WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilleri arasında adi ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı tarafından adi ortaklık olduğu iddiasında bulunulan işyerinin " ......

    Mahkemece seçilen tasfiye memurlarınca, davada iki tane adi ortak bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve buna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın davalı T4 adına tescilli 'ENG Tekstil T4' isimli şahıs firmesi üzerinden yürütüldüğü tesbit edilmekle, davalı T4'ın da adi ortaklardan birisi olduğu ,böylece 3 ortaklı adi ortakığın mevcut olduğu anlaşılmakla ,davalı tarafın husumete ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı tarafça ,dava dilekçesinde ,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,-TL nin tahsili talebiyle dava açılmıştır.Davanın niteliği itibarıyla ,dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.Davacının talebi, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan ve gelir hesaplamaları sonucu belirlenebilecek alacak istemine ilişkin olup, davacının bu alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi, talep edilecek miktar taraflarca tartışmasız ve açıkça belirlenmemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın mahkemenin kabulünde olduğu üzere adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmasına, çek metninden kaynaklanan kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamasına göre dosyanın temyiz incelemesinin Yüksek 13. Hukuk Dairesi görevi alanına girdiği gerekçesiyle bu daireye gönderildiği, anılan dairecede dosyanın temyiz incelemesinin dairemizin görev alanına girdiği gerekçesiyle dosya yeniden dairemize gönderilmiştir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına 18.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı taraf davalı taraflar aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, davalının adi ortaklık ilişkisine aykırı davrandığını, ortaklığın gereklerini yerine getirmediğini beyanla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesiyle ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacakları için şimdilik 1.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş ise de davalı taraf ise ,taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi olmadığını, yalnızca elektrik işi taşeron sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmenin davacı yükümlülüklerini yerine getirilmemiş olması nedeniyle hükümsüz kaldığını, davalının ise özleşmeden doğan yükümlülüklerini kendilerinin yerine getirdiğini belirterek davalının davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürmüştür.Davada adi ortaklık ilişkisinin ispatlanması önem arzetmektedir. Bu noktada, uyuşmazlık taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, bu ortaklık ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....

        Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi" gösterilmiş, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin takip talebinde ve ödeme emrinde tek tek ve ayrıca / açıkça belirtilmemiştir. Takip borçlusu olarak gösterilen ... Adi Ortaklığı Ticari İşletmesinin "adi ortaklık" olduğu, mutabakat mektubunun adi ortaklık tarafından imzalandığı ve takibe konu borcun adi ortaklığın borcu olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. O halde, icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm davalı şirketlere karşı ve bu davalı şirketlerin takip talebinde ayrıca ve açıkça tek tek gösterilerek başlatılması gerektiği noktasında duraksanmamalıdır. Kaldı ki, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketler ödeme emrinde gösterilmediğinden sadece adi ortaklık takip borçlusu olarak belirtildiğinden, Mahkememizce itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilse dahi, davacı alacaklının tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığa karşı hükmün infazını ve alacağın tahsilini sağlama imkanı da bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 6110 sayılı Kanunla değişik Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve Büyük Genel Kurul'ca kabul edilerek yürürlüğe giren işbölümü kararına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek (3). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 5.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

              Türk Borçlar Kanunu’nun adi ortaklığı düzenleyen 620 vd. Maddelerine göre adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, adi ortaklık sayılır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/4110 esas, 2021/4829 karar kayılı ilamında belirtildiği üzere; adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davanın adi ortaklığı oluşturan tüm kişiler tarafından birlikte açılması gerektiği, dava açıldıktan sonra muvafakat yoluyla taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olmadığı, davacının tek başına dava açma yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla ortaklardan biri tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin gerektiği belirtilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/10/2019 NUMARASI: 2019/870 2019/724 DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada, İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret ile İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı, dosya içeriğine göre birleşen davada görevli mahkemelerin farklı olduğu gerekçesiyle tefrik kararı verilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

                  Eldeki uyuşmazlıkta; fiili tasfiye sonrasında adi ortaklığın kâr ile mi zarar ile mi sonuçlandığı belirli değil ise de davadaki asıl talep davacının adi ortaklık sermeye koyma borcu ile adi ortaklığın giderlerine daha fazla katıldığı iddiasına dayalı alacak istemidir. Başka bir söyleyişle davacı adi ortaklığın devam ettiği dönem ile adi ortaklığın bittiği tarihten sonra devam eden bir kısım borçlardan davalıya düşen borçların da kendisi tarafından ödendiği iddiasına dayalı alacak istenmektedir. Dosyanın incelenmesinde; davalının cevap dilekçesinde tarafların sahibi oldukları taşınmazların dava dışı Dursun Tabak'a satışı ve satıştan gelen paraların taraflar arasında ne şekilde paylaşılacağına dair sözleşme yapıldığını ve adi ortaklığın bu sözleşme ile fesih edildiğini belirttiği, davacının böyle bir sözleşmenin varlığını kabul ettiği ancak sözleşmenin dosya arasında bulunmadığı, bilirkişi raporlarında da bu sözleşmeden bahsedilmediği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu