Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı fesih işleminin sözleşme hükümlerine uygun olmadığını belirtip, manevi tazminat ve kâr mahrumiyeti talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İşin davacıya yaptırılmaktan vazgeçilen kısmı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.8 maddesine göre eksiltme yapma veya işin bir bölümünü yaptırmama hak ve yetkisi kapsamında kaldığı için davacının kâr mahrumiyetine ilişkin talebinin reddi gerektiği kabul edilmiştir. Davacının bir diğer talebi manevi tazminat istemine ilişkin olup, sözleşmenin feshi işleminin davacı şirketin kişilik haklarına saldırı oluşturacak eylem ve söz ileri sürülmeden yapıldığı, davacının kişilik haklarına saldırı olmadığı için manevi tazminat talep koşullarının da oluşmadığı kabul edilip, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

    a verilmesine, Davacı ... lehine; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Şti ve ...'dan tahsili ile davacı ...'a verilmesine, Davacı ... lehine; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Şti ve ...'dan tahsili ile davacı ...'a verilmesine, Davacı ... lehine; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Şti ve ...'dan tahsili ile davacı ...'a verilmesine, Davacı ... lehine; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Şti ve ...'...

      Gelinlik, Türk geleneklerine göre gelinliği kullanan kadın(davacının eşi) açısından hatıra mahiyeti taşıyıp zarar görmesi halinde manevi tazminat talebi hakkı doğurur. Ancak, davacının doğrudan oluşan bir manevi zararı bulunduğu ispat edilemediğinden bu gerekçe ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir. Ancak, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK'nun 353/1.b-2 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden gerekçesi yukarıda açıklandığı biçimde düzeltilerek, esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Uyuşmazlığın normatif dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 58.maddesidir. Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar davalı işyerinde psikolojik baskı uygulandığı, gebelik süresinde doğum izni kullanmadığı, birim değişikliği nedeni ile işi bırakmaya zorlandığı küçük çocuğunun olması nedeni ile mağdur olduğu kabul edilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir....

        Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1- Açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, buna göre A-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 20.560,00 TL maddi tazminatın 03.05.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden olmak kaydı) ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, B-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 03.05.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşınmaz alımı için gönderilen 60.000 Euro ve 11.000 TL nin, manevi tazminat olarak 5000 TL tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, yazlığının bakım ve tadilatı aşamasında aralarında dostluk kurulduğunu adına arsa alınması için davalıya vekaletname ile para verdiği halde arsa alınmadığını ileri sürerek ödediği paranın tahsili ile birlikte manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, davacı yararına manevi tazminata da hükmedilmiştir. TBK'nun 56.maddesinde manevi tazminat “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir....

            Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek .......

              Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı .... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan dolayı 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi atfı ile 115 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği usûlden reddine, davalı ... hakkında açılan maddi-manevi tazminat davasının reddine, davalı .... lehine AAÜT gereği hesaplanan, alacak nedeniyle 5.100,00 TL, manevi tazminat nedeniyle 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği hesaplanan, alacak nedeniyle 5.100,00 TL, manevi tazminat nedeniyle 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, davanın kabul gerekçesinin hiçbir şekilde açıklanmadığını, sadece bilirkişi kurulunun raporuna atıfla yetindiğini, maddi manevi istemli davada alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün olmadığından talebin usulden reddinin gerektiğini, tamamlama harcı adı altında meblağ yatırılsa da ayrıca ıslah harcı yatırmasının gerektiğini, iş kazasının meydana geldiği mahalde keşifle inceleme yapılmadan belirlenen kusur oranın afaki ve dayanaksız olduğunu, maddi tazminat hesabının da son derece fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yok açtığını, aynı şekilde manevi tazminat talebinin de fahiş olduğunu, reddinin gerektiğini, davalı şirkete kusur izafe edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini...

                Manevi tazminata hükmedebilmek için özel kanunlarda buna olanak veren açık hüküm bulunmasını veya BK. 58. maddesindeki koşulların mevcut olması gerektiğini ancak olayda manevi tazminat isteminin şartları oluşmdığını, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, yasa “kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırı” yapılmış olmasını aradığını, ayrıca talep edilen 5.000.00-TL’lik manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, Türk toplumunun sosyal ekonomik yapısına ve davacı yan ile müvekkil Ortaklığın içinde bulundukları hukuki ilişkinin şartlarına uymadığını, manevi tazminata hükmedilirken meydana getirilen eylem ile hükmedilen tazminat arasında makul ve haklı, inandırıcı bir orantı kurulmasını ve en önemlisi tazminatın davacı için bir zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmaması gerektiğini, bu şartların hiçbiri oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddinin gerektiğini bidirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu