Firması arasında mal alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin malları dört sevkiyat halinde davalıya göndermeyi taahhüt ettiğini ve ödemenin akreditif aracılığı ile yapılmasının kararlaştırıldığını, malların taşınması için davalı ... Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaşma sağlandığını, davalı taşıyıcı ile gönderilen malların dava dışı Markus Firması tarafından sahte teslimat emri sunulmak suretiyle çekildiğini, malın alıcı olmayan ilgisiz 3. bir firmaya teslim edildiğini ve müvekkilinin malların bedelini alamadığını ileri sürerek, 369.783 ...'nin faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında bir kısmın davalılar hakkındaki davayı takip edilmemiş bir kısım davalılar yönünden ise davadan feragat edilmiştir. Davalı ... Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.12.2011 gün ve 2006/69-2011/587 sayılı kararı onayan Daire’nin 12.06.2013 gün ve 2013/8046-2013/12239 sayılı kararı aleyhinde davalılar Rasheed Bank vekili ve Birleşik Fon Bankası vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı The National Chemical Co. arasında 1989 yılında yapılan sözleşme uyarınca müvekkili tarafından kimyasal madde ihracatı konusunda anlaşmaya varıldığını, bu amaçla akreditif ilişkisi kurulduğunu ve sözleşmeyle ihracat değerinin %5’i olan 153.000 USD bedelli banka teminat mektubunun davalı Birleşik Fon Bankasına devredilen İktisat Bankası İzmir şubesi aracılığı ile davalı ... muhabirliğiyle The National Chemical Co. şirketine verildiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ve istirdat istemine ilişkin davada Kemer Asliye Hukuk ve Kemer Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin iptali ile peşin ödenen kira bedelinin istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira sözleşmesine dayandığı ve taşınmazın kiracıya tesliminin gerçekleştiği belirtilerek, kira akdinin feshi davasının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve hacizlerin kaldırılması, birleştirilen dava muvazaa nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali mümkün olmazsa İİK'nın 278 vd. Maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasının reddine, birleştirilen davada ise tasarrufun iptali konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, satış vaadi sözleşmesinin ise iptaline ve şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından satış vaadi sözleşmesinin iptalinin doğru olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ve tazminat istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin iptali ile yapılan masrafların ödenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ve tazminat için açılan davada görevin dava değerine göre belirleneceğini belirtip, kira bedeline ve tazminat miktarına göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali davasına dair karar, dahili davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulü ile kira sözleşmesinin hile nedeniyle 2693 parsel sayılı taşınmaz bakımından iptaline karar verilmiş, hüküm dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ...ile imzalanan 22.01.2009 tarihli satış sözleşmesine istinaden sözleşmeye konu malların teslim edilip, mal karşılığı düzenlenen iki adet faturanın kargo aracılığıyla gönderilerek kesinleştirildiğini, satış sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca ... Ltd.Şti.nden teminat alındığını, ancak adı geçen şirketin bu teminatı ifadan acze düştüğünü, dosyaya sunulan akreditif temliğine ilişkin belgelerden akreditif tahtında herhangi bir tarafın sahip olduğu bir güvence ve ödeme garantisinin bulunmadığını, ... Ltd.Şti.nin 541.667 USD.ve 153.301.77 USD ödeme dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, ... Ltd.Şti.ile yapılan toplantı ile bunun 13.10.2009 tarihinde tutanağa bağlanıp, ... Ltd.Şti.nin borç miktarını ikrar ettiğini, ... Ltd.Şti.aleyhine Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2009/674 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu, Ankara 32.İcra Müdürlüğü’nün 2009/17070 sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe ......
nin miras hakkını devraldığını öğrendiklerini ve bu mirastan feragat sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, mirastan feragat sözleşmesinin danışıklı olduğu gerekçesiyle iptalinin istendiğini, sözleşmenin 2006 yılında yapıldığını, icra takibinin ise 2009 yılında başlatıldığını bu nedenle danışıklı olmasının fiili duruma aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun miras hukuku bölümünde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin muris ile mirasçılar arasında yapılabileceği, mirasçılar arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece uyuşmazlık mirastan feragat sözleşmesinin iptali olarak nitelendirilip yukarıda anılan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de murisin vefatından sonra mirasçılar arasında düzenlenen malvarlığı devrini içeren sözleşmeler miras payının devri sözleşmesi niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
nın bir kefilliğinin ve imzasının bulunmadığı, BK’nın Kefalet Sözleşmesini tanımlayan 581. maddesinde kefalet sözleşmesinin, kefilin, alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olduğunun açıklandığı, aynı Yasanın 582. maddesinde, kefalet sözleşmesinin, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabileceği, ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesinin kurulabileceği, yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişinin, yükümlülük altına girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olacağı, aynı kuralın, borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanacağı, kanundan aksi anlaşılmadıkça kefilin, bu bölümde kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemeyeceğinin belirtildiği...