ni temsilen … ve …'ın imzalarının bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin olarak … Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. yönetim kurulu tarafından alınmış bir karara yapılan araştırmada ulaşılamadığı, bu krediye ilişkin düzenlenmiş bir soruşturma raporu bulunmadığı, şirkete kullandırılmış 04.12.1995 tarihli kredi sözleşmesinin sadece 12.500.000....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/02/2012 gün ve 2008/154-2012/27 sayılı kararı onayan Daire’nin 02/07/2013 gün ve 2012/15831-2013/14020 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı bankanın, müvekkiline ait akreditif bedelini haksız olarak ödemekten imtina etmesi ve aleyhine açılan davada akreditif bedelini ödemesi yönünde hüküm kurulmasından sonra bilahare ... .......
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun reddedildiğini, temyiz edilmeyen kararla ilgili dosyanın halen derdest olduğunu, bu nedenle ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, akreditif kredisinin vadesinin gelmediğini, HUMK.nun 101. maddesi koşullarının bulunmadığını, ... Bank’ın henüz muhabir bankaya veya müvekkillerine ödeme yapmadığını, müvekkillerinin mal kaçırmadıklarını, akreditif kredisinin riziko taşımadığını belirterek ihtiyati haczin kendiliğinden veya teminat karşılığında kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
'taki münhasır temsilci olarak tayin edildiğini, yetki belgesinde sürenin ingilizce "One=1" yazıldığını, rakamla 2 yazılmasında maddi hata bulunduğunu, yazı ile yazılı "bir yıla" itibar edilmesi gerektiğini, 12.01.2010 tarihli sözleşme uyarınca ilk 6 makinenin satışında akreditifli çalışıldığını, 7. makine için ise davacı tarafından süresinde akreditif açılmadığından bahisle ihracatın mal mukabili yapıldığını ve 7. makinenin satışından dolayı davacıdan 36.000 Euro alacaklı olduklarını, müvekkillerinin davacıya gönderdiği 14.12.2011 tarihli Olivmax 33: 95.000,00 €, 18,07.2012 tarihli Olive Max 33: 95,000,00 € ve 01.09.2012 tarihli Olive Max 52; 150.000 € bedelli 3 adet proforma faturaya istinaden de davacı tarafından akreditif açılmadığını belirterek davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 12/01/2010 tarihli ve davalı ... Mak. San. Tic. Ltd....
Somut olayda, davacı vekili, taraflar arasındaki 26/11/2007 tarihli sözleşme ile plastik kalıp makinesi satın almak üzere 270.000 EURO bedel karşılığında anlaşıldığı ve proforma fatura düzenlendiği ve mutabakat sağlandığı; 22/02/2008 tarihinde ilk akreditifin açıldığı, ancak 30/03/2008 olan yükleme tarihinin 06/06/2008 tarihine kadar uzatılmasına rağmen, dava konusu makinanın yüklemesinin gerçekleşmediği; bunun üzerine yükleme tarihi 31/07/2008 olarak belirlenen yeni ve 2. bir akreditif açıldığı ve bu akreditife yükleme tarihini her geçen gün için mal bedelinin %0,5 oranında geçikce cezası uygulanacağının kararlaştırıldığı; ancak 31/07/2008 tarihinde de yükleme işleminin gerçekleşmediği ve makinanın teslim edilmediği; davalı tarafın söz konusu işlemi yapacağını ve anlaşmaya konu makinanın teslimatını sağlayacağını belirtmesi üzerine 21/08/2011 tarihinde yükleme yapılmak üzere 3. bir akreditif açıldığı ancak davalının anlaşmaya konu malı bu tarihte de teslim edememesi üzerine davacının söz...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/758 KARAR NO : 2022/664 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 27/12/2019 KARAR TARİHİ : 14/09/2022 K.YAZIM TARİHİ : 17/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket’e ait davalı ... Bankası’na akreditif kullanımı için teminat olarak verilen 4571501 ve 6583859 numaralı çek bedellerinin, 09.11.2018 tarihinde 150.000,00 TL ve 25.000,00 TL olarak ... nezdinde bulunan müvekkili şirket hesabına ödendiğini, ancak konkordato sürecinde oldukları için akreditiflerini bankanın kullandırmadığını, ve gelen çek ödemeleri ile daha önce müvekkili şirket hesabında olan bakiye toplamı olan 216.384,74 TL’yi grup Şirketleri olan ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı hazine vekili ile ... Ltd.Şti.vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı...Ltd.Şti.nin davalı banka nezdindeki 1042986 hesap nolu döviz mevduat hesabını 28.01.2000 tarihli temlikname ile müvekkiline devrettiğini, temliknameyi davalı bankaya bildirerek bedelini istediğini, ancak bunların temliknameye konu paranın dava dışı ... Ltd.Şti.nin 614.000.-USD.lik akreditif borç için rehnedildiğini söyleyerek ödemeden imtina ettiğini, oysa bu hesap üzerinde rehin ve blokaj taahhütnamesinin olmadığını ileri sürerek alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, olayda, ithal konusu eşyalar ikinci bir rejime tabi olmak üzere TIR karnesi ile yurt dışı edilmiş ise de, dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ürünlerin belgede belirtilen şartlar dikkate alınmak suretiyle mamül hale getirilerek işlem görmüş ürün olarak ihraç edildiğine yönelik bir bilgi veya belge bulunmadığından işlemin gümrük ve katma değer vergisi ile anılan vergiler üzerinden hesaplanan gecikme faizi ile dampinge karşı vergiye isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, İthalatta kaynak kullanımını destekleme fonu payı doğabilmesi için, ithalatın ödeme şeklinin, kabul kredili, vadeli akreditif veya mal mukabili olması gerekmekte olup; olayda ise, mal bedelinin akreditif olarak ödendiği dikkate alındığında, ortada, kaynak kullanımını destekleme fonu payına tabi bir ithalat bulunmadığından, tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile anılan fon payına ait cezai faizde...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/924 Esas KARAR NO:2021/356 DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:04/10/2018 KARAR TARİHİ:22/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili tarafından ... Belediyesi ile ...bataş -...- ... ... Hattı, ...- ... kesimi ve diğer işlerin inşası ("Proje") için mühendislik, malzeme tedarik ve temini, inşaat, montaj ve işletmeye alma hizmetlerini vermek üzere 13.05.2015 tarihinde sözleşme bağıtlandığını, davalı şirketin, müvekkili şirketle akdedilen 05.09.2017 tarihli sözleşme ile ... ... ......
etmediklerini, Bu nedenle gerekçeli kararda, 439.957,80 USD ve 72.988,84 EUR ödeme talep edilebileceğine dair kanaatine katılmanın mümkün olmadığını, Takip tarihinde muaccel olmayan alacak için takip başlatılamayacağını, akreditif vadelerinin takip tarihinden sonra olduğunu, Akreditif ödemelerinin ve deposu talep edilen limitlerin dayanağı belirtilmediğinden, kabul anlamına gelmemekle; gerekçeli karara aynen esas alınan bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde davacının takip talebinden sonra akreditif süresinin devam ettiği ve nakde dönüştürme tarihlerinin takip talebinden sonraki bir tarih olduğunun dikkate alınması gerektiğini, zira itirazın iptali davası ile sadece iptali talep edilen takibe yapılmış itirazın değerlendirileceğini, takip tarihinde muaccel olmayan vadeli borç için başlatılan takibin iptali gerektiğini, bu nedenle itirazlarının hukuka uygun olduğunu, Asıl alacak var olmadığından ferilerinin talep edilemeyeceğini, Davaya konu akreditiflerin lehtara ödendiğini...