Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davacıların tapu iptali ve tescil isteği yanında tenkis istekleri de olup, mahkemece tenkis yönünden hüküm kurulmuş ise de, somut olayda, tüm mal varlığının bağış suretiyle devredilmesi durumunda diğer mirasçıların saklı payının zedeleme kastının varlığı kabul edilmelidir. Murisin sağlığında açtığı 4796 parsel bakımından bağıştan rücu istekli Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2007 tarih, 2005/346 esas, 2007/305 karar sayılı tapu iptali ve tescil davası gözetildiğinde, temliklerin minnet ve şükran duygusuyla da yapılmadığı açıktır. Ne var ki, mahkemece, tenkis isteği bakımından yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlar dışında murisin başka taşınmazı olmadığı anlaşılmakta ise de, mal varlığı içinde sayılabilecek başkaca hak ve menkulleri bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bankalarda mevduatı bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir....

    na, 3/4ünü ise eşit şekilde davalı çocuklarına bıraktığı anlaşılmaktadır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL, TENKİS VE ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 1020 ada 30 parsel çekme kat 8 numaralı bağımsız bölümün evveliyatında babasına ait iken, ölümünden sonra annesi olan murisin kendine isabet eden 2/8 payı tapuda satış suretiyle davalıya devrettiğini, devir işleminin muvazaalı ve kendisinden mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ileri sürerek, tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu taşınmazın halen tapuda dava dışı 3.kişi adına kayıtlı bulunduğu satış işleminde davacının da taraf olduğu, kendi payını da satış suretiyle davalıya devrettiği, aktin mal kaçırmak amaçlı yapılmadığı, tenkis isteği bakımından ise akit tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Reeskont faiz yerine yasal faiz yürütülerek davanın kabul edilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Mahkemece, talep edilen cezai şart alacağı davalı kooperatifin tacir olmadığı dikkate alınarak tenkis edilmek suretiyle kabul edilmiş ise de tenkis edilen kısma ait hesaplanan vekâlet ücreti ve mahkeme masraflarının dava kabul edilmiş gibi davalı tarafa yüklenilmesi yerine kabul- ret oranına göre hesaplanması doğru olmamış kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.ve 3.bend uyarınca kabulüyle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.066,50 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; davacıların dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir haklarının bulunmadığı, murisin taşınmaz bedelini ödediği iddiasına dayalı olarak davanın açıldığı bilindiği üzere taşınmazın parasının ödenmesi menkul bağışı niteliğinde olduğu açıktır. Taşınmazın bedelinin davacılar murisi tarafından ödenmesi yani bedelin bağışlanması bedeli bağışlayan ve mirasçılarına taşınmazda tasarruf hak ve yetkisi kazandırmaz. Murisin menkul bağışı şeklindeki sağlararası tasarrufu şartları varsa ancak tenkis davasının konusunu teşkil edebilir. Dolayısıyla davalının iptal edilmediği müddetçe geçerli olan kayda dayalı mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmazda sürdürdüğü zilyetliğin haksız işgal mahiyetinde sayılmasına olanak bulunmadığı ecrimisil isteminin reddi gerektiği, tenkis davasının konusunun para alacağı olduğu, eldeki dosya yönünden bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın 115 ve 21 parsel sayılı taşınmazları ile 21 parseldeki payını 04.03.1994 tarihinde ara malik ...'a, Demir'in de 24.04.2002 tarihinde murisin oğlu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapuların iptali ile miras payları oranında tescile, mümkün olmaz ise tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, murisin geçimini sağlamak ve çocuklarını evlendirebilmek amacıyla taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, bir kısım taşınmazlarını da 3. kişilere sattığını, maddi durumu düzelince ...'a temlik edilen yerleri satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak muris muvazaasının söz konusu olduğu, diğer taşınmazlarla ilgili olarak ise tenkis şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm tesis idilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde ise tenkis davası açmışlar, 22.9.2011 tarihli celsede ise tapu iptali ve tescil yönünden taktiri mahkemeye bırakmakla birlikte sağlar arası tasarrufların tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece öncelikle davacılara çekişmeli 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazlar yönünden talepleri açıklattırılmalı, tapu iptali ve tescil mi yoksa tenkis mi talep ettikleri kesin olarak belirlenmeli, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’un bir kısım taşınmazlarını oğlu davalıya satış suretiyle temlik etmesi üzerine Bornova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 1987/418 Esas sayılı tenkis davasının kabulle sonuçlanıp, lehine tenkise karar verildiğini, ancak davalının kendilerine tenkis bedelini ödemediğini, yine mirasbırakan ...un düzenlediği vasiyet nedeniyle açtığı tenkis davasında da İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/402 esas sayılı kararı ile kabul edildiğini, tenkise hükmedildiğini, ancak tenkis bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek, 30.000,00.-TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın zaman aşımından sonra açıldığını, tenkise dair kararların kesinleştiğini, taraflar arasında kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu vakıaların daha önceden İzmir 2....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 ... ... Medeni Kanunu'nun 559 ve 571 inci maddeleri. Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup davacıdan davanın başında saklı payının ihlal edilip edilmediğini, ihlâl edilmiş ise bunun miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır....

                  Tenkis istemine gelince, dinlenen tüm davacı tanıklarının taşınmazın muris tarafından satın alınıp davalı adına tescil ettirildiğini bildirmeleri karşısında işlem tenkise tabi ise de, murisin bu tasarrufu TMK 565/4. maddesinde düzenlendiği üzere saklı payı zedeleme kastı ile yaptığı ispatlanamadığından tenkis isteminin reddedilmesi de bu gerekçe ve sonucu itibari ile doğrudur. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu