şirket çalışanlarınca diğer ihracatlar gibi bu ihracatın da ödeme şeklinin akreditif olacağı düşüncesiyle sehven diğer ihracat kalemlerine ait ödeme yeri bankası ve akreditif numarası yazılarak fatura ve gümrük çıkış beyannamesinde akreditif karşılığı ihracat olduğunun belirtildiğini, ancak yapılacak incelemede anlaşılacağı üzere davacının faturada ödeme yeri bankası olarak gösterilen ......
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile davacının ... desteğinden faydalanabilmesi için hizmet sağlayıcıya gayrikabili rücu akreditif açtırması ve vergi vs kendi payına düşen ödemeleri bu hesaba yatırmış olması gerektiği,davacının işlemleri takip etmeyerek akreditif hesabı açtırmaması ve masrafları depo etmemesi nedeniyle desteğin son bulduğunu, davacının kendi kusuru ile ... desteğinden yararlanamadığı,bu nedenle sadece vermiş olduğu parayı talep hakkına sahip olacağı,kendi kusuruna dayalı olarak uğramış olduğu zararları istemesinin mümkün olmadığı, birleşen itirazın iptali davasına ilişkin olarak ise davalının davacıya başlangıç peşinatını iade ederken yurt dışındaki firmanın kesmiş olduğu ....000 USD bedeli de kesmek suretiyle bakiyesini iade ettiği, davacının bakiye ....549,75 USD (dava tarihi itibariyle ......
CEVAP: Davalı vekili; akdi ilişkinin esaslı unsurlarında anlaşma sağlanmadığını, taraflar arasında kesin mutabakat sağlandığında akreditif açıldığı düşünüldüğünde anlaşmanın yapılmamış olduğunun görüleceğini, davacı tarafın tamamen kendi insiyatifi ile nasıl olsa satarım düşüncesi ile kendi adı ve hesabına mal alımı ve satımı yaptığını, basiretli tacir gibi hareket etmekle yükümlü davacının akdi ilişki kurmadan yapmış olduğu işlemlerden kendisinin sorumlu olduğunu, taraflar arasındaki daha önce yapılan ticari ilişkinin seyrine de aykırı olduğunu davacı tarafın alacak ve zarar iddiasının, gerçeğe, hakkaniyete, taraflar arasındaki ticari ilişkinin gelinen aşamasına ve hukuka aykırı talep ve iddialar olduğunu, taraflar arasındaki dava konusu akaryakıt alımı için akdi ilişki kurulmadığını, müvekkil şirket ile davacı arasında akreditif ilişkisi kurulmadığını, kesin mutabakat sağlandığında akreditif açılması gerektiğini, davacı yan ile müvekkil şirket arasında hangi şartlarla ve hangi şekilde...
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra alınan bilirkişi raporu incelendiğinde raporu hazırlayan bilirkişi heyetinde, akreditif konusunda uzman bulunmamakta ve raporda terditli görüş bildirildiği görülmüştür. Dosyada bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, davalı-karşı davacının üstlendiği ihracaat bedeli, akreditif tutarının bunu karşılayıp karşılamadığı ve bunun sonucuna göre yapılan degerlendirmede, akreditifin içerdiği hükümlere ve akreditifin işleyişi hakkında yeterli açıklamaya haiz olmadığıda görülmektedir....
Vekili : … İstemin Özeti : Davacı bankanın 1991/7. ayına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu peşin alınan akreditif bedellerine faiz yürütüldüğü halde bunların kayıtlarda gösterilmediği, dolayısıyla tevkifata tabi tutulmadığından söz edilerek ikmalen gelir (stopaj) vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ......
Davacı ile Ukrayna'da bulunan ... ile düzenlenen 29.12.2004 ve 17.01.2005 tarihli satım sözleşmeleri uyarınca davalı şirkete satılan 1.000.000 USD değerindeki emtianın dört ayrı sevkıyatla nakliyesi konusunda anlaşma sağlanmıştır. 29.12.2004 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde ödemeleri akreditif yoluyla yapılacağı, davacının akreditif bankasının ..., davalı alıcının akreditif bankasının ise ... bankası olduğu belirlenmiş ve akreditif işlemlerinin ne şekilde yapılacağı kararlaştırılmıştır. Emtianın sevkinden sonra, alıcı ve satıcının bankaları arasında akreditif ilişkisi kurulmuş ve alıcının bankası tarafından eksik olan belgeler istenmiştir. Akreditif ilişkisinin başlaması üzerine davalı, ilk parti malı davalı ... şirketi tarafından düzenlenen taşıma belgeleri ile 08.02.2005 tarihinde ... gemisine yüklemiştir. Boşaltma limanında yüke ilişkin konşimento ve belgelerin ibraz edilmesi üzerine emtia konşimento belgeleri ile birlikte alıcıya teslim edilmiştir....
. - K A R A R - İhtiyati Tedbir isteyenler vekili, davalı bankaya ait uhdesinde bulunan ...Referans nolu 13.06.2011 tarihli, 18.01.2012 ödeme vadeli, Ertelemeli Ödemeli Akreditif Belgesine konu 58.990 USD üzerinde ödemenin durdurulması için teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlığın yargılamaya muhtaç bulunması nedeniyle reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili, itirazında ....Mahkemesinin tedbir kararı bulunduğunu, malların ayıplı olduğunun tespit edildiğini, akreditif bedeli ödenirse büyük zararlar oluşacağını belirterek, ihtiyati tedbir talebini yinelemiştir. Mahkemece, HMK 391/son maddesine göre ihtiyati tedbir isteminin reddi halinde bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceğinden itirazın reddine karar verilmiş, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Şubesi'ne akreditif açtırmak için müracaat ettiğinde kendisinden teminat talep edildiğini, müvekkilinin aynı bankada akreditif karşılığında 1691 hesap numarası ile 28.01.2000 vadeli, 50.000 USD tutarında off shore mevduat hesabı açtırdığını ve bu hesabın rehin sözleşmesi ile de rehnedildiğini, hesabın vadesi dolmadan bankaya davalı BDDK tarafından el konulduğunu, müvekkilinin rehinli mevduatı olmasına rağmen akreditif bedelini ödemek durumunda kaldığını, müvekkilinin rehinli hesabındaki paranın sigorta kapsamı dışında değerlendirildiğini, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 50.000 USD'nin 28.01.2000 vade tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili ve feri müdahil TMSF vekilleri davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, düzenlenen ek bilirkişi raporuna göre, davalı E. Bank A.Ş.'...
takibine itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketle Özbekistan'dan kumaş ithalatı konusunda anlaştığını, davalının proforma fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin de bankadan akreditif alıp, 3.229,57 TL ödeme yaptığını, davalının malları teslim etmemesi üzerine kumaşların Türkiye'den temin edilip yurt dışına ihraç edildiğini ileri sürerek 3.229,57 TL akreditif gideri ile şimdilik 7.000 TL fiyat farkının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....