Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davanın konusu, ... ile Artvin Sağlık Müdürlüğü arasındaki su borcundan kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir. 3533 sayılı Kanunun 1.maddesi hükmünce “umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan dava ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilir.” Davada, taraflar, 3533 sayılı Kanun’un 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardandır....

    , borç alacak paylaşımı bölümünde, iki belediye arasında borç alacak ilişkisinin kalmadığının kararlaştırıldığı, tarafların tasfiyeden önceki belediye işlemlerinden kaynaklı sonradan ortaya çıkacak borçları nazara almamış olmalarının normal hale uygun olmadığı, dolayısıyla nazara almama durumundan ziyade sözü geçen (ihtirazi kayıtsız imzalanan) alacak borç ilişkisi kalmamıştır şeklindeki anlaşma ile önceki işlemlerden kaynaklı borçların da bu kapsamda tasfiyeye tabi tutulup kapatıldığının kabulü gerektiği, bu kabul şeklinin 5747 sayalı Yasada öngörülen tasfiyenin belirlenen tarihe kadar bitirilmesine ilişkin düzenleme ile de uyumlu olduğu, aksinin yani bu konuda bir boşluğun var olduğunun kabulü durumunda ise öncelikle bu hususta ne şekilde işlem yapılacağına dair 5747 sayılı Yasa veya başka bir yasada açık bir hüküm bulunmadığı, istisnai nitelikte davaya konu olayda kıyas yapacak bir başka kanun kuralının da bulunmadığı, dolayısıyla TMK'nın 1. maddesi uyarınca bu boşluğun hakim tarafından...

    Somut uyuşmazlıkta böyle bir yetki ve görev aşımı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1. maddesi gereğince umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığa 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için davanın her iki tarafının da yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumlarından olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse davaya mecburi hakem sıfatı ile bakılamaz. Davalı belediye başkanlığının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 3533 sayılı Kanunun 6.maddesine göre bu kanun uyarınca Hakem sıfatıyla verilen kararların temyiz edilebilme niteliği olmayıp, sadece itirazı mümkündür. Bu durumda dilekçenin itiraz niteliğinde olduğunun kabulüyle isteğin hakem sıfatıyla incelenmesi için dosyanın geri çevrilmesi gerekir. SONUÇ:Gerekli incelemenin hakem sıfatıyla yapılmak üzere dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davada, taraflar, 3533 Sayılı Kanun’un 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardandır....

          Davacı üniversite ile davalı ..., 3533 sayılı yasa kapsamında kalan kamu kuruluşlarındandır. 3533 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince hakem sıfatıyla bakılacak davalarda o yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi davaya bakmakla görevlidir. Mahkemece, davada adli yargının görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki protokolden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlık, özel hukuka ilişkin olup; dava da adli yargının görevi içindedir. Bu nedenle davaya 3533 sayılı kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca o yerin en yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi tarafından mecburi hakem sıfatıyla ve 3533 sayılı kanun hükümlerine göre tahkim usulüne göre bakılması gerektiği için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; davada idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

            Davacı üniversite ile davalı ..., 3533 sayılı yasa kapsamında kalan kamu kuruluşlarındandır. 3533 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince hakem sıfatıyla bakılacak davalarda o yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi davaya bakmakla görevlidir. Mahkemece, davada adli yargının görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki protokolden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlık, özel hukuka ilişkin olup; dava da adli yargının görevi içindedir. Bu nedenle davaya 3533 sayılı kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca o yerin en yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi tarafından mecburi hakem sıfatıyla ve 3533 sayılı kanun hükümlerine göre tahkim usulüne göre bakılması gerektiği için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; davada idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Mahkemece, 3533 Sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatıyla bakılacağından görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

                TARİHİ : 22/06/2018 NUMARASI : 2017/1215 ESAS-2018/865 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, uzun yıllardan beri davalı emrinde çalıştıktan sonra iş akdinin askıya alınarak feshedildiğini, çalıştığı sürece müvekkiline TİS’ten ve yasadan kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak üzere; TİS’ten kaynaklı ikramiye alacağı, 6771 Sayılı Yasadan kaynaklı ilave tediye alacağı, giyim ve koruyucu eşya alacağı, TİS’ten kaynaklı ücret farkı alacağı, TİS’ten kaynaklı sosyal hak ve alacaklar olmak üzere toplam 500,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, kendileri lehine maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediği, müteveffanın uğradığı silahlı terör saldırısından dolayı 5233 sayılı Kanun'dan kaynaklı değil 2577 sayılı Kanun'dan kaynaklı maddi tazminat hesaplanması gerektiği, bozma kararı kendileri lehine olduğundan kendilerine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının çok cüzi olduğu ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, davacıya 5233 sayılı Kanun kapsamında 25.842,00 TL ödeme yapıldığı, 5233 sayılı Kanun'un manevi tazminatları kapsamadığı davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu