Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin ... ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığında koruma bekçisi olarak çalıştığını, 6360 sayılı yasa gereği ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının tasfiye edildiğini, iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir....

    Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Görülmektedir ki ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. Diğer taraftan geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden birisi de ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur.“ Kanun da açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada ( normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez....

    Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” hükmüne yer verilirken, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 22/10/2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliğinde, “geçici koruma”; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancılara sağlanan koruma” şeklinde tanımlanmıştır....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Uyap ortamında yapılan araştırmada...

        Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde cezasını infaz etmekte iken, kalan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazı talebinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a, 6291 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 3/2. madde gereğince, denetimli serbestlikten en fazla altı ay yararlanabileceğinden bahisle uygun olmadığına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 06/08/2018 tarihli ve 2018/4153 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin ... İnfaz Hâkimliğinin 07/08/2018 tarihli ve 2018/3823 esas, 2018/3858 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2018 tarihli ve 2018/1439 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, sanığın ... (Kapatılan- CMK 250. Maddesi ile Görevli) 8....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlü, Mahkemenin 14/09/2005 tarih ve 2002/1850 esas, 2003/363 karar sayılı uyarlama ilamı ile TCK'nın 191/1-2 ve 62. maddeleri uyarınca verilip kesinleşen 10 ay hapis cezası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden dolayı memnu haklarının iadesi talebinde bulunmuş ise de; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından söz konusu hüküm hakkında uyarlama yapılması gerektiğinden, suç tarihi itibariyle hükümlünün bu suçu herhangi bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olması mümkün olmadığından; bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi...

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın detaylıca dava dilekçesi ile açıklandığı ve delillerinin de dava dosyasına konulduğunu, davacının taleplerinde haklı çıkması halinde ömahkemece hükmedilecek tutarın tahsili noktasında zorluk yaşanacağı, şirket üzerine kayıtlı malların yargılama süresi içinde devri ihtimalinin olması nedeniyle telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı olduğundan geçici hukuki koruma kapsamında yasal koşulları oluşan ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile mahkemenin ret yönündeki ara kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Değerlendirme: Dava, gayrimenkul satış vaadi kapsamında alacak davasıdır....

            Gerek ihtiyati tedbir gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir. İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. “ Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

            Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, eldeki dosyada davacı dayanağı faturanın "hakediş bedeli" şeklinde bir alacak kalemi içerdiği, davalının cevap dilekçesinde davacı ile aralarında eser sözleşmesinden kaynaklı bir alacak davası bulunduğunu ve kendilerinin davacıdan alacaklı olduklarını savunduğu, dayanılan fatura içeriği ve Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nde görülmekte olan davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olması karşısında eldeki davanın Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve her iki dosya arasında hukuki irtibat bulunduğu, dava dosyalarının birleştirilmesinde hukuki yarar da olduğu kanaati ile davanın, daha önce açılan Ankara ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası sayılı dosyasındaki dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....

              Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Davacılar vekili dava dilekçesinden sonra 14/06/2022 tarihli, 03/08/2022 tarihli 01/09/2022 tarihli dilekçelerinde sadece teminatsız olarak ihtiyati haciz talep ettiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminata (para alacağına) yöneliktir....

              UYAP Entegrasyonu