Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar ile davalı firma arasında iddia edildiği gibi bir adi ortaklık kurulmasının söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklanan cari hesap ilişkisi dışında bir ilişki bulunmadığını, davacıların adi ortaklık iddiasını kabul etmediklerini, davalının davacı şirketler ile adi ortaklığı bulunmadığını, davanın yetkisiz yer mahkemelerinde açıldığını, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün 50256 sicil nosunda kayıtlı davalı T4 adresinin "Karpuzsekisi Mahallesi 29 Cad....

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar ile davalı firma arasında iddia edildiği gibi bir adi ortaklık kurulmasının söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklanan cari hesap ilişkisi dışında bir ilişki bulunmadığını, davacıların adi ortaklık iddiasını kabul etmediklerini, davalının davacı şirketler ile adi ortaklığı bulunmadığını, davanın yetkisiz yer mahkemelerinde açıldığını, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil nosunda kayıtlı davalı ...'nin adresinin "... Mahallesi ... Cad. No:......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 15.06.1996 tarihli adi ortaklık sözleşmesine dayalı .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.07.2005 tarih, 2005/51-456 karar sayılı ilamına konu bedelin süresinde ödenmemesi nedeniyle oluşan munzam zarar tazminatının tahsiline ilişkin olup, dava adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bunun dışında adi ortaklık için yapılan bir masraf ve adi ortaklığın bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalıya vekaletname verdiğini, adi ortaklığın amacının sözleşme süresi içinde ve dışında gerçekleştirilmediğini, taşınmazların alınmadığını, sözleşme ile kararlaştırılan 4 kişilik diğer adi ortaklığın 12 ay içerisinde kurulmadığını ve ortaklar adına herhangi bir taşınmaz satın alınmamış olduğunu, adi ortaklık amacının yerine getirilmeden sona erdiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan sermaye koyma borcunu da yerine getirmediğini, sermaye payının muaccel olduğunu, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesine , müvekkilinin adi ortaklık için koyduğu sermaye bedelinin alacak davası olarak şimdilik 400.000,00 TL'lik kısmının tasfiye payı olarak 28/08/2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve cezai şart olarak belirlenen 28/08/2016 tarihindeki değeri 500.000,00 TL olan bir taşınmazın davalı tarafından müvekkiline devrine, bu mümkün değil ise 500.000,00...

      Davalı; davacı ile adi ortaklık kurduklarını, davacının üstlenilen işlerin malzemesini temin ettiğini, kendisinin de işleri yaptığını, işlerin karşılığı olan bedellerin ortaklık çerçevesinde paylaşıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davacı, cevaba cevabında; adi ortaklık kurulduğu iddiasını kabul etmemiştir....

        HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden değil, tarafların eşit olarak bedelini ödemek suretiyle satın alıp, yasal zorunluluk gereği davalı adına tescil ettirdikleri kooperatif hisseli taşınmazın satışından ve 3. kişiye kiraya verilmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahiyet itibariyle dava inançlı işlemden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Adi ortaklığın, kanun ifadesine göre; adi ortaklık sözleşmesinin tanımı 620. maddede şu şekilde yapılmıştır: “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.“ Adi ortaklığın bu tanımından taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olup olmadığını yorumlamak mümkün olmayıp, öncelikle adi ortaklık sözleşmesinin unsurlarının irdelenmesi sonra da taraflar arasındaki sözleşmenin bu unsurlarla örtüşüp örtüşmediğinin irdelenmesi yerinde olacaktır. Adi Ortaklığın Unsurları: 1. Kişi Unsuru: Adi ortaklık, tüm ortaklıklar gibi bir kişi birlikteliğidir. Tüzel kişiliği bulunmayan bu ortaklıkta en önemli unsur birbirini tanıyan ve birbirine güvenen kişilerdir. Adi ortaklık sözleşmesinin kurulabilmesi için, en az iki (2) ortağın varlığı gerekir. Adi ortaklığın sonradan tek ortaklı hale gelmesi adi ortaklığın sona erme sebebidir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/650 Esas KARAR NO : 2022/159 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/08/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 YAZIM TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Müvekkili şirket ile davalıların ortak olarak oluşturdukları adi ortaklık ... İnşaat Adi Ortaklığı ile ..... Projesi Yüklenicilik Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu ........

              . - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle; kendi iş ortaklığı ile davalı arasında U1 İnternal İntenconnecting isimli bölüme ait inşaat işlerinin yapımı için sözleşme imzalandığını, işi sözleşmeye uygun olarak yapmasına rağmen hakedişlerinde haksız kesintiler yapıldığını belirterek ödenmeyen bir kısım imalat bedeli ile ödenmeyen hakediş farkını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; hakedişlerin birim fiyat tanımlamalarına, teknik şartnamelere göre yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İhbar olunan şirket ise; kendisi ile davacı şirket arasında akdi bir ilişki bulunmadığını belirterek kendisine ihbar olunan davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme tarafından davanın adi ortaklık adına tek vekaletname ile açıldığı, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumetten reddine karar verilmiştir....

                miktar (188.535,20-TL) yönünden ise adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımı hükmüne tabi olması ve alacağın muaccel olduğu 30/10/2008 tarihinden davacının davayı ıslah ettiği tarih olan 02/04/2019 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle bu miktar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu