlemlerin kendi içindeki tenkis sırası da en yeni tarihlisinden en eski tarihlisine doğru olmak üzere belirlenir. Buna rağmen saklı paya tecavüz giderilememişse, kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar tenkis edilir....

                UYAP Entegrasyonu