Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesindeki tenkis iddialarının değerlendirilmesinde ise; Davacı, dava dilekçesinde murisin mal kaçırmak amacıyla devrettiği paranın muvazaa nedeniyle iptalini talep etmiş ve alacak talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde tenkis talep edilmemiştir. Cevaba cevap dilekçesinde ise çoğun içinde az da vardır kuralı gereği eldeki davaya tenkis hükümlerinin uygulanacağı savunulmuştur. Tenkis davası TMK'nın 560 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ayrı bir dava türü olup, dava ve cevap dilekçeleriyle talep edilmeyen alacak iddiasının mahkemece resen uygulanması mümkün değildir. Aksi durum karşı tarafın savunmalarındaki usule ve esasa dayanan birçok hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurabilir. Bu haliyle eldeki davada tenkis talebi de bulunmadığından tenkis iddiasının araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. İzah edilen nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tenkis-Tapu İptali ve Tescil veya Alacak Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, tenkis ve alacak istemlerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükmün, temyiz incelemesi Yargıtay ... Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu taşınmazların muris muvazaası nedeniyle tapularının iptal edildiğine dair dosyada bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olup, tapuları iptal edilmeyen temliklerde söz konusu taşınmazların temlik edilen tereke içinde yer alacak şekilde tenkis hesabı yapılması, tapuları iptal edilip terekeye dönen taşınmazlar yönünden ise temlik harici tereke içinde yer alacak şekilde tenkis hesabı yapılması gereğine dikkat edilmemesi doğru olmadığı gibi, temliklerin saklı paylı mirasçılara yapıldığından, tenkis hesabı yapılırken davalıların saklı payları düşülmeden Medeni Kanun'un 503.maddesine aykırı şekilde sabit tenkis oranının heseplanması da hatalı bulunduğu gibi, tenkis davalarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından hükmün her davalı yönünden ayrı ayrı tesis edilmesi gereğinin gözetilmemesi, ayrıca seçimlik hakkın kullanıldığı tarihten itibaren tenkis alacağına faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ARAÇ KAYDININ İPTALİ-TENKİS-ALACAK Dava, muvazaalı devredilen menkul malın tescilli araç kaydının iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine göre davacı tarafın öncelikli talebi menkul malın devrinin muvazaalı olduğu iddiasına yönelik olup bu konuda verilen red kararını temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Ancak, 4. Hukuk Dairesi'nce aidiyet kararı ile dosya Dairemize gönderilmiş olduğundan, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE 17.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Ancak, davacıların terditli talebi, tenkis hukuksal nedenine dayalıdır. Tenkis davaları ihlâl edilen saklı payın temin edilmesi amacını taşımaktadır. Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, davacıdan davanın başında ihlâl edilen saklı payının miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar (6100 sayılı Kanun'un) 107 nci maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder. Her ne kadar dosyada tenkis hesabına ilişkin bilirkişi raporu aldırılmış ise de rapor, tenkis hesabında uyulması gereken yöntemlere uygun olmadığından terditli tenkis talebinin miktarını belirlemeye ve davacının kanun yoluna başvuru hakkından mahrum bırakılmasına yeterli kabul edilemez....

          İlgili Hukuk 1.Bilindiği üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 107 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.”...

            Buna göre; a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar.(1) b) Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar. (4) c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan anneleri ...'nın 29 parsel sayılı taşınmazı mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalı olan kızı ...'ya temlik ettiğini, satış bedelinin düşük olduğunu, mirasbırakana ödeme yapılmadığını, davalının taşınmazı alacak gücünün de olmadığını, davalının taşınmazı satması nedeniyle tapu iptali ve tescil istenemediğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemiştir....

                e ödenmesi karar altına alınan ... liranın tenzil edilemeyeceğine ilişkin Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemidir. 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 10.maddesinde, Veraset ve İntikal Vergisi matrahının intikal eden malların Vergi Usul Kanununa göre bulunan değerleri olduğu, 12.maddesinde ise murisin ihticaca salih vesaike müstenid borçlarının beyannamede gösterilmek koşuluyla iktisap edilen mallar değerinden düşüleceği, 13.maddesinde de, müteveffanın sağlığında icra dairesine veya mahkemeye intikal etmiş ve takip edilmekte olan alacak ve borçlarının beyannamede gösterilebileceği belirtilmiştir. …'in 21.3.1979 tarihinde vefatından sonra ikinci eşi … tarafından 11.3.1980 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde tenkis davası açıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır. Açılan tenkis davası sonucu mahkemece ödenmesi karar altına alınan mahfuz hisse, müteveffaya ait bir borç niteliğinde olmadığından matrahtan tenzili mümkün değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ,TENKİS Yanlar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.04.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu