Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu halde İDM'nce ihtiyati tedbir olarak kabul edilerek karar verilmiş olması hatalı ise de itiraz üzerine bu kez geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi yerinde görülmüştür. Yeri gelmişken geçici hukuki koruma tedbiri verilmesi halinde ihtiyati haciz bakımından 2004 sayılı İİK'nun 261/1....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....
ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihi olan 18/07/2018 tarihinden itibaren, -Sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin ödeme tarihi olan 22/07/2016 tarihinden itibaren, -Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihi olan 15/05/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, " şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve2019/3 E., 2019/326 K., sayılı kararıyla; "sigortalının %12,2 malüliyeti olduğunu, İşveren davalının %90, sigortalının %10 kusurlu olduğunu bildiren kusur raporunu hükme esas alarak" davacının davasının kabulü ile, davalının % 90 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 90.923,55 TL, sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı isteyebileceğinin 93,44 alacağının ve yapılan tedavi masraflarından kaynaklı isteyebileceği alacağının 2.420,61 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 2.700,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 50,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 250,00 TL'nin sarf...
Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir (Yargıtay HGK 16.02.2000 tarih 2000/12- 49 Esas 2000/94 Karar ve Yargıtay HGK 23.01.2008 tarih 2008/12- 25 Esas 2008/3 Karar). İhtiyati hacizde alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır....
(İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. Yaklaşık ispatın varlığı yeterlidir alacak ile ilgili tam bir ispat aranmaz. İİK'nın 259. maddesine göre ihtiyati hacizlerde teminat yatırılması mecburidir. Sadece alacak bir ilama ya da ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenit ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali-alacak davasında, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddedin 1/f bendinde de geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın temyiz edilemeyen kararlardan olduğu açıktır....
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir. Açıklandığı üzere ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için yaklaşık ispatın varlığı şarttır. 5. İhtiyati tedbirin alacağı güvence altına alma fonksiyonu da bulunmamaktadır. Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince, '' 1- Davacının davasının KISMEN KABULKISMEN REDDİ ile, Davalının % 31,05 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 9.895,60 TL ve yapılan tedavi masraflarından kaynaklı isteyebileceği alacağının 46,42 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 50,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 46,42 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Tedavi masraflarından kaynaklı fazlaya ilişkin istemin reddine,'' şeklinde karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı süresinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince, '' 1- Davacının davasının KISMEN KABULKISMEN REDDİ ile, Davalının % 31,05 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 9.895,60 TL ve yapılan tedavi masraflarından kaynaklı isteyebileceği alacağının 46,42 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 50,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 46,42 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Tedavi masraflarından kaynaklı fazlaya ilişkin istemin reddine,'' şeklinde karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı süresinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....