Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Davacı, adi ortaklık nedeniyle mahrum kaldığı kar payını ve davalılar ile arasındaki çekişmenin giderilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip çözüme kavuşturulmalıdır. Dosyadaki belgelerden ortaklar ile anne babaları arasında şikayet dilekçelerinin, başka hukuk davalarının ve kamu davalarının bulunduğu, birbirlerinin işyerine girmesini engelledikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ve davalı ortağı arasındaki işbirliği, birlikte çaba, karşılıklı güven ilişkisinin ortadan kalktığının kabulü gerekir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/ 149 D.İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi ve keşif incelemeleri ile ortaklığa ait makine, teçhizat ve malzemelerle birlikte menkullerin bir kısmının tespit edilebildiğini, yine ortaklığa ait diğer mal varlıklarının mahkemece tespit edilerek ortaklığın tasfiyesine karar verilmesine, tasfiyeden kaynaklanan sermaye payı, ortaklık payı, kar payı dahil tüm alacakların müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/106 Esas - 2020/355 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4....

      Noterliği' nin 04.01.2011 Tarih ve 54 Yevmiye Numaralı "Adi Ortaklık Sözleşmesi" akdedildiğini belirterek, bu adi ortaklık ilişkisi nedeniyle ayrı ayrı kar payı ve demirbaş bedeli talebinde bulunmuşlardır. Adi ortaklık, 6098 sayılı TBK.'nun 620. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK. 620/1 md.). Davacıların, adi ortaklıktan kar payı ve demirbaş bedelini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemi niteliğindedir. O halde mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir....

      KARAR Davacı, davalı ile 10.01.1996 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede ortaklığa konu edilen mal varlığı olarak pide fırını, davalının deposunda bulunan 40 ton çekirdek içi ve yaklaşık 1000 TL tutarında çek senet verilmesinin kararlaştırıldığını, ortaklıkta 2/3 hissenin davalıya 1/3 hissenin kendisine ait olacağı konusunda da anlaştıklarını, fırını işletmeye başladığını, davalıya düzenli olarak fırının gelirinden payına düşeni ödemesine rağmen davalının ortaklığa konu edilen 40 ton civarindaki çekirdek ile ilgili hiçbir hesap ve kar payı vermediğini, ileri sürerek adi ortaklığın feshine mahrum kaldığı kar payı ve ortaklığa koyduğu sermaye payına karşılık fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı,adi ortaklığa konu edilen 40 ton çekirdek içinin davacının bulduğu müşteriye satıldığını alınan paranın da davacının hissesi oranında davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        TBK 620 maddesinde adi ortaklık müessesesi düzenlenmiş olup, bu maddeye göre adi ortaklığın tanımı "adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir " şeklinde yapılmıştır. TBK 621/1.maddede her ortağın katılım payı olarak para, alacak, bir mal ya da emek koyabileceğini düzenlemiştir. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde davacı ve davalı arasındaki ilişki adi ortaklık mahiyetinde olup, uyuşmazlığın çözümünde 3. Hukuk Dairesi görevlidir. Bu dairenin görevsizlik kararı vermesi nedeniyle uyuşmazlığın çözümü için dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dairemiz ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı ile kar payı alacağı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. HMK 114- 115 maddesine göre, husumet dava şartıdır. Resen dikkate alınır ve yargılamanın her aşamasında incelenir. Ortaklıktan çıkma ve ortaklık payına ilişkin davalarda davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerekir. Diğer ortaklara husumet yöneltilemez. (Yargıtay 11.H.D.2015/15797- 2896 E.K., 2016/12390- 2018/5908 E.K.) Mahkemece, davalı şirket ortağı hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp, bilirkişi tarafından, çıkma payı alacağı hesabının hangi veriler esas alınarak belirlendiği anlaşılamamıştır....

        Şti. % 71,23 olduğu , Ortaklığın Gelirinin 11.425.000,00 TL , giderlerinin 6.300.401,02 TL olduğu, bunun sonucunda 5.124,598,98 TL kar elde ettiği , Adi Ortaklığın yasal defterlerinde inşaat maliyetlerinin bir kışmının kayda alındığı, diğer tüm harcamaların müteahhit ... Ltd. Şti'nin adına yapılıp yasal defterlerine kaydedildiği, hesaplamaların Adi Ortaklık ve Müteahhit ... Ltd Şti.'nin kayıtları göz önünde bulundurularak yapıldığı, ortaklığın tüm varlığının 5.124.598,98 TL olduğu ve bu rakamın Tasfiye sonucunda ortaya çıkarı mal varlığı (Tasfiye alacağı) olup, ortaklar arasında dağıtılması gereken tutardır" şeklinde tespitlere yer verilmiştir. Mahkemece de, ticari defterlerden tespit edilemeyen 17.185,15 TL lik tutarın maliyet olarak kabul edilmemesi seçeneğinden hareketle hüküm kurulmuştur. Ancak adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

          e 300.000 mark para gönderdiğini, davalının, müvekkilinin kendisine gönderdiği ve pek çoğunu elden teslim ettiği bu paralarla müvekkil ile birlikte market işleteceğini ve inşaat yapıp daire işi ile uğraşmak üzere adi ortaklık kuracağını beyan etmesine karşın müvekkil lehine hiç bir işlemin gerçekleşmediğini, 236 665,41 TL için yapılan takibe haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptaline ve takibin devamı ile ikinci talep olarak ta, adi ortaklık nedeniyle ortaya konulan sermaye, elde edilen semerelerin ve kârların ihtar tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, aynı zamanda davacı yanın delil diye ortaya koyduğu makbuz vs dekontların delil mahiyetinin olmadığı gibi davanın soyut ve muğlak iddialara dayalı olduğundan bahisle esastan reddine karar verilmesini belirtmiştir....

            yoksun kaldığı yıllık %15 kar payı ödemesine, haksız itiraz nedeniyle davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu