olduğu halde minibüs ile evine doğru giderken, sanığın aracı ile önlerine çıkıp mağdurları durdurduğu, sanığın mağdurdan araç satışından kaynaklı olduğunu iddia ettiği 2.000 TL civarındaki alacak borç konusunu görüşmeye başladıkları, mağdurun borca itiraz edip borcu olmadığını söylemesi üzerine, aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında sanığın bijon anahtarını alarak, mağdur ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 6.500,00 TL taşınmaz alım satımı nedeniyle komisyon ve peşinat olarak ödediği bedelin satışın gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi gerektiği halde iade edilmediği gibi yapılan takibe itiraz edildiği faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26/11/2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/2 Esas KARAR NO : 2021/173 DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 21/03/2018 KARAR TARİHİ : 24/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacılar vekilinin----- dilekçesinde özetle; "Davacıların evli olup davalı şirketin kat karşılığı------- taşınmazı satın almak üzere davalı ile anlaştıklarını, satış -------belge imzalandığını, satış bedelinin ----olarak belirlendiği, yapılan görüşmeler sonucunda satış bedelinin 950.000-TL olması konusunda mutabık kaldıklarını ve davacılar tarafından 950.000-TL nin davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafça 22/01/2018 tarihinde davacılara gönderilen e-postada davacılara devredilmesi --- gönderildiğini, tapu kaydında taşınmaz niteliğinin -- belirtildiğini, baştan beri devri yapılacak taşınmazın dükkan niteliğimle okluğu hususunda taraflar arasında anlaşma...
; Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı taraf ile müvekkili şirketin birçok kez mal alım-satımı yapıldığını, bu mal alım satımından kaynaklı faturaların bedellerinin tam ve eksiksiz olarak ödenmediğini iddia ettiğini, Ancak müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete olan borçlarını ödediğini, Ödemelere ilişkin kayıtların müvekkili şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin ticari defterlerinin yerinde incelenmesini talep ettiğini, Yine davacı tarafından ticari alım satımlardan kaynaklı faturaların ödenmemesi sebebiyle cari hesap alacağı oluştuğunun iddia edildiğini, Ancak müvekkili şirketin davacı tarafa, borcu olmadığı gibi, tarafların arasında yapılan bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığını, Taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmazken, davacı tarafça, müvekkili şirketten cari hesap alacağı talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu...
. - DAVA :Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ :29/07/2022 KARAR TARİHİ :10/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle;taraflar arasında ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davacı firma tarafından davalı tarafa ürün satıldığını fakat bedelinin ödenmediğini, çeşitli tarihlerde yapılan alım-satımlar nedeniyle faturalar, cari hesap, ticari defter ve kayıtlar nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 34.494,30 TL ana para alacağı bulunduğunu, her ne kadar davalının adresi Denizli olsa da Bursa mahkemelerinin yetkili olacağını, taraflar arasında, ürün alım-satımı konusunda anlaşma bulunmadığını, davalı şirketin ürün sattığını ve karşılığında para alacağı bulunmadığını, HMK.nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay tarihinde mağdurun arkadaşları ile barda eğlenmeye gittiği ve gece vakti 00:10 sıralarında masa üzerine bırakmış olduğu cep telefonunun çalındığı, yapılan araştırma sonucu çalınan telefonun olay günü olan 24.05.2014 günü sanık tarafından 2. el telefon alım satımı yapan ...’ın işyerine satıldığının anlaşıldığı, sanığın alınan savunmasında söz konusu telefonu konser bileti karşılığında tanımadığı bir şahıstan aldığını, telefonunun 3 gün kendisinde kaldığını daha sonra 2. el telefon alım satımı yapan ...’a sattığını beyan ettiği, sanığın telefon çalındıktan çok kısa bir süre sonra telefonu 2. el telefon alım satımı yapan ...’a satması, telefonu satarken yanında kimlik olmadığını belirterek birlikte geldiği arkadaşı olan ...’ın kimliği ile işlem yaptırması, sanığın savunmasında söz konusu telefonu 3 gün kendinde...
Ve 13.madde hükümleri uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım - satım hususunda tam yetki verilmesine ilişkin maddelerin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği, davacının ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiği, tedbiren kayyım atanmasının koşullarının bulunmadığı, yaklaşık ispat kuralının da yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ara kararı ile de; "Davacı, dava dilekçesi ile birlikte tedbiren birlik yönetim kurulunun işlerinin yerine getirilmesi için kayyım heyeti atanmasını, bununla birlikte toplantının 12.ve 13.maddesi uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım ve satımı hususunda tam yetki verilmesine ilişkin olarak bu taşınmazların yeri ve niteliği ile ilgili bilgilendirme yapılmamış olması, kooperatifin kayden maliki olduğu taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile kooperatifi temsile yetkili kişilerin kim veya kimler olduğunun belirtilmemesi göz önüne alınarak 12.ve 13.maddelerin yürütmesini durdurulmasını talep...
Ve 13.madde hükümleri uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım - satım hususunda tam yetki verilmesine ilişkin maddelerin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği, davacının ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiği, tedbiren kayyım atanmasının koşullarının bulunmadığı, yaklaşık ispat kuralının da yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ara kararı ile de; "Davacı, dava dilekçesi ile birlikte tedbiren birlik yönetim kurulunun işlerinin yerine getirilmesi için kayyım heyeti atanmasını, bununla birlikte toplantının 12.ve 13.maddesi uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım ve satımı hususunda tam yetki verilmesine ilişkin olarak bu taşınmazların yeri ve niteliği ile ilgili bilgilendirme yapılmamış olması, kooperatifin kayden maliki olduğu taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile kooperatifi temsile yetkili kişilerin kim veya kimler olduğunun belirtilmemesi göz önüne alınarak 12.ve 13.maddelerin yürütmesini durdurulmasını talep...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/653 Esas KARAR NO : 2022/117 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/10/2021 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekilinin cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin alıcı, davalı şirketin satıcı ve davadışı ... A.Ş.'nin yetkili aracı sıfatlarını haiz olduğu taşınmaz alım-satımı hakkında aracılık sözleşmesi 26.04.2021 tarihinde akdedildiğini, sözleşme tarihinden 06.07.2021 tarihine kadar, taşınmazın alıcı müvekkilin ...’a davalı tarafça devredilmesi beklenildiğini, davalıyla görüşme yapıldığını, müvekkilin taşınmazın alıcısı olması sebebiyle satışın gerçekleşmesi için çaba gösterdiğini, ancak satış işleminin davalı tarafça bir türlü yerine getirilmediğini, sözleşmeden cayma yönünde bir irade oluştuğu kanaati ile ... 57....
Yukarıda yer verilen tespitler bir arada değerlendirildiğinde, taşınmaz alım-satımı faaliyetinde devamlılık unsuru bir yılda birden fazla veya birbirini izleyen yıllarda bir veya birden fazla taşınmaz alım-satımı ile gerçekleşeceğinden, olayda devamlılık unsurunun oluştuğu ve yapılan satışların ticari mahiyette olduğu, davacı tarafından bazı satışların ikrazatçılık faaliyeti nedeniyle teminat olarak alınan gayrimenkullerin satışından kaynaklandığı ve kendisine borcunu ödeyenlere iade ettiği, ödeyemeyenlerin ise kendileri yada emlakçılar vasıtasıyla bu gayrimenkulleri sattığı iddia edilmişse de, ispat yükü üzerine düşen davacı tarafından sadece 5 gayrimenkulün satışına ilişkin olarak müşterilerinden teminat olarak alındığına dair sözleşmelerin ibraz edildiği ve bu gayrimenkul satışlarının da 2009 yılına ilişkin olmadığı dikkate alındığında uyuşmazlıkta katma değer vergisini doğuran olayın gerçekleştiği ve alıcı ifadeleri, tapu kayıtları ile VDİNTRA sistemindeki bilgiler dikkate alınarak...