Davacılar vekili, davalı kiracının sözleşmede kiralayanın yazılı muvafakati olmadan tadilat yapılamayacağına ilişkin düzenlemesi bulunmasına rağmen, kiralayanın muvafakatini almadan kiralananın bahçe kısmını oda haline getirip müştemilat olarak kullandığını belirterek akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kiralananda yapılan tadilat ve değişikliklerin akde aykırılık oluşturacak nitelikte olmadığı, istenildiğinde kolayca sökülebilir nitelikte olmaları nedeniyle ve inşaat tarihi itibariyle davacıların zımni muvafakatlerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, kira sözleşmesine aykırılık ve fuzuli işgal nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalılar vekilinin davalılardan fuzuli şagil ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalılar vekilinin davalılardan kiracı şirket hakkındaki hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borçlar Yasasından Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada açıktan fena kullanma nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Borçlar Kanunu’nun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışa son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir....
Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline ait işyerinde kiracı olduğu, kira sözleşmesinde aksine hüküm olmasına ve müvekkilinin kiralananın başkasına devir ve ciro edilmesine muvafakati olmamasına rağmen davalının kiralananı ye kiraladığını, taraflarınca davalılara müvekkilinin devre rızası olmadığı ve 5 gün içinde aykırılığın giderilmemesi halinde dava açılacağının bildirilmesine rağmen davalı şirketin alt kiracıyı kiralanan işyerinden çıkarmadığını ileri sürerek davalıların kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar haklı olarak eldeki davanın projeye aykırılık veya açıktan fena kullanım hukuki sebeplerine dayanmadığını bildirmiş ise de verilen kararın sonuç itibariyle doğru olduğu görülmektedir. Yine, davacı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar yapılan tadilatın basit olmasının akde aykırılığı ortadan kaldırmayacağını ve kaldı ki kiracının basit bile olsa akde aykırı tadilatı düzeltmediğini bildirmiş ise de, akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerektiği Yargıtay uygulamaları ile sabittir. Eldeki dosyada tuvalet kapısının yönünün değiştirilmesinin esaslı ve önemli bir aykırılık olduğunun kabulü yine TMK'nun 2.maddesindeki iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacaktır....
Yukarıda anlatılan hususlar doğrultusunda konut ve çatılı işyeri niteliğinde olan dava konusu kiralanan taşınmazda kiracıya en az otuz gün süre verilerek aykırılığın giderilmesinin talep edilmesi gerekirken davacı kiraya veren tarafından keşide edilen ihtarname ile akde aykırılığın giderilmesi için açıkça 30 günlük süre verilmemiş, 2013 yılı sezonu başlamadan yazılı eksikliklerin giderilmesi istenmiştir. Bu durumda akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartlarının oluştuğundan söz edilemez. Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, esasen, kiralananın galip vasfının çatılı işyeri olduğu 29.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda açıklıkla tespit edilememişse de, davacının dava dilekçesinde akde aykırılık olarak kiralananın gayrifaal bırakılmasına ilişkin sebebe dayandığı, 12.02.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde kiracının kiralananı çalıştırıp çalıştırmamakta serbest olduğuna ilişkin düzenleme olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan bütün...
Türk Borçlar Kanunu'nun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir.Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir....