"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili firmanın dava dışı Sena Tic.A.Ş ile ticari ilişkisi bulunduğunu ve bu şirketten olan alacağına karşılık anılan şirketin davalı bankaya intikal edecek akreditif bedellerini düzenlemiş olduğu iki adet temliknameyi müvekkkiline devrettiğini ve temliknameye konu 23.522.10 Euro tutarında bir adet faturayla ilgili akreditif bedelinin davalı banka hesaplarına geçtiği halde davalının kötüniyetli davranarak bu bedeli müvekkiline ödemediğini devamında aleyhine girişilen takibe de itiraz ederek takibin durduğunu belirtmek suretiyle itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan...
şartları arasında olduğu durumlarda, bu tür akreditiflerin vadeli akreditif olarak değerlendirilmeyeceği ve fon kesintisine tabi bulunmayacağı ancak, bu tür bir işlemlerde firmaca, ithalatın vadesiz olduğunu gösterir bir belge ibraz edilemeyeceğinden, ithalatın ödeme şeklinin bu tür bir akreditif olduğunun belirtilmesi halinde, gümrük idarelerince bu şartı gösterir sözleşme metninin aranacağının belirtildiği, olayda, Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesi kapsamında yüklenici ......
Uyuşmazlık 8. maddeye göre sözleşmede satışı kararlaştırılan tüm miktar ve olası miktar varyasyonlarını karşılayacak şekilde akreditif açmayan davalının mı? Yoksa teslim tarihleri belli olan kömürün teslime hazır olduğunu davalıya bildirmeyen davacının mı? Temerrüde düştüğü noktasında toplanmaktadır. Davalının, sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen nitelikte akreditif açmamasını sadece ilk partide teslim edilen kömür için akreditif açmasına rağmen davacının buna ses çıkarmayarak ilk parti malı teslim etmesi, tarafların sözleşmenin 8. maddesi hükmünü zımnen değiştirdikleri anlamına gelir. Davacı satıcının davalı tarafta yarattığı bu güvene rağmen daha sonra sözleşmede belirtilen nitelikte akreditif açılmaması sebebiyle mal tesliminden kaçınması hakkın kötüye kullanılması sayılır....
Uyuşmazlık 8. maddeye göre sözleşmede satışı kararlaştırılan tüm miktar ve olası miktar varyasyonlarını karşılayacak şekilde akreditif açmayan davalının mı? Yoksa teslim tarihleri belli olan kömürün teslime hazır olduğunu davalıya bildirmeyen davacının mı? Temerrüde düştüğü noktasında toplanmaktadır. Davalının, sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen nitelikte akreditif açmamasını sadece ilk partide teslim edilen kömür için akreditif açmasına rağmen davacının buna ses çıkarmayarak ilk parti malı teslim etmesi, tarafların sözleşmenin 8. maddesi hükmünü zımnen değiştirdikleri anlamına gelir. Davacı satıcının davalı tarafta yarattığı bu güvene rağmen daha sonra sözleşmede belirtilen nitelikte akreditif açılmaması sebebiyle mal tesliminden kaçınması hakkın kötüye kullanılması sayılır....
Davalı şirket vekili, temliknamede fiili ihracatın gerçekleşip akreditif vesaikinin bankaya ibraz edilmesi halinde banka hesabına intikal edecek akreditif bedelinin davacıya temlik edildiğini, davacının malın yüklemesini yapmadığını, olmayan alacak için dava açtığını, taraflar arasında maden ocaklarının devri konusunda anlaşma olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının maden ocaklarını davalı şirkete devrettiğini ispatlayamadığı, diğer yandan akreditife konu yüklemelerin yapılarak belgelerin bankaya sunulmadığı ve süresi dolan akreditif nedeniyle davacının alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme uyarınca davalı şirket lehine akreditifler açtığını, akreditiflerin vadelerinin henüz gelmediğini, ancak davalı şirketin konkordato talebinde bulunduğunu, müvekkilinin akreditif bedellerinin depo edilmesi talebi ile takibe geçtiğini, ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1939 KARAR NO : 2022/164 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6.ASLİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25.01.2021 NUMARASI : 2020/68 ESAS - 2021/64 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 yılında Amerika'dan ithal edeceği ilaçların alımı için davalılarla Banque İnternational'da 500.000 USD'lık akreditif açma hususunda sözlü bir aracılık anlaşması yaptığını, geçen zaman içerisinde davalılar tarafından anlaşma gereği yerine getirilmeyip, akreditif açılmadığını, kendilerini Banque İnternational Türkiye Temsilcileri olarak tanıtan davalıların müvekkilinden işlemlerin yapılması için akreditif miktarının %10'u olan 50.000 USD ödemesini ve ayrıca 12.000,00 TL sigorta bedeli ödenmesinin talep etmeleri nedeniyle davalı T6 T6 ve T6- Oğuzhan Sevindik'e Finansbank'taki hesabına 4.700,00 TL, Finansbank'a ait 15/02/2010 tarihli, 5.600,00...
Newyork şubesi vekili, akreditif mektubunda BM Gıda Programının varış onay metni akreditif belgeleri arasında sayıldığını, ancak davacının ödeme yapılmasını talep ettiği miktar için varış onay mektubunu ibraz etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; malın teslim edildiğine dair teyit belgesinin bulunması şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı ile davadışı Irak Ticaret Bakanlığı Gıda Maddeleri Alım-Satım Kurulu arasında gıda maddeleri alım satımı hususunda imzalanan 31.03.2003 tarihli anlaşma uyarınca toplam 695,500 Euro bedelle satışı ve bedelin akreditif koşulları arasında gerekli belge olarak sayılan “standart teyit belgesi” nin ibrazı ile akreditif bedelinin ödeneceği hususu dosya içeriği ile sabittir....
Test Cihazını satın aldığını, davacı işletmesinde, pamuğun ve ipliğin kalitesinin belirlenmesinde, ipliklerin büyüklük değerlerinin tespitinde ve pamukların düzgünlüğünün ölçülmesinde kullanılmak amacıyla satın aldığı cihazların, akreditif metnindeki satın alma amacını taşıyan ve bu amaca hizmet etmek için üretilen cihazların, amacına uygun olarak hizmet etmesi gerektiği, davacının satım akdini bu amaçla kurduğu ve cihazların bedelini ödemek için de akreditif açtığı ve akreditif metnine de cihazların tüm özelliklerinin derc edildiği; ancak cihazların tüm ölçümleri doğru ölçmemesi ve beklenen, amaçlanan faydanın elde edilememesi karşısında, sözleşmeye ve akreditif metnine aykırı cihazların alım satım sözleşmesini davacının fesih etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akreditif mukabili mermer satışı anlaşması yapıldığını, mermerlerin davalının ikametgahı olan Çin’e gönderdiğini, ancak davalının malları gümrükten çekmediği gibi, akreditifin ödenmesine de engel olduğunu ve bu arada malların da Çin devleti tarafından özelleştirildiğini iddia ederek 79.000.-USD.nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, akreditif bedelinin ödenmemesinde bir kusurlarının olmadığını ve taraflar arasındaki satış sözleşmesinde de uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesinin kararlaştırıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının akreditif bedelinin bankadan tahsili için süresinde vesaikleri bankaya ibraz ettiğini kanıtlayamadığı, bu nedenle malların millileştirilmesinde ve akreditif bedelinin ödenmemesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....