- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile Mitsubishi motor alımı konusunda anlaştığını, satıcı davalı firma adına varış yeri CPT ... olmak üzere akreditif açıldığını, söz konusu malın ... Gümrük Müdürlüğü' nden alındığını, motordaki gizli ayıbın davalı şirket tarafından giderilmediğini ileri sürmüş ve satım sözleşmesinin feshi ile 148.426.500.000 TL =79500 Euro satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, sözleşmenin feshedilmemesi halinde semenin tenziline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin alım-satım sözleşmesinin tarafı olmadığını, HUMK.' nun 9. maddesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına tescilli ...tarih ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında gerçekleştirilen ve bedeli akreditif yoluyla ödenen ithalata ilişkin olarak, işlemlere aracılık eden Yapı Kredi Bankası Anonim Şirketi kanalıyla yurt dışındaki muhabir banka ...'e transfer edilen faiz tutarının ithalde alınan katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına tescilli ...tarih ve ...sayılı sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında gerçekleştirilen ve bedeli akreditif yoluyla ödenen ithalata ilişkin olarak, ithalat işlemlerine aracılık eden Yapı Kredi Bankası Anonim Şirketi kanalıyla yurt dışındaki muhabir bankaya Natixis Natieres Premieres Paris'e transfer edilen faiz tutarının ithalde alınan katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......
Davalı vekili, ödeme planındaki değişikliklerin tek yanlı irade ile oluşmadığını, finansal kiralama konusu malın ithal işlemlerinin vadeli akreditif ile gerçekleştiğini, işlemlerin vadesinin konişmento tarihinden 1 yıl sonrası olarak düzenlendiğini, finansal kiralama sözleşmesi ödeme planının Euro olarak düzenlendiğini, mal bedeli ödemesinin ise Japon yeni ve USD olarak yapıldığını, dolayısıyla ödeme tarihi itibariyle doğmuş olan kur farkının ödeme planına yansıtıldığını, davacı yanın satıcıya yapılan ödemelerin vadeli akreditif olarak gerçekleştiğini başından beri bildiğini, "ithalata ilişkin evraklar" adı altında sunulan belgelere göre akreditiflerin vadeli olacağı, vade tarihlerini ve kur cinsini gösteren evraklar ile satıcıya ödeme yapılması talimatı ve vadeli ithalat bildirim formunda yapılacak ödemelerin vadeli ve döviz cinsi olacağının açıkça yer aldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI: 1- Davacı tarafından, 1998 tarihli bir gümrük beyannamesine dayanan alacağın 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca tahsil zamanaşımına uğradığı, vadeli akreditif ile yapılan ithalatta KKDF'nin Merkez Bankasına aktarılmasının akreditif açan bankanın sorumluluğunda olduğu, akreditif açan banka ve gümrük evrakını düzgünce tetkik etmeyen gümrük memurlarının ihmalinden kaynaklanan mali sorumluluğun davacıya yüklenmesinin kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir. 2- Davalı idare tarafından, kararda idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. TARAFLARIN_SAVUNMALARI: Davalı idare tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Davadan feragat nedeniyle yeniden bir karar verilmek üzere İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Davalı banka vekili, davacı tarafından Irak ülkesine ihraç edilecek bakliyatlar için 20.03.2004 vadeli 695.000 Euro tutarlı akreditif mektubunun davacı lehine düzenlendiği, satıma konu fasulye ve nohut’a ilişkin bedelin ödendiğini, ancak kırmızı mercimeğe ilişkin bakiye ödemenin Birleşmiş Milletler varış onayı düzenlenmemiş olması nedeni ile yapılamadığını, durumun davacıya bildirildiğini, davalı olarak gösterilen müvekkilinin tüzel kişiliği bulunmadığını, sadece temsilcilik olduğunu, akreditifin BNP Peribos Newyork Şubesince düzenlendiğini, bu nedenle müvekkilinin davada taraf ehliyeti bulunmadığını, akreditifin vadesinin 30.10.2004 tarihinde dolduğunu, davacının akreditif belgelerini zamanında sunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermeyip yargılamaya da katılmamıştır....
gibi bu ihracatın da ödeme şeklinin akreditif olacağı düşüncesiyle sehven diğer ihracat kalemlerine ait ödeme yeri bankası ve akreditif numarası yazılarak fatura ve gümrük çıkış beyannamesinde akreditif karşılığı ihracat olduğunun belirtildiğini, ancak yapılacak incelemede anlaşılacağı üzere davacının faturada ödeme yeri bankası olarak gösterilen HSBC İst....
Davaya konu ihracat akreditifi iskonto işlemi için ayrı ayrı akreditifi açan bankaya ... kodu mesajı ile akreditif vesaiklerinin iskonto edildiğine dair amir bankaya 3 adet ... mesajı gönderildiği, davacının hesabından 2*450 TL =900 TL ......
Davaya konu ihracat akreditifi iskonto işlemi için ayrı ayrı akreditifi açan bankaya ... kodu mesajı ile akreditif vesaiklerinin iskonto edildiğine dair amir bankaya 3 adet ... mesajı gönderildiği, davacının hesabından 2*450 TL =900 TL ......
A.Ş. arasında 13 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduğunu, sözleşmeler uyarınca 19.07.1994 vadeli 313.333 .bedelli, 12.07.1994 vadeli 236.867 DM bedelli ve 19.09.1994 vadeli 313.334. bedelli akreditif kredisi verildiğini, kredi borçlarının ödenmesi için çekilen 13.06.2002 tarihli ihtardan olumlu sonuç alınamadığını, alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptali ile davalılar hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ......