Davalı vekili, dava konusu taşımaların hepsinde teslim şeklinin FCA olduğunun gümrük çıkış beyannameleri, konşimento talimatları ve davacı tarafından tanzim edilen satış faturalarında açıkça yazıldığını, taşıma sözleşmesinin taraflarının dava dışı alıcı ... SAS firması ile asıl taşıyıcı dava dışı Fransa'da mukim Zıgler France SA've alt taşıyıcı müvekkili şirket olduğunu, bu teslim şeklinde davacının taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığını, FCA teslim şeklinde taşınacak emtianın taşıyıcıya teslimi ile birlikte malların tüm masraf ve risklerin alıcı-gönderilen ... SAS firmasına geçtiğini, ödeme şeklinin akreditif ve davacının iddia ettiği alacağın sorumlusunun müvekkili değil dava dışı alıcı ......
Bankasınca verilen 23.7.1997 gün ve 999 numaralı cevapta, yükümlü şirketin bankadan kullanacağı kredinin, makina ithaline ilişkin gayrinakdi vadeli akreditif kredisi olduğunun belirtildiği, akreditif kredisinin yatırım finansmanında kullanılacak orta ve uzun vadeli nakit kredilerinden olmayıp, gayrinakdi kredilerden olması nedeniyle kredinin teminatını teşkil etmek amacıyla düzenlenecek ticari işletme rehni sözleşmesinin damga vergisine tabi olması gerektiği sonucuna varıldığı; dava konusu tarhiyata 1 seri no'lu Tebliğin esas alındığı, söz konusu tebliğde, "kredinin kullanılması ile ilgili işlemlerde mesela akreditif muamelelerinde istisna uygulanmaz" hükmüne yer verildiği, 3505 sayılı Kanunun 2'nci maddesinin (c) fıkrası hükmü ve 1 seri no'lu Tebliğdeki açıklamalar karşısında, dava konusu tarhiyatta isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ...Vergi Mahkemesinin ...gün ve E:...; K:...sayılı kararının; 3505 sayılı...
Firmasına ILS09013M001509 referanslı 227.000,00 USD tutarlı teyitsiz akreditif açıldığını; söz konusu akreditif hesabının açılması sebebi ile 12/07/2013 tarihinde davacı T5 genel kredi sözleşmesi imzalandığını, T3 T6 T4 genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını; T5 akreditif metnine göre mal bedelinin %30'u olan 68.100,00 USD'nin 24/07/2013 tarihinde kur karşılığı olan 130.690,07 TL ihracatçı firmaya leasing avans hesaplarından transfer edilerek gönderildiğini, buna göre, davacı imzalamış olduğu akreditif sözleşmesi gereğince, amirin talimatına uygun olarak lehtar ile akreditif sözleşmesi yapmakla mükellef olduğunu; bu mükellefiyetini gereği gibi yerine getirdiğini ve ithalatçı firmaya malın %30'luk bedeli olan 68.100,00 USD'yi ifa ettiğini; ithalatçı davalı borçlu ile ihracatçı firma arasındaki ihtilaf sebebiyle malin tesliminin gerçekleşmediğinin öğrenildiği; bu durum, davalı borçlu ile davacı arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesinin 19 ve 31.1 maddelerine...
Firmasına ... referanslı 227.000,00 USD tutarlı teyitsiz akreditif açıldığını; söz konusu akreditif hesabının açılması sebebi ile 12/07/2013 tarihinde davacı ... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını,..., ..., ... genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını; ... onaylı akreditif metnine göre mal bedelinin %30'u olan 68.100,00 USD'nin 24/07/2013 tarihinde kur karşılığı olan 130.690,07 TL ihracatçı firmaya leasing avans hesaplarından transfer edilerek gönderildiğini, buna göre, davacı imzalamış olduğu akreditif sözleşmesi gereğince, amirin talimatına uygun olarak lehtar ile akreditif sözleşmesi yapmakla mükellef olduğunu; bu mükellefiyetini gereği gibi yerine getirdiğini ve ithalatçı firmaya malın %30'luk bedeli olan 68.100,00 USD'yi ifa ettiğini; ithalatçı davalı borçlu ile ihracatçı firma arasındaki ihtilaf sebebiyle malin tesliminin gerçekleşmediğinin öğrenildiği; bu durum, davalı borçlu ile davacı arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesinin 19 ve 31.1...
A.Ş’nin 28.11.1994 tarihi itibariyle 207.000 DM meblağlı vadeli akreditif işleri nedeniyle borcu bulunduğunu, diğer davalıların genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, muhabir bankanın müvekkili bankadan akreditif bedelini talep etmesiyle risk meydana geldiğini, davalı ... A.Ş’nin 2.11.1994 tarihli ihtara rağmen borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının akreditif bedelini ödemeden takipte bulunamayacağını, takip konusu alacaktan kefillerin sorumlu tutulamayacağını, bankanın tüm alacakları için teminat verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı ......
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25 Mayıs 2018'de akreditif belgelerini ... AŞ'ye ibraz ettiğini ve belgelerin akreditif bankası olan ... AŞ'ye gönderildiğini, akreditif bankasının SWIFT mesajı ile faturada ve akreditif şartlarındaki isimlerin uyumsuz olduğunu beyan ettiğini, 4 Haziran 2018'de yeni akreditif belgelerinin ... AŞ'ye ibraz edildiğini, akreditif bankasının 7 Haziran 2018'de SWIFT mesajı ile ...'e vade kabul bildirimini ilettiğini, ...'nın teslimatı gerçekleştirdiğini, davacının malı aldığı halde almadığını beyan ettiğini ileri sürdüğünü, ibraz edilen belgelerin görünüşte akreditif şartlarına uygun olduğunu, malların teslim edilip edilmemesinin akreditif sözleşmesinin geçerliliğini etkilemediğini, akreditife konu belgelerin asıllarının ... ... ......
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25 Mayıs 2018'de akreditif belgelerini ... AŞ'ye ibraz ettiğini ve belgelerin akreditif bankası olan ... AŞ'ye gönderildiğini, akreditif bankasının SWIFT mesajı ile faturada ve akreditif şartlarındaki isimlerin uyumsuz olduğunu beyan ettiğini, 4 Haziran 2018'de yeni akreditif belgelerinin ... AŞ'ye ibraz edildiğini, akreditif bankasının 7 Haziran 2018'de SWIFT mesajı ile ...'e vade kabul bildirimini ilettiğini, ...'nın teslimatı gerçekleştirdiğini, davacının malı aldığı halde almadığını beyan ettiğini ileri sürdüğünü, ibraz edilen belgelerin görünüşte akreditif şartlarına uygun olduğunu, malların teslim edilip edilmemesinin akreditif sözleşmesinin geçerliliğini etkilemediğini, akreditife konu belgelerin asıllarının ... ... ......
Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25 Mayıs 2018'de akreditif belgelerini ... AŞ'ye ibraz ettiğini ve belgelerin akreditif bankası olan ... AŞ'ye gönderildiğini, akreditif bankasının SWIFT mesajı ile faturada ve akreditif şartlarındaki isimlerin uyumsuz olduğunu beyan ettiğini, 4 Haziran 2018'de yeni akreditif belgelerinin ... AŞ'ye ibraz edildiğini, akreditif bankasının 7 Haziran 2018'de SWIFT mesajı ile ...'e vade kabul bildirimini ilettiğini, ...'nın teslimatı gerçekleştirdiğini, davacının malı aldığı halde almadığını beyan ettiğini ileri sürdüğünü, ibraz edilen belgelerin görünüşte akreditif şartlarına uygun olduğunu, malların teslim edilip edilmemesinin akreditif sözleşmesinin geçerliliğini etkilemediğini, akreditife konu belgelerin asıllarının ... ... ......
ın ihracatını yapacağı .... kapasiteli atık yağ geri dönüşüm makinesinin imal edilip gümrükte teslimi konusunda ... bedel mukabilinde anlaşmaya varıldığı, davacıdan bu iş için ...-... avans alındığı, bakiye kısmın bankada akreditif olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı ikrar edilmiştir. Davalı yanca ikrar ve beyan edilen bu hususlar davacının ibraz ettiği sözleşmenin tekrarı niteliğindedir. Bu surette taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davacının sunduğu yazılı sözleşmedeki gibi olduğu kabul edilerek bakiye bedelin ödenip ödenmediği, davalının malı teslim etmemekte haklı olup olmadığı ve davacının bedelin iadesini talep hakkının olup olmadığı ihtilafının çözülmesi gereklidir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede görünen ve davalıların da ikrar ettiği üzere, avans ödemesi yapıldıktan sonra kalan bedel akreditif olarak davacı tarafından bankada tanımlanacak ve mal gümrükte teslim edildiğinde akreditif çözülecektir....
Ticaret Ltd.Şti'ne 275.690 DEM vadeli akreditif kredisi kullandırıldığı, diğer davalıların ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı bankanın akreditif tutarının 26.4.1999 vade tarihinde akreditif lehtarına (yurt dışındaki ihracatcı firmaya) ödediği, davalı kredi borçlusunun 9.12.1998 tarihinde tebellüğ ettiği ihtarnameyle ve borcun vadeye bağlanmış olması nedeniyle BK’nun 101/2. maddesi uyarınca akreditifin tazmin tarihi olan 26.4.1999 tarihinde direngen duruma düştüğü ve bu tarihten itibaren genel kredi sözleşmesinin 8 ve 39. maddeleri uyarınca belirtilen oranlar üzerinden temerrüt faizi ödemesi gerektiği, asıl alacağın 58.145.970.883.TL işlemiş faiz tutarının ise 277.801.914.735.TL olduğu davalı kefillere akreditifin nakte dönüşümünden sonra herhangi bir tebligat yapılmadığından temerrütlerinin takip tarihi itibariyle oluştuğu, alacağın likit bulunduğu gerekçesi ile...