WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/(7)9- 1796 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; gerek ihtiyati tedbir, gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma tedbiri daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumaların birer alt türü olarak düzenlenmiştir. Hukuk sistemimizde para alacakları ile para dışındaki haklar bakımından geçici hukuki koruma tedbirlerinin düzenleme yerleri farklılık göstermektedir. Para alacakları için öngörülen geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (m.257- 268), para dışındaki haklar için öngörülen ihtiyati tedbir ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (m.389- 399) düzenlenmiştir....

Buna göre; 1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir....

    İhtiyati tedbir şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

      Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” hükmüne yer verilirken, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 22.10.2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliğinde, “geçici koruma”; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancılara sağlanan koruma” şeklinde tanımlanmıştır....

        Bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülebilmesi hukuki yarar şartının bulunmasına, talep edilen mahkeme kararının korunmaya değer üstün menfaatin hukuki güvence altına alınması açısından gerekli olmasına bağlıdır. İhtiyati haciz bir takip işlemi olmayıp ihtiyati tedbir gibi geçici hukuki korumadır. İstem sahibinin alacağının; kesin haciz yetkisinin elde edilme aşamasına kadar tahsil riskinin ortadan kaldırılması yönünde korunmaya değer geçiçi hukuki koruma kapsamında üstün hukuki yararı olmalıdır. Hukuki yararın somut olayda bulunup bulunmadığının ve bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülmesinin karşı tarafa verebileceği muhtemel zarara karşı, hak sahibinin korunmaya değer menfaatinin üstün tutulabilmesinin yasal şartlarının tespitinde; hak sahibinin mahkemeye ulaşım hakkı, hak arama hürriyeti ve hukuki dinlenilme vs. haklarının özüne dokunmaksızın hak ve nesafet kuralı, menfaatler dengesi ölçütlerinin de nazara alınması gereklidir....

          Suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91. maddesinde; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” hükmüne yer verilirken, bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 22/10/2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliğinde, “geçici koruma”; “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancılara sağlanan koruma” şeklinde tanımlanmıştır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/296 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            Geçici hukuki koruma müessesinin dayanağı olarak tarafların hak ve yarar dengeleri ile yargılama sonunda oluşabilecek giderilmesi güç zararların önüne geçilebilmesi için kesin kanaati beklemeye gerek olmaksızın tedbir alınmasında fayda vardır. Davacının asıl istemi harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil olup davacının birincil talebi taşınmazların aynına yöneliktir. Yerel mahkemece davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüne, dava konusu taşınmazlar davalı adına kayıtlı ise 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve ihtiyati tedbir kararı uygulanmış, davacı açısından tapu iptali ve tescili yönünden geçici hukuki koruma sağlanmıştır. Davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden ihtiyati tedbir talebi kabul edilip geçici hukuki koruma sağlanmış olduğundan ikinci kez ihtiyati haciz talebi ile geçici hukuki koruma isteminde bulunması usul ve yasaya aykırıdır....

            "İçtihat Metni"Denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma istemi üzerine yapılan yargılama sırasında; ... İnfaz Hakimliğiyle ... İnfaz Hakimliği arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; ... İnfaz Hakimliğince verilen yetkisizlik kararının hükümlüye tebliğ edilerek kesinleşmesi sağlanmadan Yargıtay'a gönderildiği, bu haliyle henüz yetki ihtilafı oluşmadığı anlaşılmakla, incelenmeyen dosyanın gereği için mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Görülmektedir ki ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. Diğer taraftan geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden birisi de ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur.“ Kanun da açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada ( normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez....

              UYAP Entegrasyonu