Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat Gıda Petrol şirketlerinin oluşturduğu iş ortaklığı vekili olarak atanmış olup, davayı da bu şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık adına açmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp adi ortaklığın taraf olduğu davalarda ortaklığı oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin tümünün davada yer alması gerekmektedir. Davacı adi ortaklık tüzel kişi olmadığından hak ve fiil ehliyetine sahip değildir. Bu nedenle davacının taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.06.2005 gün ve 152-613 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı, ...’ın üye, davalı ...’ün yüklenici sıfatıyla imzaladıkları tarihsiz “sözleşme” başlıklı adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak ... tarafından belirtilen sözleşme uyarınca ödenen ortaklık payının iadesi istemiyle yüklenici ... hakkında başlatılan icra takibine, bu davalının vaki itirazının iptali istenmiştir. Davacı, hukuksal niteliğince yapı ortaklığı niteliğindeki adi ortaklık sayılan ortaklığın üyesi sıfatıyla ödediği ortaklık payının iadesini istemektedir ve eser sözleşmesi adi ortaklık ile yükleniciler arasında yapılmış olup, az yukarda açıklandığı üzere dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu sebeple, yerel mahkeme kararının temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir....

      tespitine, adi ortaklık ilişkisinde davalıya sermaye payı olarak fazla ödendiği tespit edilen 57.071,23 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak şirket adına ödeme yapan davacı ...'...

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/530 esas sayılı dosyası ile bir alacak davası açıldığını ve bu davanın hala derdest olduğunu, adi ortaklığa dayanan alacak davalarında alacak isteminin aynı zamanda tasfiye istemini de kapsamakta olduğunu, zira tasfiye yapılmadan alacak talebinin sonuçlandırılamayacağının Yargıtay içtihatlarıyla da yerleşmiş durumda olduğunu, bu davada fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 11.000,00 TL ortaklık ve kar payı ile 1.491,50 ceza şart talep edildiğini, kar payı talebinin ıslah yoluyla artırılarak 47.881,71 TL daha eklediğini ve böylece toplam ortaklık ve kar payı isteminin 58.881,71 TL'ye yükseldiğini, bu yargılamanın davasında nihai olarak taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi aşamasına gelindiğini, açıklanan nedenlerle davanın HMK m.166 gereğince tarafları ve konuları aynı olduğundan aralarında bağlantı bulunması nedeniyle Ankara .......

          Yukarıda da açıklandığı üzere, davalı C-T7-K İnşaat Taahhüt Ticaret Emlak Turizm Nakliye Gıda T7anayi İthalat ve İhracat Limited Şirketi 17/12/2013 tarihli taşınmaz satış sözleşmesini adi ortaklık sözleşmesinin ifası için değil, kendi şahsi borçlarının tasfiyesi için imzalamıştır. Bu sözleşme dolayı ile bir para girişi olmadığından adi ortaklık bir kazanç sağlamamıştır. Kaldı ki davacı dosyaya sunduğu belgeler ve beyanları itibariyle davalılar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin 28/09/2012 tarihinde başladığını ve 76 ada 32 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan inşaatın adi ortaklık hesabına yapıldığını bilmesine rağmen, adi ortaklık sözleşmesi ve taşınmaz satış sözleşmesi tarihinden önce var olan davalı şirketten olan alacağına mahsuben bir bedel ödemeksizin imzaladığı satış sözleşmesinden dolayı adi ortaklığın sorumlu tutulması hukuken korunmaz. TBK.'...

          Dava konusu olayda, taraflar arasındaki adi ortaklık fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez. TBK.nun 147/4 maddesi gereğince; bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında açılmış bulunan davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır. (BK. m. 126/4) Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip ortaklarının birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava dilekçesi ve mahkemenin kabulüne göre uyuşmazlık adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 09/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; 19/07/2016 tarih 08177 nolu protokol gereği Çelikler’in AÇI adi ortaklığındaki tüm haklarını aktif ve pasifi ile müvekkiline devrettiğini, hisse devir protokolünün 8/ 5 maddesi ile müvekkilinin çelikler'in adi ortaklıktaki hissesini devir alması sebebi ile, 1380 ada 3 parselden kaynaklanan bağımsız bölümlerin müvekkile geçmiş olması sebebi ile davanın yaklaşık ispat edilmiş olduğunu, taşınmazların dava konusu olması, davanın noter hisse devir protokolü, kat karşılığı inaşaat sözleşmesi, svot ile yapılan sözleşme, svot le yapılan 14.01.2016 tarihli sözleşmeye göre yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yaklaşık olarak ispat edilmiş olmasına göre, HMK 389. madde hükmüne göre tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından tapudan adi ortaklık adına taşınmaz tesçil edilemediğini, adi ortaklığın...

              Hukuk Dairesinin 31/03/2021 tarih 2021/552 E.2021/410 K.sayılı ilamı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklık kapsamında olduğundan bahisle dairemize görevsizlik kararı ile gönderilmiştir. Somut olayda dosya kapsamında yapılan incelemede ;Davacı ile dava dışı ... A.Ş ile 22/10/2018 tarihinde Istanbul Büyükşehir Belediyesinin ana ulaşım yolları ve kanal temizliği işleri kapsamında ortak ihale teklif etmek üzere adi ortaklık kurulduğu ve iş bu adi ortaklığın işin bitimi nedeniyle 17/03/2010 tarihinde sona erdiği ve vergi kapanışının da 26/12/2013 tarihinde yapıldığı ,uyuşmazlığın ise keşide tarihinde münfesih durumundaki adi ortaklık hesabına ait olan ve davacı tarafça imzalanmadığı iddia edilen çeke dayanarak Konya ... İcra Müdürlüğünün ... E....

                Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin dayanağı olan ve ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatlara ilişin vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği ve usule uygun şekilde kesinleştirilmeyen alacak için davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmişse de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık olarak gerçekleştirildiği ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığı anlaşıldığından adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu