Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece manevi tazminat isteğinin belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 107/1- 2. maddesinde, belirsiz alacak davasının mahiyeti ile bu davanın açılmasının şartları düzenlenmiş olup, bir alacağın belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi için, alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmaması gereklidir. Manevi tazminat, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat, bizzat yaşananın acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/09/2007 gününde verilen dilekçe ile alacak ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın alacak istemi bakımından kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi bakımından reddine dair verilen 24/06/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    ''Manevi tazminat alacaklının rızası olmadan takas edilemeyecek alacaklardan değildir. Manevi tazminat alacağı, alacaklının veya ailesinin geçimi için mutlak surette zaruri olan ve bu nedenle alacaklıya fiilen ödenmesi gereken alacaklardan birisi değildir. Manevi tazminat kişilik haklarının ihlali sonucunda doğan manevi zararın dekleştirilmesi için ödenen bir tazminattır. Bu nedenle TBK 144/3 ve EBK 123 b.2 kapsamında bir alacak niteliği taşımadığı için manevi tazminat alacağı takas edilebilir ve bunun için de alacaklının rızası şart değildir.'' (Dr.Arzu Genç Arıdemir, İÜHFM c LXVII,S.1-2,s.81-96,2009). Yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında manevi tazminat alacağı takas edilemeyecek alacaklardan olmadığından borçlunun takas-mahsup talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu talebin kısmen kabulü isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Ankara 12....

      İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesince manevi tazminat yönünden karşı vekalet ücretine hükmettiğini, ancak müvekkilinin manevi tazminata ilişkin herhangi bir harç ödemediğini, manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince dava süreci boyunca manevi tazminat yönünden müvekkilinden herhangi bir ıslah harcı ödemesi talebinde bulunmadığını, manevi tazminat yönünden harç ödenmemiş olduğundan karar verilmemesi gerekirken ilk derece mahkemesince maddi hata yapılarak karar verildiğini, dava dosyası incelendiğinde müvekkilinin davasının belirsiz alacak davası olduğu ve dava değeri girilmesi zorunlu olduğundan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL üzerinden alındığı açık olduğunu, İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında maddi tazminat yönünden kesin olarak karar verdiğini, ancak belirsiz alacak davalarında Yargıtay 21....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı erkek yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemez,hükmünü içerdiğini, takibin dayanağının bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazimata dair alacak talebi olduğunu, Yüksek Mahkeme bazı kararlarında manevi tazminat yönünden farklı kararlar vermişsede İİK'nun 82/11. maddesinde maddi ve manevi tazminat yönünden bir ayırım yapılmadığını, ayrıca bedensel mağduriyetler için asıl olan maddi değil manevi tazminat olduğunu, maddi tazminatın hüküm altına alınabilmesi için ya maddi somut zararı ya da bedensel sakatlığı/ maluliyeti zorunlu kıldığı halde manevi tazminat somut zarar oluşmasa dahi kusur olan her durumda bedensel mağduriyet yaşayan kişiler lehine hükmedilebilen bir tazminat türü olduğunu, öncelikle haczedilemeyecek olan tazminatın manevi tazminat olduğunu belirterek Bakırköy 17.İcra Müdürlüğü 2020 / 7069 E.sayılı takip dosyasına konulan hacizlerin...

        davalıya maddi manevi tazminat bedeli olarak 15000 Euro verdiğini, maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini istemiştir ve mahkemece eşler arasında dava dışında verildiği söylenen 15.000 Euro'nun sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geri istenebileceği bunun maddi ve manevi tazminattan mahsubunun mümkün olmadığı belirtilerek davalı kadın lehine 15000 TL maddi ve 25000 TL manevi tazminata hükmedilmiş hüküm 09.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı bu kararın kesinleşmesinden sonra davalı hakkında 22.11.2010 tarihinde icra takibinde bulunarak, davalıya ödediği 15000 Euronun davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının iddiası davalıya verdiği 15000 Euro'nun boşanmada geçerli olacak maddi ve manevi tazminat bedelinin karşılığı olduğu yönündedir....

          Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

          ün işin yürütümü sırasında ambalaj paletlerinin altında kalarak vefat ettiğini, anılan iş kazasına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat istemiyle sigortalının anne ve babası ile kardeşi tarafından Konya . İş Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasından verilen kararla ... için 20.540,-TL. Maddi tazminat, ... için 30.000,-TL. Manevi Tazminat, ... için 30.000,-TL. Manevi Tazminat 10.000,-TL. ... ... yönünden Manevi Tazminatın müvekkili şirketten tahsiline karar verildiğini, bu kararda belirtilen alacak kalemlerinde Konya . İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı icra dosyası takibe geçildiğini, ilgili icra dosyasına 166,368,95,-TL. paranın yatırıldığını ve dosyanın infaz edildiğini, davanın da davalı ... AŞ....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/10/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; alacak talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu