in 2011 yılında diğer davalı limited şirketi kurduğunu ve söz konusu şirketin adi ortaklıktan elde edilen gelirle kurulduğunu, davalıların adi ortaklıktan kaynaklanan payının ödeneceğine dair müvekkilini oyaladıklarını, adi ortaklıktan ve devamında davalı şirket üzerinden hak ediş ve ortaklık payını alamadığını, yapılan işlerden dolayı taşınmazlar ve araçlar edinildiğini ileri sürerek; 2007 yılı ile 2015 yılı Aralık ayı içerisinde müşterek yürütülen inşaat, diğer ticari iş kazanç ve ortaklıkla ile ilgili olarak, gerek adi ortaklık halinde gerekse...şirketi üzerinden (.........) yürütülen inşaat ve ticari faaliyetler nedeni ile her türlü ortaklık payı, kar payı, müvekkilinin emek ve sermayesi ile yapmış olduğu çalışmalar ve ortaklığından doğan her nevi alacak için şimdilik 1.000,00 TL'nin ortaklığın sona erdiği 15.12.2015 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir II....
Mahkemece, tüm dosya kapsamında asıl ve birleşen dava dosyaları yönünden talep edilen alacağa ilişkin iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen davalar yönünden, davacıların talebi; taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklıktan doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda, tüm taraflarında kabulünde olduğu üzere taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu açıktır. Davacılar ile davalının adi ortaklık oluşturdukları sabit olduğuna göre taraflar arasındaki ihtilafında bu hususu düzenleyen yasa maddeleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....
Mahkemece, tarafların adi ortaklık kurdukları, dava konusu edilen makinelerin davacı tarafından adi ortaklığa katkı payı olarak konulduğu ve bu makinelerin halen şirkette mevcut olduğu, makineler dışında davacının başkaca nakdi veya ayni sermaye koyduğuna dair delil bulunmadığı, davacının adi ortaklık için katkı payı olarak koyduğu makineleri istediğine göre, bu isteğin aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsadığı, taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözlemesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesi hususunda özel bir sebep belirtilmediği, bu nedenle de zaman itibarı ile somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK.' nun 535/7 (6098 sayılı TBK.' nun 639/7) maddesi uyarınca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için haklı nedenlerin bulunmasının aranacağı, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirildiğinde, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından...
Kazanç ve zarara katılma başlıklı TBK 623. maddesine göre de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir. Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder. Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." şeklinde hükümler ihdas edilmiş ayrıca tasfiye halinde yapılması gerekenler aşama aşama kanunda gösterilmiştir. Yukarıda anlatılan davada, taraflar arasında adi ortaklığın varlığına ilişkin bir sorun bulunmamakta, adi ortaklığın varlığı ve halen geçerli olduğu taraflarca da kabul edilmektedir. Adi ortaklığın bir tarafının oluşturan davacıların, adi ortaklığın diğer tarafını oluşturan davalılara karşı, adi ortaklıktan kaynaklı alacak davası açtıklarından; Yargıtay 3....
, yaptığı gider ve harcamalar, kar, zarar paylaşımına göre kar payı ve hakedişlerinin belirlenerek hak edişi olan bağımsız bölümlerin müvekkili şirket adına tapuya kayıt ve tescili ile adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın % 33 oranında payı olduğu, hükme esas alınan tasfiye raporunda ise; ortaklıktan kaynaklı kar payı, ücret alacağı ve telefon faturalarından ödenmesi gereken miktar hesaplanmakla birlikte, (davacı ...'ın payı bulunmasına rağmen) ortaklığa konu otoparkın devir bedelinin hesaba katılmadığı görülmektedir. O halde; mahkemece; davalı ...’ın, ortaklığa konu otoparkın devri yönünde birleşen davalı ... ile sözleşme yaptığı, söz konusu devir bedelinin tasfiye aşamasında ortaklığa ait değer niteliği bulunduğu dikkate alınarak tasfiyenin gerçekleştirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3)Birleşen davada; Davacı ...'...
Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Keza, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir. Dosyada mevcut ve taraflar arasında imzalanan 29.4.2010 tarihli ortaklık sözleşmesinin incelenmesinden, her ne kadar ortak olarak davacı ile davalı Ö.. K.. gösterilmiş ve bu kişiler ortak sıfatı ile sözleşmeyi imzalamışlar ise de, sözleşmede ortakların kar payları belirlenirken, davacı ve davalı Ö. F. dışında , A.. K..' a da % 10 oranında kar payı verildiği görülmüştür. Öyle ise mahkemece, öncelikle dava dışı A.. K..'...
ve 65.000,00 TL ödemesinin belge ve davalının ikrarı ile sabit olduğunu, ortaklık payı, elde edilen gelir ve mahrum kalınacak gelir yönünden davalıya ihtar çektiklerini, davalının ödemede bulunmadığını, İzmir 23....
ın sermaye şirketi kayıtlarına giren stoklar karşılığında adi ortaklık hesaplarına para girip girmediği de tespit edilmediğini, tüm bunların yanı sıra davalının sahibi olduğu sermaye şirketine satılan ticari mallarının satılıp satılmadığını ve ne kadar bedelle satıldığı tespit olunamamış davalının beyanı esas alınmıştır denmekte olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile adi ortaklığın tasfiyesine, adi ortaklığı temsile yetkili olmak üzere tasfiye memuru atanmasına, Tasfiye ile birlikte ortaklık payı ve kar payının ortaklığın kurulduğu günden davanın açıldığı güne kadar hesaplanarak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, adi ortaklığa ait malların aynen taksimine, aynen taksimin mümkün olmaması halinde malların satılarak pay oranında paylaştırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Katkı Payı Anlaşmasının akdedildiği tarihte yürürlükte olan ... Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği'nin 9.maddesi ile ... Katkı Payı Anlaşması hükümlerinin uyumlu olduğunu belirterek 21/01/2022 tarih ve ... nolu faturaya istinaden davalıya ihtirazı kayıtla ödenen dava konusu ... Katkı Payı bedelinin şimdilik 100.000,00 TL'sinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari işlerde uygulanacak en yüksek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, 21/01/2022 tarihli faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....