Dava, BK. 18. maddesine dayalı muvazaalı kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Eldeki davada, davacı ile davalı ...'in karı koca oldukları, diğer davalının da ...'in kardeşi olduğu, karı-koca olan davacı ve davalının oturdukları evin mülkiyetinin davalı ...'na ait bulunduğu, 2005 yılında davacı tarafından açılan boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, 2010 yılında davalı ... tarafından açılan boşanma davasının da davacı ...'nin kusuru bulunmadığından reddine karar verildiği, davacı ile davalı ...'in 2010 yılından beri ayrı yaşadıkları, davalılar arasında kira sözleşmesi olduğu ve davalı eşin tahliye taahhüdünde bulunduğu, malik davalı tarafından tahliye istemli ... takibinin yapıldığı, davalı ... tarafından diğer davalı kardeşi ... aleyhine açılan temerrüt nedeniyle tahliye davasının kabulüne karar verilerek, ... 6. Hukuk Dairesinin 05.09.2012 gün ve 2012/9072 E- 2012/11150 K sayılı ilamı ile onandığı, davacı ...'nin evi tahliye ettiği anlaşılmaktadır....

Borçlu tarafından icra müdürlüğüne süresi içerisinde yapılan itirazda tahliye taahhüdündeki imzanın serbest iradesiyle atılmadığı ve taşınmazın teslimi şartı ile imzalatıldığı ileri sürülerek itirazda bulunulmuşsa da, noterde düzenleme şeklindeki tahliye taahhütnamesi ile tahliye taahhütnamesinin içeriğinden iş yeri niteliğindeki taşınmazda halihazırda kiracı olarak bulunan davalının taşınmazı 24/12/2022 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği görülmüş olup taşınmazın tahliye edileceğinin taahhüt edildiği tarihten sonra bir ay içerisinde 05/01/2023 tarihinde usule uygun olarak takibin başlatıldığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, İİK'nın 275/2 maddesi gereğince davalı kiracı tarafından kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair noterlikçe re'sen tanzim edilen tahliye taahhütnamesi ile aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika sunulmadığı anlaşıldığından, davacı alacaklının İİK'nun 275. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep etmesinin yerinde olduğu ve kiralanan taşınmaza ilişkin...

İcra Müdürlüğünün 2021/14202 Esas sayılı dosyası ile tahliye taahhüdüne dayalı olarak dava dışı Mehmet Onur Başar Üçkan aleyhine icra takibine başlandığını, tahliye emri usulsüz olup, salt kötü niyet taşıdığını, taşınmazın aile konutu olması sebebiyle tahliye emrinin iptali gerektiğini, dava konusu takipte taşınmazı tahliye edecek kişi olarak gösterilen kişinin müvekkilinin eşi olduğunu ve taşınmazın tahliyesi için müvekkilinin haberi olmaksızın tahliye taahhütnamesi verdiğini, müvekkili ile dava dışı eşi arasında İzmir 15....

Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.'' diyerek bu durumu hüküm altına almış olduğunu, Davaya dayanak tahliye taahhütnamesinin üst kısmının, yani tarih vs. kısımlarının ev sahibi namına emlakçı tarafından kira sözleşmesi imzalanırken yani kira sözleşmesi ile aynı anda (müvekkil konuta oturmadan) doldurulduğunu ve bu nedenle takibe konu tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu, kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesinin 13/01/2021 tarihinde doldurulduğunu fakat kira sözleşmesine kira başlangıcı olarak 15/01/2021 tarihi yazıldığını, tahliye taahhütnamesine de taahhüt tarihi olarak kira başlangıcından tam bir ay sonrası yani 15/02/2022 tarihi yazıldığını, kiraya veren namına emlakçı tarafından kiracı müvekkilinin zor durumundan yararlanılarak ''tahliye taahhütnamesi imzalamazsan evi kiraya veremiyoruz'' denilerek kira akdiyle...

İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE 6570 S. GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 7 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davalının aynı belediye hudutları içerisinde ikamete elverişli konutunun bulunması sebebiyle, 6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesi gereğince kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının oturulmaya müsait meskeninin bulunduğundan bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kiralayana ait bahse konu taşınmazda kiracı olarak oturduğunu, davacının müvekkili hakkında tahliye taahhütnamesine dayalı icra takibi başlattığını, davacının iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin tahliyeye ilişkin bir taahhütte bulunmadığını, ortada usule uygun bir taahhütnamenin olmadığını, müvekkiline açığa imza attırıldığını sonrasında belge müvekkiline habersiz olarak doldurulduğunu, tahliye taahhütnamesinin kural olarak kiralananın teslim edilmesinden sonra verilmesi gerektiğini, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesiyle birlikte düzenlenemeyeceğini kira sözleşmesinden ayrı olarak düzenlenmesi gerektiğini, müvekkili tarafından 15/11/2020 tarihinde düzenlenen kira sözleşmesinin ardından herhangi bir taahhütte bulunamadığını ve hiçbir belge imzalanmadığını, tahliye taahhütnamesinin kabul anlamına gelmemekle birlikte bahse konu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu nedenle aile konutuna ilişkin tahliye taahhüdü...

Kiracı tarafından, tarih yazılmadan boş kağıda, beyaza imza atılması halinde boş kağıdın üzerinin kiraya veren tarafından nasıl ve ne şekilde doldurulacağının imza eden kiracı tarafından kabul edildiğinin kabulü gerekir. Tahliye taahhütnamesinin davalı kiracı şirket yetkilisi tarafından imzalandığı belirlendiğinden ve tahliye taahhütnamesinin verildiği tarihten itibaren 6098 Sayılı TBK'nun 39. maddesi gereğince tahliye taahhütnamesinin iptali için bir dava da açılmadığından, tahliye taahhüdünün geçerli olduğunun kabulü gerektiğinden yerel mahkemece tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, bu nedenlerle davalı şirket vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 9....

Gerçekten de takip talebi ve tahliye emrindeki bir kısım basit yazım yanlışlarının ve eksikliklerin takibin geçersizliğini gerektirmediği anlaşıldığından davalının bu kapsamdaki istinaf itirazının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacı kiraya veren, 10/08/2020 tarihli tahliye taahhütnamesinde belirtilen tahliye tarihi olan 01/07/2021 tarihinde kiralananın tahliye edilmemesi üzerine 02/07/2021 tarihinde tahliye talepli icra takibi başlatarak tahliye taahhüdünün geçerliliği noktasındaki iradesini açıklamıştır. Bu durumda sonraki döneme ilişkin kira bedellerinin alınması nedeniyle tahliye taahhüdünün hükümsüz kaldığı yönündeki davalı istinaf itirazı yerinde değildir. İcra takibine yasal süresi içinde itiraz eden davalı, tahliye taahhütnamesinin sözleşme başlangıcında alındığından geçersiz olduğunu ileri sürmüş, bu itirazını yargılama sırasında ve istinaf talebinde de yinelemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın konusu, tahliye taahhütnamesine dayalı olarak açılan kiralananın tahliyesi talepli icra takibine yapılmış olan itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığın esası tahliye taahhütnamesinin geçerliliği hususunda toplanmaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T3 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının tahliye taahhüt tarihinde kira sözleşmesini feshettiğine ilişkin tarafına bildirimde bulunmadığı gibi, bu tarihten sonra da kira ilişkisini devam ettirerek tahliye taahhütnamesinin geçersizliğini kabul ettiğini, aynı kira sözleşmesine dayalı kira talebini içerir ödeme emirlerinin bulunduğunu, Konya 13. İcra Dairesine ait 2022/3235 sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye istemine ilişkindir....