TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, ülkemizin içinden geçtiği ekonomik koşullar sebebiyle ihalenin ilgili kısımları için sözleşme imzalayamadıkları, ilgili mal alımları için akreditif açılmadığı, durumun sözleşmeye davet öncesi idareye noter vasıtasıyla bildirildiği, ifa imkânsızlığından kaynaklı mücbir sebep hâlinin bulunduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idareler tarafından, kurdaki dalgalanmalar göz önüne alınarak yaklaşık maliyetin güncellendiği, akreditiflerin döviz cinsinden açıldığı ve kurdaki dalgalanmalardan etkilenmediği, bununla birlikte uluslararası ticarette tek ödeme yönteminin akreditif olmadığı, mücbir sebep hâlinin varlığından söz edilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
. - K A R A R - Davacı vekili,müflis şirkete kullandırılan akreditif kredisinden dolayı müvekkil banka alacağının iflas masasına kaydının yapıldığı, talep edilen miktarın 10.943.639.46 YTL’sinin iflas idaresi tarafından reddedildiğini belirterek, bu miktarın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ana para konusunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, bilirkişiler tarafından hesap edilen 8.839.645.73 YTL faiz ve BSMV toplamı üzerinden alacağın masaya kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün 18.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
iş akdine işveren tarafından haksız ve dayanaksız bir şekilde son verildiğini, bu nedenle haksız ve dayanaksız olarak yapılan feshin iptali ile müvekkilinin işe iadesine, boşta geçen süreler için 8 aydan az olmamak kaydıyla maaş ve diğer haklarının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine, işe iade kararına rağmen işe iade edilmediği takdirde aydan az olmamak kaydıyla brüt ücret tutarındaki tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama ücreti ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görüldü....
Şti. ile imzalanan 22.01.2009 tarihli satış sözleşmesine istinaden sözleşmeye konu malların teslim edilip, mal karşılığı düzenlenen iki adet faturanın kargo aracılığıyla gönderilerek kesinleştirildiğini, satış sözleşmesinin 6 ncı maddesi uyarınca ... Dış Ticaret Ltd. Şti.’den teminat alındığını; ancak adı geçen şirketin bu teminatı ifadan acze düştüğünü, dosyaya sunulan akreditif temlikine ilişkin belgelerden akreditif tahtında herhangi bir tarafın sahip olduğu bir güvence ve ödeme garantisinin bulunmadığını, ... Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin 541.667,00 USD ve 153.301,77 USD ödeme dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, ... Dış Ticaret Ltd. Şti. ile yapılan toplantı ile bunun 13.10.2009 tarihinde tutanağa bağlanıp, ... Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin borç miktarını ikrar ettiğini, ... Dış Ticaret Ltd. Şti. aleyhine Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2009/674 E. sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, Ankara 32....
İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin kömür ticareti ile iştigal ettiğini, borçlu donatan tarafından taşınan kömür emtiasının alıcı olan müvekkiline eksik olarak teslim edildiğini, müvekkilinin navlun sözleşmesinin tarafı olmadığını, her ne kadar konişmentoda taşıyanın adı yazılı değilse de karşı tarafın sicile kayıtlı gemi sahibi olduğunu ileri sürerek, adı geçen gemi üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tasfiye kesin hesabının çıkartılmasında da davalı-karşı davacı alt taşeronun gerçekleştirdiği ve hakettiği imalat bedelinin bulunup bunun davacı-karşı davalı taşeronun akreditif yoluyla yaptığını kabul ettiği ödeme miktarı ile sözleşmeye göre nakliye bedelleri ve akreditif masraflarının da davalı-karşı davacı alt taşerona ait olduğu ileri sürüldüğünden, bu harcama ve masrafların da davalı-karşı davacı alt taşerona ait olması halinde akreditif yolu ile yapılan ödemeye katılarak bulunacak toplam ödeme miktarından düşülerek asıl davada fazla ödeme olup olmadığı, ya da karşı davada talep edilen ödenmeyen iş bedeli alacağı olup olmadığı konusunda sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Asıl davada fazla ödemenin istirdadı talep edildiğinden, çıkarılacak tasfiye kesin hesabında alt taşerona yapılan tüm ödemeler saptanıp hak edilen ödenmeyen imalât bedelinden düşülecektir....
Ltd şirketine ürettirmiş olduğu polyester iplikleri dava dışı...şirketine satışı ve satış bedelinin akreditif aracılığıyla ödenmesi konusunda anlaştığını, satış bedelinin... A.Ş'nin amir banka olduğu... numaralı 540.000.- Usd 'lik akreditif; ... A.Ş'nin amir banka olduğu ... numaralı akreditif...taşıma 570.720.-Usd'lik akreditif; ... Bankası A.Ş'nin amir banka olduğu... numaralı 523.440.- Usd 'lik akreditif aracılığıyla ödenmesi hususunda anlaşıldığını, akreditif anlaşmasına göre emtialar alıcıya ulaştığında konişmentolar bankaya ibraz edilecek ve emtia bedelleri satıcı tarafından tahsil edileceğini, ... A.Ş yetkililerinin, müvekkili şirkete 20.02.2019 tarihinde ulaşarak uzak doğudan Türkiye’ye denizyolu ile taşınacak yüklerle ilgili navlun teklifi yapmalarını talep ettiğini, 21.02.2019 tarihinde müvekkili şirketin pazarlama bölümündeki çalışanlar... ve..., ... A.Ş.’nin ..., ...ç ve ... ile görüşüp ......
A.Ş. ile davacı arasında yapılan 06.09.2000 tarihli sözleşme gereğince, anılan şirketten “Sirene Oteli” inşaatlarına “Yangın İhbar Sistemleri” montajı işinin davacı tarafından, davalı şirketin malzemeleri kullanılarak yapılmış ve sözleşme konusu iş bedelinin akreditif yoluyla davalı şirkete ödenmiş olduğu ve işin davalı şirketin bayisi sıfatıyla kendisi tarafından yapıldığı ileri sürülerek, hakkettiği “komisyon bedelinin” davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesi istemiyle açılmıştır. Buna göre, yanlar arasındaki uyuşmazlığın, eser sözleşmesinden değil; “bayilik” sözleşmesinden kaynaklandığı açıklılıkla anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine ve tarafların sıfatlarına göre, dava dosyasının temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Yüksek Dairece de "görevsizlik kararı" verildiğinden gereğinin takdiri için dava dosyasının Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, alacağın vadesinin gelmediğini, faturalara karşılık akreditif alacağının temlik edildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan yeniden yapılandırma sözleşmesi çerçevesinde borcun ödenmesi hususunda 31.12.2009 tarihine kadar süre verildiğinin anlaşıldığı, vadesi gelmeyen borçlardan dolayı ihtiyati haciz kararının verilmesi koşullarının somut olayda bulunmadığı belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 8.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine aykırı olduğu ve teminat mektubu riski ve akreditif bedelinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Hesap kat ihtarının ve muacceliyet ihbarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine yönelik şikayetin reddine, Takip talebi ve icra emri İİK 58 md . Uygun olmadığı, teminat riski mektubu ve akreditif bedelinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi ile konu edilemeyeceğine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı T....