Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozmaya uyan mahkemece; 26/08/2021 tarihli ek tasfiye raporu hükme esas alınarak, davalılar arasında kurulan adi ortaklığın ihale ile yüklenilen ortaklığa konu işin tamamlanmasıyla birlikte 08/08/2012 tarihinde sona erdiği, ortaklığın sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girdiği, adi ortaklıkta ortağın kişisel alacaklılarının ancak borçlu ortağın şirketteki kar payını ya da ortaklığın tasfiyesi halinde tasfiye payını haczettirebileceği, tasfiye raporu ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, takip borçlusu davalı şirketin tasfiye payı alacağının ise 21.339,20 TL olarak belirlendiği, davaya konu edilen alacak miktarının 62.647 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, adi ortaklığın tasfiyesi ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payı alacağının 21.339,20 TL olduğunun tespitine, 21.339,20 TL alacağın davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd....

    GEREKÇE : Dava taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi kaynaklı, ortaklığa sermaye olarak verilen paraların istirdatına ve kar paylarının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. 30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/3.maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir. Dava taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesine istinaden davacının adi ortaklığa sermaye olarak ödenmiş olduğu bedeller ve kar payı alacağının tahsiline ilişkin itirazın iptali davasıdır....

      mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı, mahkemeye sunduğu 17.07.2012 tarihli dava dilekçesinde açıkça; davalının, müşterek çocukları olduktan sonra kendisini birlikte çalıştırdıkları kuaför dükkanına almadığını ve burada kendisinin çalışmasına müsaade etmediğini,yine bu kuaför dükkanından elde ettiği kazançtan da kendi hissesine düşen kar payını ödemediğini ileri sürerek; şimdilik, 10.000 TL’nin davalıdan yasal faizi ile tahsilini istemiş;davalı ise savunmasında, davacı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi olduğunu beyan ederek, ortaklığın fesih ve tasfiyesi gerektiğini açıkça kabul etmiştir....

        adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını savunmuştur....

        İstinaf Sebepleri Davalı vekili; taraflarca imzalanan sözleşmenin adi ortaklığın unsurlarını taşımadığını, ortak amaç ve sermaye unsurunun yer almadığını, gerekçeli kararda da sermaye payı ve masraflara ilişkin delil bulunmadığının açıklandığını, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle adi ortaklık kapsamında değerlendirme yapılamayacağını, dava konusu araçları davalının aldığını, bakım ve işletme masraflarını karşıladığını, davacı tarafından bildirilen bir kısım faaliyet ve çabanın vekaletsiz işgörme kapsamında değerlendirilebileceğini, bu durumun davacıya makine ve gelirleri üzerinde ortaklık hakkı kazandırmayacağını, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ortaklığa getirilen katılım payı üzerinden tasfiyenin yapılması gerektiğini, katılım payı getirilmediği için belirlemenin doğru olmadığını, hangi işin yapıldığı, ne kadar kazanç elde edildiğine dikkat edilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve...

          ortaklık ilişkisi olduğu,------ dayalı Alacak konulu dosyasından davacı ---- adi ortaklıktaki payının %10 olduğunun tespit edildiği,-------- borçlarından (adi ortaklığın işçi borçları da dahil) müteselsil sorumlu olduğu, alacaklının ortaklardan herhangi birinden alacağın tamamını tahsil etme hakkına sahip olduğu, ödemeyi yapan ortak, diğer ortaklara, ortaklık sözleşmesindeki hükümlere göre rücu edebileceği,yani ödediği tutarın ortaklıktaki diğer ortağın payına karşılık gelen kısmını ortaktan talep edebileceği, ortaklık sözleşmesinde hüküm yoksa genel kaidelere gere------ rücu imkanı bulunduğu, Taraflar arasında akdedilen ortaklık sözleşmesinin dosyada bulunmadığı,------ dayalı Alacak konulu dosyasından davacı---------- adi ortaklıktaki payının %10 olduğunun tespit edildiği ancak diğer davalıların adi ortaklıktaki pay oranlarının tespit edilemediği, Borçlar Kanunu 623....

            Dosya kapsamından; davacı ile davalının, aktariye dükkânı işletmek üzere, ortaklık kurdukları ve bu ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, adi ortaklığa koyduğu sermaye payı ile tasfiye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

              Belediyesi’nin ihale ile verdiği, bazı cadde ve sokakların saatli ve ücretli otopark işini birlikte yürütmek üzere sözlü olarak bir adi ortaklık kurdukları ancak dava tarihinde ortaklığın sona erdiği anlaşılmaktadır.Davacı eldeki dava ile, ortaklığın devamı sırasında ortaklık adına yaptığı masraflardan davalıların payına düşen kısmı ile uğradığı gelir kaybını talep etmekte olduğundan, fiilen sona eren adi ortaklıkta davacının talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu kabul edilip, tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

                Bölge adliye mahkemesince; davanın adi ortaklıktan kaynaklı fazla ödemenin tespiti ile iadesi ve yoksun kalınan kârın tespiti ve iadesi istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; taraflar arasında düzenlenen 18/01/2017 tarihli protokolün taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi sonlandıran ibra belgesi niteliğinde olması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararda usul ve kanuna bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak ve kâr payı istemine ilişkindir....

                  Şti. tarafından taşeron olarak yapılması işinin, müvekkil ile davalının adi ortaklık hükümleri çerçevesinde üstlenmesine ilişkin olduğunu, taraflar arasında imzalanan 05.09.2019 tarihli Ortaklık Sözleşmesi ve hükümleri, yürütülecek bu işe dair hususları ve yol haritasının belirlendiğini ve karşılıklı olarak imza altına alındığını, sözleşmeye göre, sözleşmenin 3/A maddesi gereği taraflar %50 - %50 eşit paya sahip olduğunu, adi ortaklığın idaresinde ittifakla karar alınacak olup, aksi durumda tek taraflı alınan kararlar nedeni ile doğacak olan zarar ve sorumluluk işlem yapan ortağa ait olduğunu, adi ortaklığın tüm resmi iş ve işleyişi davalı ... İnş. San. Ve Tic. Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu