açma işlemlerinde kullanılması için talimat verdiğini, mailde yazılı talimat gereğince müvekkili şirket akreditif işlemleri kapsamında; ... belge numaralı ve ... seri numaralı sigorta sertifikasının davalı şirket adına garanti belgelerini, davalı tarafından çıkan fatura ve/veya teminatları vermeye özel olarak yetkili kılındığını, Söz konusu yetki gereğince de müvekkili şirketin akreditif açma işlemlerini tamamladığını ve SWIFT bildiriminde bulunduğunu, söz konusu işlemler için müvekkili şirket ilgili bankalara; Akreditif işlem bedeli 48.072,00 EURO, EFT masraf bedeli 26,19 EURO, SWIFT bildirimi işlem bedeli 6.000,00 EURO SWIFT bildirim işlemine ilişkin EFT masraf bedeli 47,25 USD ödeme yaptığını, Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesinin 8....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili arasıda akdedilen genel kredi sözleşmelerini davalı ...’nin müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, transfer yapılan ithalat akreditif komisyonlarından kaynaklanan ve 30.11.2001 tarihinde ödenmesi gereken 33.001.33 Euro komisyon borcunun ödenmemesi üzerine firma hesabının kat edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini, iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
nin malın nakli ve teslim edilmesi konusunda anlaştığı ... şirketinin davalı şirketin asıl muhatabı olduğunu, akreditif hususunda kusurlu olan tarafların davacı ile davalı ... şirketi olduğunu, müvekkilinin en ufak bir kusurunun olmadığını, ... A.Ş.'...
, amir banka tarafından Ankara Şubesi’ne gönderilen 01.07.2015 tarihli swift mesajında, akreditif metninde yer alan düzenlemelere uygun olarak ibraz edilen ve amir banka tarafından kabul edilen belgelerin tekrar ibraz edilmesinin talep edildiğini, amir banka tarafından 07.09.2011 tarihli swift mesajı ile akreditif bedelinin ödenmesi talimatı verilmesine rağmen yaklaşık 4 yıl sonra yeni belge talebinin mümkün olmayıp akreditif bedelinin ödenmesinin zaruri olduğunu, davalı tarafından akreditif bedeli ödenmediği için davalı aleyhine Asia Faran tarafından İstanbul 33....
a ödenen 50.000 USD'nin peşin ödeme olduğu, havaleye aracılık edileceği belirtilmiş olup, davacı yanın iddia ettiği gibi teyit (confirme) bulunmadığının anlaşıldığı, nitekim akreditifin davalı bankaca lehtara teyitsiz olarak ihbar edildiği, davacının açtırdığı akreditifin ithal müsadesi ve dava dışı satıcı tarafından tanzim edilen 377.416,50 USD tutarındaki fatura ile birebir uyumlu olduğu, 50.000 USD hakkında davalı bankanın teyidinin bulunmadığı dikkate alındığında peşin ödenen tutarın 08LC4076 referans numaralı akreditif ile de ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın davalı yandan talepte bulunabilmesi için yaptığı peşin ödemenin akreditif kapsamında olmasını gerektiği, davaya konu olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, yapılan ödemenin satış sözleşmesi kapsamında yapılmış bir ödeme olduğu, satıcı tarafından düzenlenen 9477336-AC sayılı faturada akreditifle ödeneceği kabul edilen tutarın 377.416,50 USD olması karşısında davacı tarafından akreditif temdit edildiği...
Lmd., alıcı olarak davacı şirket isminin yer aldığı, yine aracı olarakta davalı şirketin isminin yer aldığı, aralarındaki yazışmalarda ticari ilişkiyi kabul ettikleri, TBK m. 532 gereğince bir komisyon sözleşmesinin söz konusu olmadığı, zira olayda davalının, kendi adına davacı hesabına bir iş yapmasının söz konusu olmadığı, TBK m. 522 gereğince simsarlık sözleşmesi olduğu, davalı simsarın sözleşmenin kurulmasına aracılık ettiği, sözleşmenin ifasına bizzat katılmadığı, ayıplı ifadan sorumluluğu olmayacağı, aracılığından kaynaklanan bir zarardan bahsedilmediği, ayıba karşı tekeffül nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı, akreditif kapsamında yapılan ödemede de davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Birleşik Arap Emirliğinde bulunan Al Maktoum’ a avize ve şamdan sattığını, satışın akreditif karşılığı yapıldığını, avize ve şamdanların teslim ve montajının yapılmasına rağmen akreditif bedelinin ödenmediğini belirterek 220.534.21 YTL’ nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, lehtar davacı tarafından uygun vesaik ibraz edilemediği ve akreditif amiri .... tarafından vesaik kabul edilmediğinden teyidin kaldırıldığı bu nedenle akreditifi ödeme yükümlülükleri bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davacı lehtarın akreditife uygun vesaik ibraz edemediğini ve vesaiklerin amir banka tarafından da kabul edilmediğinden davalının ödeme yükümlülüğünden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2003/2144 Esas sayılı dosyadan takibe geçtiğini, borç sebebi olarak borçlu şirket adına ödenen akreditif bedeli açıklaması yapıldığını, ödeme emrinin davalının kardeşi ve aynı zamanda davacı şirket ortağı olan ... ...’a tebliğ edildiğini, bu kişinin ödeme emrini gizleyerek takibin kesinleşmesini sağladığını, şirkete ortak olan ... ...’ın 35.904.40.-USD’ı şirkete işletme gideri olarak verdiğini, müvekkilinin davalıdan borç para almadığını ileri sürerek müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, takip konusu paranın davacı şirket adına ödenen akreditif bedeli olduğunu, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının hesabından 02.04.2002 tarihinde 30.000.-USD.ve 5.940.40....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı takip başlattığını, müvekkili ile davalı arasında hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını, faturadaki bedellerden müvekkilinin sorumlu olmadığını, kaldı ki bedellerin fahiş olduğunu, faturada belirtilen malların müvekkiline ait olmadığını, müvekkili tarafından da davalının ardiyesine bırakılmadığını, yüklenici firmanın sözleşmeye ve akreditif şartlarına uygun hareket etmemesi sebebiyle akreditif işleminin müvekkilince iptal edilerek karşı tarafa da bildirildiğini, gönderici firma tarafından eşyanın limana getirilerek davalının antreposunda depolanmasında müvekkilinin bir talimatı ya da irade beyanı ve bilgisi olmadığını, akreditifin iptal olması sebebiyle de müvekkilinin eşya üzerinde mülkiyet ve tasarruf hakkı bulunmadığını, mülkiyetin göndericiye ait olduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; kaynak kullanımını destekleme fonu payı yükümlülüğünden bahsedebilmek için, ithalata ilişkin ödemenin kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerinden birine göre yapılmış olmasının zorunlu olduğu, olayda ise, davalı idarece ödemenin peşin ödeme şartlarını taşımadığının ileri sürülmesiyle yetinildiği, işlemde ödemenin kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerinden hangisine dahil olduğunun her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delillerle açık şekilde ortaya konulması gerekirken, bu yönde bir tespit yapılmamasının işlemin sebep unsuru bakımından belirsizlik yarattığı, bu durum, hem davacı hem de yargı mercii nezdinde tereddütler oluşturacak olup, etkin bir yargısal denetim yapılmasını da güçleştireceğinden, maddi ve hukuki dayanağı ortaya konulamayan ek tahakkuk ve para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı...