-TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, davacı tarafından işbu icra takibine konu bonoya ilişkin borcunun bulunmadığı ve ibraname düzenlendiği iddiasıyla eldeki menfi tespit ve istirdat istemli davanın açıldığı ancak dosyaya sunulan ... tarihli ... yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davalı ...'nin icra dosyasındaki alacağı dava dışı ...'...
Davalı ..., tasarrufun 10.8.2001 tarihli alacağın temlikinden sekiz ay önce yapıldığını, satış masraflarıyla beraber 3.290.00.YTL'ye aldığı aracı 21.12.2001 tarihinde dava dışı ...'a sattığını, iyiniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, aracın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunmadığı ve davalı ...'ın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143/5. Maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 9.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e temlikinin talep edildiği, bu şekilde varılan mutabakatla davacı tarafın davalı tarafla olan alacak borç ilişkisinin sonlandırıldığı, ayrıca davacı yanın dava konusu borçların dava dışı ...'e temlikinden sonra davalılarca başkaca tahsilatlar yapıldığı iddiasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince ispatlanamayan davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
HMK 125. maddenin amacı maddi hukukta yer alan alacağın temliki kurallarına bir sınır getirmek olmayıp, maddi hukuktan kaynaklanan alacağı talep etme ve ulaşabilmeyi kolaylaştırmaktır. Zaten usul hukukunda maddi hukuka ilişkin bir konunun bu kapsamda alacağın temlikinin düzenlenmiş olması da düşünülemez. Somut olayda temlike konu sözleşmede alacağın devri yasağı bulunmakta olup, davalı bunu da ileri sürmüştür. Temlik alan HMK 125. madde gereğince davacı yerine geçmiş ve usul yetkilerini kullanmış ise de maddi hukuk anlamında alacaklı olduğunu yani geçerli bir temlikle davalıdan isteyebileceği alacak bulunduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı ise sözleşmedeki devir yasağı nedeniyle temlik alacaklısı yeni davacının kendisinden talep edebileceği alacak bulunmadığını ispatlamış olup davanın reddi kararı doğru olduğu için hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....
Davalılar müşterek dilekçelerinde, borcun tamamının alacağın davacıya temlikinden önce ödendiğini, bononun zamanaşımına uğraması ve güvene dayanarak senedi geri almadıklarını, zamanaşımı defini ileri sürdüklerini belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2002/13856 E. sayılı takip dosyasının örneklerine göre, Mustafa Sıtkı tarafından Saruhan İnş. Taahhüt Kolektif Şirketi ... ve oğulları aleyhine 30/10/1998 düzenleme ve 30/07/1999 vade tarihli bono alacağının tahsili istemi ile kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapıldığı, takibin yenileme ile en son 2010/20310 Esasını aldığı, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1158 Esas, 2010/1203 Karar sayılı ilamı ile takipten sonraki zaman aşımının doğduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, alacağın dayanağı olan, 30/10/1998 düzenleme tarihli ve 5.000,00 TL bedelli senedin keşidecisinin Saruhan İnş....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; alacağın temlikinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının İhlas Finans Kurumu A.Ş.'nin 291657 numaralı kar ve zarar akdi cari hesaplar ve hesaplarının ekinde bulunan alacağını davalıya temlik ettiği, davalının temlikname gereğince kendisine ödeme yapmadığı gerekçesiyle Kocaeli 1....
GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından banka genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın temlikinden kaynaklı alacak davası olup dayanağın temelindeki uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) ile 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden ve 9.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Mahkemelerin görevli olduğu ve Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından banka genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın temlikinden kaynaklı alacak davası olup dayanağın temelindeki uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) ile 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden ve 9.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Mahkemelerin görevli olduğu ve Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dava, temel ilişki bakımından banka genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın temlikinden kaynaklı alacak davası olup dayanağın temelindeki uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) ile 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden ve 9.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı mahkemeleri finans mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde İhtisas Mahkemeleri olarak İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Mahkemelerin görevli olduğu ve Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "...davanın ihale gereği üstlenilen işten kaynaklanan alacağın temlik edilmesine rağmen ödenmeyen hakedişin tahsili istemine ilişkin olduğu, dava dışı T5 ihale sonucu üstlendiği işten kaynaklanan lehine tahakkuk edecek olan hakedişlerinden 700.000,00 TL'lik kısmını 22/11/2018 tarihinde davacıya alacağın temliki yoluyla devrettiği, bu temlikin 27/11/2018 tarihinde İl Müdürlüğü'ne bildirildiği ve temlikin kurumca uygun bulunduğu anlaşılmış; alacağı temlik eden yüklenici bakımından birinci hakediş tarihinin temlik tarihinden önce 12/10/2018 tarihi olarak belirlendiği, bu hakedişe ilişkin ödemelerin tamamının alacağın temlikinden önce yapılmamış olduğu; ödenek yetersizliği sebebiyle gerekli olan ödemenin bir kısmının emanete alındığı ve 100.000,00 TL'lik kısmının temlik tarihinden sonra 09/01/2019 tarihinde dava dışı yükleniciye ödenmiş olduğu anlaşılmış, bu cihetle dava dışı şirkete ödemenin yapıldığı tarihten önce...