Tüm dosya kapsamından; Huzurdaki dava, ------ Asliye Ticaret Mahkemesinin ------Esas sayılı dava ile arabuluculuk süreci nedeniyle alınan hukuki yardım sebebi ile ödenen akdi vekalet ücretinin sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır. -----Asliye Ticaret Mahkemesinin ----- Esas sayılı dosyasında davacının ... davalının ------Olduğu, davanın 21/04/2021 tarihli kaza nedeniyle trafik sigorta sözleşmesinden doğan alacak davası olduğu, davacının davada vekil ile temsil edildiği anlaşılmıştır.Dosyada mübrez poliçeden davacının "Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi" ile 10/03/2023-2022 tarihli sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçede HUKUKSAL KORUMA (KASKO) klozunun; "İşbu poliçeye Hukuksal Koruma Sigortası, ekli genel şartlar ve aşağıda yazılı özel şartlarla teminata dahil edilmiştir....
Dairemizin daha önce belirsiz alacak davasına ilişkin uygulaması benimsenen yeni ilkelerden farklılık arz etmekteydi. Örneğin, hukuki yararın tamamlanabilir dava şartı olduğu; hukuki yarara ilişkin dava şartının eksik olması halinde davanın hemen reddedilmemesi; davacıya süre verilerek dava şartının tamamlattırılması gerektiği yönünde uygulama yapılmaktaydı. Dairemizin belirsiz alacak davası ile ilgili yukarıda belirtilen yeni ilkelerinin hemen uygulamaya konulması, dairenin önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ve sürpriz karar yasağı ilkelerinin ihlaline yol açacaktır. Bu sebeple, benimsenen yeni görüşün Yargıtay Kararları Dergisi ya da başkaca yollarla duyurulmasından itibaren makul bir süre sonra uygulamaya konulması, dairenin görüşüne güvenilerek açılan davalarda ise, önceki uygulamaya devam edilmesi uygun görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça belirsiz alacak davası açılmıştır....
Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir. İhtiyati hacizle, yalnız para (ve teminat) alacakları hakkındaki davalarda (veya icra takiplerinde) alacaklıya henüz kesin haciz isteme yetkisinin gelmediği bir dönemde, alacaklının para alacağının zamanında ödenmesi güvence altına alınır. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır....
hukuki koruma olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, mahkemeden aldığı geçici hukuki koruma kapsamındaki ihtiyati haciz kararının uygulanması sırasında müvekkilinin manevi yönden çok ağır zarar gördüğünü belirterek davalı tarafından müvekkiline düzenlenmiş olan ----- sayılı fatura sebebiyle davalıya borçlu olmadıkları hakkında menfi tespit kararı verilmesini, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, fatura iptali ve takas sebebiyle ortaya çıkan müvekkil alacağının tespit edilerek bilirkişi raporundan sonra talep artırımı yapılmak üzere şimdilik----- müvekkiline ödenmesine, maddi zarar hakları saklı tutularak ---- manevi tazminatın müvekkiline ödenmesine, tazminat ve alacak talepleri yönünden ----- tarihinden itibaren ------ avans faizi oranında faiz işletilmesine, yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak davacı tarafın geçici hukuki koruma tedbirini sadece işleten ... bakımından talep ettiğini salt geçici hukuki koruma tedbiri bakımından davacının istinaf incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir. (II) Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir. Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez....
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.” hükmü yer almaktadır. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbirin geçici hukuki koruma tedbirleri olduğu madde gerekçelerinde de açıklanmıştır. Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. Somut olayda, davacı tarafından sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve diğer zararlarının tazminine yönelik alacak davası açılmıştır. Davacı tarafından gönderilen noter ihtarnamesi içeriği ve sunulan ödeme belgeleri dikkate alındığında mevcut delillerle yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu bu haliyle ihtiyati haciz verilebilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir....
DAVA KONUSU İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/42824 Soruşturma, 2018/51002 Karar sayılı soruşturma dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 18.08.2016 - 24.08.2016 tarihleri arasında 6 gün gözaltında kaldığını, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın 28.12.2017 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmiş kararın davacı asile tebliğ edilmediği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacı asilin hürriyetinin kısıtlanması ile sonuçlanan sürecin uzunluğu, gözaltı tedbirinden kaynaklı olacak şekilde davacının çektiği elem ve ızdırap, Ödemiş T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 11.04.2018 havale tarihli cevabi yazısı ve ekindeki bordro içerikleri, davacı şüpheliye ilişkin olarak Ödemiş Sosyal Güvenlik Merkezince gönderilen hizmet cetveli ve kolluk birimine yazılan...
nin sorumluluğundaki dağıtım şebekesi kaynaklı bir gerilim dalgalanması oluşmuş olsaydı, aynı dağıtım şebekesinden enerji temin eden hasarların oluşmasının bekleneceği, bu sebeplerle oluşan hasarın davalı ... sorumluluğundaki dağıtım şebekesinde oluşan bir voltaj/gerilim dalgalanması kaynaklı meydana gelemeyeceği, hasar gören plaka tanıma sistemine enerji sağlayan elektrik hattının nötr hattı bağlantılarında oluşan olası bir kopma, gevşeme, oksitlenme, izolasyon delinmesi veya hasarın oluştuğu hattaki işletme topraklaması ve koruma topraklaması ile ilgili yetersizlikler sonucu İç tesisat kaynaklı oluşabilecek bir kısa devre ve gerilim dalgalanması neticesinde elektronik kartlarda kısa devre meydana gelmesi sonucu söz konusu hasarın yaşanmış olabileceği ,davalı ...'nin dava konusu hasarda kusur ve sorumluluğunun bulunduğuna dair somut bir verinin bulunmadığını bildirmişlerdir....
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257.vd maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389.vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. Eldeki davada istem, maddi manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olduğuna göre, davacının geçici hukuki koruma tedbirine yönelik isteğinin de ihtiyati haciz olarak kabul edilip değerlendirilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince hem ihtiyati tedbir, hem de ihtiyati haciz olarak değerlendirme yapılması usul ve yasaya aykırı olmuş ise de; sonuçta ihtiyati haciz isteği istinaf başvurusuna konu edildiğinden bu husus yalnızca eleştirilmekle yetinilmiştir....